HEPİMİZ FANİYİZ, HAYAT BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ...
Hepimiz faniyiz. Hayat sonuçta bir varmış bir yokmuş... Ama bu hayatı da dolu dolu yaşamak da insanın elinde. Ben Birand'la anchorman olduğum 2007 yılından bu yana bir yarış içindeydim. Ben, Ali Kırca ve rahmetli Birand saat 19 olduğunda bir rekabet içine giriyorduk. Zaman zaman bu meslekli rekabet içinde birbirimizi kıracak şeyler de söyleyebilirdik.
KENDİSİYLE ODASINDA HELALLEŞTİK
Bir gün eğer geçmişte Birand'ı kırmışsam diye çıktım odasına gittim. Kanal D'deki arkadaşları da oradaydı. Sevgili Mehmet Ali ben seni kırmışsam özür dilerim dedim. O da bana sarıldı ve çıktım. Daha sonra da bu yarışı sürdürdük. Yan yana stüdyolarda yayın yapıyorduk. O sırada tedavi ve hastalığını öğrendik. Ama onun olmadığı bir bizim için de güzel değildi... Dünya görüşümüz ve siyasi tavrımız farklıydı. Ama röportajları, haberleri çok başarılıydı. Belgeseller yaptı, kitaplar yazı. Gazeteciliği ve televizyonculuğu aşkla yapardı. Beni de her başarımdan dolayı çoğu zaman ilk kutlayan o olmuştur. Ben de kendisini kutlardım. Birand'ın başarısının arkasında çok iyi bir eş de vardır. Eşine ve oğluna da baş sağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin....
Murat Bardakçı: Mehmet Ali Birand Türk basınının öncüsüydü. Türk basınına çok şey öğretmişti. Gündemde olana olayı kitaplaştırmayı Türk basını Mehmet Ali Birand'dan öğrendi.
Ahmet Hakan: Mehmet Ali Birand Türk medyasının büyük değeriydi, önemli rengiydi. Hem Türk televizyonlarına hem Türk basınana damgasını vurmuştur. Türk televizyonlarında hepimizin ustasıydı. Yeri doldurulamayacak.
Mithat Bereket: Türk basınında bildiklerini paylaşmaktan çekinmeyen nadir insanlardan biriydi. Ben bugün bir ağabeyimi, dostumu kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum.
Ferhat Boratav: Bütün gazeteci milletinin başına sağolsun. Kendisiyle yönetici olarak, kardeşi olarak uzun süre birlikte çalıştık. Türkiye'de yaptığımız işin dünya standartlarında nasıl yapıldığını bilen insandı.
Reha Muhtar: Türk medyası inanılmaz derecede bir şekilde çalışan bir gazetecinin yitirdi. Bu heyecanı hayatının hiçbir döneminde yok olmadı. Kendisiyle birlikte çalışırken enden 19 yaş büyüktü fakat onun gazetecilik temposuna yetişemeyecek durumdaydım.
İsmet Berkan: Mehmet Ali Birand'ın bir sürü sıfatı vardı. Bütün bu sıfatlar bizim mesleğimizde gelip geçicidir, çok da önemli değildir. Mehmet Ali Birand bu mesleğe muhabir olarak geldi, muhabir olarak da öldü. Hastaneye bile yürüyerek geldi.
Hasan Cemal: Boşluğu kolay doldurulamayacak bir gazeteciydi. Bir yandan televizyon haberciliğine uluslararası boyut kazandırdı. Mesleğin kurallarını yerli yerine oturtulmasında çok önemli katkıları oldu. Bu meslekte beni kıskandıran birçok şeye imza atmıştır.
Ali Kırca: Rekabetin bittiği dönemdeyiz. Bu akşam Siyaset Meydanı'nı 32. Gün için de yapacağım. Birand merak etmesin, emanet bendedir. Bizim kuşağımızdan Birand da gitti. Büyük bir yalnızlık benim için.
Aydın Doğan: Rahmetli benim 35 yıl birlikte çalıştığım bir arkadaşım. 28 Şubat'ta kısa bir ayrılığımız oldu. M.Ali bende hem yöneticilik, hem de habercilik yaptı. Bana göre müthiş bir haberciydi, dünyası haberdi, yaratıcıydı. Türk basını haberci olarak bir Mehmet Ali'yi kolay kolay yetiştiremez. Hep şunu söylerdi, 'duyduğunu değil, gördüğünü yazacaksın'. Haber anlayışı buydu. Benim ızdırabım büyük. Yeri doldurulamayacak bir arkadaşımdı. Nur içinde yatsın...
Deniz Arman: Bugünün tarihini takvimlerde olmayan bir gün olarak adlandırmak istiyorum. Bu 33 Gün.