Pamukkale ören yerinin işletmesini 2008’de yapılan protokolle 2016’ya kadar üstlenen Denizli İl Özel İdaresi’nin Genel Sekreteri Adem Oklu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Pamukkale’nin tarih boyunca, Helenistik dönemde, Roma döneminde, Bizans döneminde ve günümüzde çok önemli bir yer olduğunu belirtti.
Pamukkale’deki Hierapolis antik kentinde ”ölüler ülkesine geçiş kapısı” olarak adlandırılan Plutoniom Mağarası ile Cehennem Kapısı’nın gün yüzüne çıkarılarak, Pamukkale’ye olan cazibenin artırılmasını hedeflediklerini vurgulayan Oklu, Pamukkale’ye gelen ziyaretçi sayısını artırmak istediklerini, bunun için buradaki değerlerin canlandırılması, anlatılması, şekillendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Alanın restore edilerek ayağa kaldırılmasıinin ve efsanelerin tekrar yaşatılmasının önemine değinen Oklu, ”Antik dönemde bu kadar önemli bir kentteki restorasyonların, iyileştirmelerin yapılıp, arkeolojik efsanelerin de canlandırılarak bunların gün yüzüne çıkarılması, ülkemize ve bölgemize daha çok turistin gelmesi için çok önemli” dedi.
Oklu, Hierapolis’te 9 şiddetindeki büyük depremde şehir yıkıldığında büyük fay kırıkları ile magmaya kadar uzanan hatların ortaya çıktığını belirterek, şehrin yeniden kurulduğunda, o günün insanlarının buraları ”Cehenneme açılan kapı” diye nitelendirdiklerini söyledi.
Oklu, bölgede 1957’de İtalyan kazı heyeti tarafından başlatılan kazı çalışmalarının devam ettiğine işaret etti.
-”Burada ölüler dünyasına geçiş kapısı var”-
Hierapolis kazı görevlisi Arkeolog Haşim Yıldız, genel adıyla Plutonium denilen yerde, Yunan ve Roma mitolojilerine göre, ölüler dünyasına, yer altı tanrısı Hades’e geçiş kapısı olduğunu anlattı.
Yıldız, şu bilgiyi verdi: ”Buranın altında büyük bir fay kırığı bulunuyor. Çok miktarda su çıkıyor ve bol miktarda karbondioksit var. Hatta antik kaynaklarda Yunan tarihçi, coğrafyacı ve filozof Strabon, burayı anlatırken bu çevreye konan kuşların zehirli gazdan etkilenip öldüklerini belirtiyor.” Yıldız, burada üç merdivenli mermerden bir girişin olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: ”İçeride su çıkıyor. Antik Çağ inanışına göre insanlar öldükten sonra ruhlarının bu sudan geçirilerek ölüler ülkesine ulaşmasını isterlerdi. Çünkü ruh o zaman huzura ererdi. Yani Hades ülkesine geçiş kapısı buradaydı. Ölen kişinin ruhu, bu sudan kayıkçı Kharon tarafından geçiriliyor ve ölüler ülkesine ulaşıyor. Ama burası aynı zamanda bir kehanet merkezi. Geleceğini öğrenmek isteyen kişi, kurbanını getirir rahibe verir, rahip kurbanı keser, onun kanı bodros deliğinden aşağıya atardı. Ve bunun karşılığında burada yazılı kehanetten Apollon’un üç ayaklı kazanından bir harf çektirir, rahip gelen vatandaşa ve o harfin karşılığındaki kehaneti tanrının ağzından o kişiye iletirdi.” Günümüzde bölgeye çok sayıda ziyaretçi geldiğini söyleyen Yıldız, şunları anlattı: ”Çünkü buralar onlar için çok ilginç. 1980’li yıllarda bu kapının önünde, zehirli gazdan etkilenmemeleri için kimse içeri girmesin diye demir parmaklık vardı. Üç İngiliz turist, bu demir parmaklıkları ayırmışlar, içeri girmişler. Üçü de hemen giriş kısmında birbirlerine sarılmış olarak ölü vaziyette bulundu. Ondan sonra insanların girmemesi için, buraya duvar çekildi. Burası kehanet merkezi ile ilgili. Biraz ileride ise diğer Plutonium dediğimiz, Hades’e tanrılara boğa kurban edilmek üzere ayrılmış bir bölüm var. Orasına Cehennem Kapısı deniyor.”
-”Kuşlar zehirli gazdan etkilenip ölmüşler”-
Cin Deliği’nin 40 metre kadar yakınındaki Cehennem Kapısı’na işaret eden Yıldız, Apollon’un kehanet merkezindeki fay kırığının devamının burada olduğunu dile getirdi.
Yıldız, şu bilgiyi verdi: ”Burası da ölüler ülkesine geçişin diğer bölümü, Plutonium. Burada doğal bir mağara var, altta fay kırığından çıkan su ve bol miktarda karbondioksit var. Buranın işlevi ise antik dönemde, yer altı tanrısı Hades’e törenle kurban verilen yerdir. Yani burada gördüğümüz doğal mağaraya Hades için boğa sokulur, boğa zehirli gazdan ölür ve tanrıya kurban edilmiş olur. Yazıtlarda da gördüğümüz gibi, Plutonium diye geçiyor. Yani yer altı tanrısının ülkesine geçiş noktasıdır burası. O dönemde yer altı tanrısı Hades’e kurban töreni için kullanılan bir mekan. Yine burada çevrede görüldüğü gibi kuşlar zehirli gazdan etkilenip ölmüşler.”