S. A., oğulları E.T. ve Y.’nin, babalarının E.E. adlı sevgilisiyle çektikleri porno içerikli görüntüleri bilmeden izlediklerini belirterek, "Çocuklarımın elinden tablet bilgisayarı hemen alarak, görüntüleri sildim. Şimdi tablet bilgisayarı mahkemeye sunuyorum. Sildiğim görüntülerin geri alınarak, izlenmesini ve buna göre karar verilmesini talep edeceğim" dedi.
’13 ÇOCUĞU OLSA DA Y.'Yİ SEVİYORUM’
S. A., aldatılmayı asla kabul etmediğini belirterek, şunları söyledi:
"Eşim evine bağlı, mazbut bir adamdı. Sosyal paylaşım sitesinde (K. F.) adında bir profil açmış. Bu profil üzerinden E.E. adlı kadınla görüşmelerini gördüm. Kadını aradım ve eşimden uzak durmasını istedim. Bana adeta meydan okuyarak, ’3 değil 13 çocuğu olsa da Y.’yi seviyorum’ dedi. Kocam boşanma davası açtı. Ben boşanmak istemediğimi beyan ettim. Mahkeme, evlilikte asli kusurlu olduğu gerekçesiyle eşimin başvurusunu reddetti."
’KADINLAR, DİĞER KADINA DAVA AÇILACAĞINI BİLMİYOR’
Avukat Ahmet Çevik, boşanma davalarının daha çok aldatma sebebiyle açıldığını söyledi ve şu bilgileri verdi:
"Aldatma, iki kişi tarafından gerçekleştirilen bir eylemdir. Kadınlar genellikle, Yargıtay içtihatlarını bilmedikleri için kocalarının yanı sıra, diğer kadına dava açılacağını bilmiyor. Yargıtay içtihatlarına göre, ilişki kurduğu erkeğin evli olduğunu bilen kadın sorumlu tutuluyor. Biz de davayı bu yönden açtık. Ancak bizim için tazminatın miktarı değil, tazminatın kendisi önemli olduğu için 5 kuruşluk tazminat talep ettik."