Seçime 3 ay kala yapılan yolsuzluk operasyonunun AK Parti oylarını etkileyeceği konuşuluyor. Sabahgazetesi yazarı Engin Ardıç'ın iddiasına göre bu operasyon da oyları düşüremeyecek. Peki oylar düşmezse ikinci plan ne? Topluma açık bir yerde bombalı saldırı yapmak! Ardıç yazısında bunu şöyle dile getirdi:
Dün sevgili kardeşim Emre Aköz konuya yeni bir boyut kattı: İstanbul'da başka türlü, beklenmedik bir namussuzluk yaparak oyları etkilemeye çalışabilirler mi?
Hani 1977 yılında Taksim'de halka ateş açarak darbeye iklim hazırlamak gibi canım... Yapabilirler.
MARMARAY'A SALDIRI OLUR MU?
Bunun, "İstanbul seçmeninin anlamlı bir kısmını AKP'den soğutacak" bir eylem olması gerekir. Emre Aköz, "gurur duyulan bazı eserlerin patlayıp çatladığını düşünün" diyor... Benim aklıma hemen Marmaray geliyor.
"Binmem bunların yaptığı trene" diyecek kadar sapıtan gözü dönmüşler vardı. Bunu kitlelere de söyletmenin yolu nedir? Sabotaj tabii.
Marmara’da bir çatlak, bir sızıntı, "yüzergezer oyları" AKP'den kaçırır mı?
Yoksa bu karanlık güçler, sırf başbakana vurmak adına binlerce insanın hayatını çöpe atacak kadar ileri giderler mi?
Darbe yapılabilmesi için beş bin kişinin ölümüne yol açanlar, bu hükümetin düşmesi için de birkaç bin kişiyi niçin ölüme göndermesinler? Olur mu olur!
Bunun ötesinde köprünün ayağına bomba da koyarlar, cami inşaatını da çökertirler, uçak da kaçırırlar, herşey mümkündür.
Görelim bakalım, Kavafis'in ünlü şiirinde "Tanrı'nın Antonius'u bırakması" gibi Amerikan gizli servisi ve onun yerli taşeronları da Tayyip'i bırakmak için nereye kadar gidebiliyorlar?
Alman gizli servisi Taksim'e bir fit attı çekildi, yalnızca birkaç kişi öldü, bakalım kim daha katil?