Adli emanette kayboldu
Seri cinayetlerin “çete” işi olduğunu savunan, CD’lerdeki görüntülerde sanık Ayri’nin suç ortaklarıyla ilgili bilgiler olabileceğini belirten anne Hatice Ayla, “Bu kayıtlar dosyadan buhar olup uçtu. Görüntüleri ele geçirene kadar yasal girişimlerimizi sürdüreceğiz” dedi. Temyiz dilekçesinde ölen Ayşe Selen Ayla’nın SIM kartının da adli emanette kaybolduğu iddia edildi.
Mahkemenin gerekçeli kararının taraflara tebliğinin ardından Hatice Ayla, avukatı İsmail Tünür aracılığı ile Yargıtay’a ilk temyiz başvurusunu yapan taraf oldu.
Ayla, İzmir 7. Ceza Mahkemesi’ne 27 sayfalık temyiz dilekçesi verdi. Tünür, temyiz dilekçesinde mahkemenin dosyada görünen 19 kamera kaydından sadece dördünü Ayla’ya verdiğini, 15 CD’nin teslim edilmediğini belirtti.
Tünür, geriye kalan CD’lerin birer örnek alma talebinin sonuçsuz kaldığını belirterek, “Bu nedenle bahsi geçen diğer CD’ler denetlenememiş ve belki de dosya açısından büyük öneme sahip hususlar açığa çıkmamıştır” dedi.
Dosyadan buhar oldular
Anne Ayla da soruşturma savcısının söylediği 15 kamera kaydının dava dosyasında olmadığını belirterek şunları anlattı: “Kamera kayıtlarının bulunduğu 19 CD’nin kaydını mahkemeden talep ettik. Bize ve diğer acılı ailelere sadece dört görüntü kaydı verildi. Verilmeyen 15 kamera kaydını da talep ettik. Ancak sonuç alamadık. Bize mutlaka birer örneği verilmek zorundaydı. Demek ki dosyadan buhar olup uçtu.”
SIM kart kayıp
Avukat Tünür, Milliyet’e Ayşe Selen Ayla’ya ait cep telefonunun, adli emanete SIM kartıyla birlikte teslim edilmesine rağmen bilirkişinin telefonun içinde SIM kart olmadığını ifade ettiğini söyledi.
Tünür temyiz dilekçesinde de Ayla’nın, tanık olarak dinlenen fakat sanık olarak yargılanmasını istediği Sinan Serkan Gümüş’e mesaj atarken vurulduğunu ve ölümünden sonra da aynı telefondan Gümüş’e mesaj atıldığını, ancak bunların incelenmediği iddia etti. Ayrıca mesajların kayıtlardan tespit edildiği fakat telefondan silindiği, bu mesajları Ayla’nın silmesinin imkânsız olduğu vurgulandı.
Tünür temyiz dilekçesinde de Ayla’nın, tanık olarak dinlenen fakat sanık olarak yargılanmasını istediği Sinan Serkan Gümüş’e mesaj atarken vurulduğunu ve ölümünden sonra da aynı telefondan Gümüş’e mesaj atıldığını, ancak bunların incelenmediği iddia etti. Ayrıca mesajların kayıtlardan tespit edildiği fakat telefondan silindiği, bu mesajları Ayla’nın silmesinin imkânsız olduğu vurgulandı.
Çete kapsamına alınmalıdır
Temyiz dilekçesinde mahkemenin kabul etmediği talepleri sıralayan Ayla, dava sırasında kızının ‘Facebook’ adresine şüpheli mesajlar gönderildiğini ve şifresi kırılarak hack’lendiğini de kaydetti.
Ayla, “Bunu yapan kişiler tanık olarak dinlenen ancak yargılanmamak için delilleri gizlemeye çalışan kişilerdir. Bu olayın araştırılması talebini de mahkeme reddetti. Sanık gerçekten bu kişileri tesadüfen seçtiyse neden Bodrum’dan İzmir’e kadar gelerek zahmete girmiştir? Cinayetler tesadüf değildir. Bu davanın çete kapsamında görülmesi gerekir” dedi.