Soma’da facianın yaşandığı madende çalışan işçilerin anlatımları facianın adeta ‘geliyorum’ dediğini ortaya koyuyor. Yıllardır kömür çıkaran işçilere göre maden son dönemde kadar sıcaktı ki; atletle bile çalışılmıyordu. Madende sık sık yangınlar yaşandığını belirten işçiler, yangınlar sonrası göçükler yaşanmasına rağmen hiçbir önlem alınmadığını söylüyor. İşçiler madeni ‘İçerisi her zaman cehennem gibiydi’ diye nitelendiriyor.
Soma’daki maden faciasının nedenlerine ilişkin çok sayıda iddia gündeme geldi. O iddiaları faciadan sağ kurtulan işçilere sorduk. Bayram Çakan, 2009’da bu yana facianın yaşandığı madende çalışıyor. Mahsur kalan işçilerden. Yaklaşık 9 saat boyunca kurtarılmayı bekleyen Çakan, yaşadıklarını şöyle anlatıyor; “Yer altında olup sağ çıkarılan çok az kişiyiz. Kurtulanlar listesinin çoğu yer üstü ekibinden. Ama biz yaşarken öldük. Duman arasında sıkışıp kaldığımızda gözümün önünde arkadaşlarım patır patır yere düştü, boğularak can verdiler. Nefes alamadıkları için can havliyle çırpınıyor, sağa solu tekmeliyor, yakalarını çekiştiriyorlardı. En şanslıları gazın etkisiyle bir anda etkilenip gözlerini kapatarak yere yığılanlardı. Kimi eşinin, kimi çocuklarının adını haykırıyordu. Arkadaşlarım acı çeke çeke öldüler, ben nasıl öleceğim acaba derken bir baktım kurtulmuşum”
‘Yangınları kanıksamıştık’
Bayram Çakan, 301 madencinin hayatını kaybetmesine neden olan yangınların çalıştığı maden için çok sık yaşanan bir durum olduğunu söylüyor; “Yangınlar sık oluyordu. Yangın olduktan sonra amirler o bölgeyi tamamen hava almayacak şekilde kapatıyor böylece kendiliğinden sönüyordu. Çok tanık olduk bu anlara. Ama göçük de oldu. En son bundan 2-3 ay önce bir göçük yaşandı. Ölüm olmadı ama yaralananlar oldu. Yaşanan bu yangınlar ya da göcük sonrası yol değişmedi. Her zaman gelip gittiğimiz bir yoldu. Yeni tünel de yoktu ancak yeni baca yapıldığını biliyorum. 2-3 ay oldu bu baca yapılalı.”
Madende 5 yıldır çalışan Hasan Çelik de, “Maden 2006’da Park Teknik’ten Soma Kömür A.Ş.’ye geçti. Bu geçişten önce de zaten maden devletten alınmıştı. Bu geçişlerin hepsinin yangınlarla baş edemedikleri için olduğunu biliyorum. Bundan dolayı Soma A.Ş.’de çözümü baca açmakta aradılar” dedi.
Madenden kurtulan bir diğer işçi Ahmet Metan ise “Yangın sık olur, söndürülürdü. Devir döneminden önce ya da sonra söndürülmeyen yangın yoktu. Biz yangına şaşırmazdık, kanıksamıştık. Ancak yeni bir tünel değil yeni bacalar yapıldı” diye konutu.
İşçiler, madendeki ısının özellikle son dönemde arttığı görüşünde. Soma’daki madenden çıkan kömürün hep sıcak olduğunu kaydeden Bayram Çakan, “Kömür hep sıcaktı ancak hiç bu son dönemlerde olduğu kadar sıcak olduğuna tanık olmadım. İçerisi her zaman basık ve cehennem gibiydi. Biz bu durumu amirlerimize de ilettik” derken, Hasan Çelik de, “Özellikle son 1 aydır ısınma olduğu yönünde bizim de tanıklıklarımız vardı. Ocağın bazı bölümlerinde elimizi duvarlara koyduğumuzda dahi içten içe yanma ve sıcaklığı avucumuzda hissediyorduk. Madenin bazı bölümlerine tişörtle inerdik. Ancak bazı bölümlerde atletimizi bile çıkartmak zorunda kalıyorduk” diye konuştu.
FACİANIN NEDENİ ORTAYA ÇIKTI! - TIKLAYINIZ!
FACİANIN NEDENİ ORTAYA ÇIKTI! - TIKLAYINIZ!
Denetim üstünde miydi?
İşçilerin madende yapılan denetimlere ilişkin Ahmet Metan, “Yer altında da yer üstünde de yıllarca çalıştım hiçbir müfettişi yerin altında görmedim. Müfettiş hep yerin üstünde öyle genel bir kontrol yapar, aşağıya inmezdi” derken Hasan Çelik, “Denetim yapanlar merkezde oturuyor evraklara bakıyorlardı. İnen azdı. İnenler de elleri ceplerinde ocak içerisinde derine inmeden dolaşıyorlardı” diyor.
Bir maden mühendisinin faciayla ilgili yorumu ise şöyle: “Yangının neden çıktığını söylemek mümkün değil. Kömürün yanması kuvvetle muhtemel. Bu bölgede çıkan kömür çok kolay hava ile temas edip yanabilecek cinsten. Bu kömüre ya çok hava vererek ya da hiç hava vermeyerek önlem almak mümkün. İşçilerin belirttiği gibi kömürün son dönemlerde daha sıcak olması da etkili. Kömürün sıcak çıkmasının önüne geçilebilirdi.”
Maskeler yetersiz mi?
Madene ilişkin bir diğer iddia ise maskelerin yetersiz olduğu. Bayram Çakan, 9 yıllık çalışma döneminde maskeyi ilk kez bu olayda kullandığını belirterek şunları söyledi; “Bize verdiklerinde maskelerin 45 dk dayandığını söylemişlerdi. Gerçekten de 45 dk dayandı. Ben mahsur kaldığımda gazın olmadığı yerde maskemi kullanmadım. Arkadaşların olduğu bölgede gaz olduğu için onlar hemen kullanmak zorunda kaldı. 45 dakika sonunda da zehirlenerek can verdiler. Benim olduğum yere de gaz gelince maskemi takıp temiz havaya doğru kaçmayı başardım.” Maskeyi kaybetmesi halinde işçilerin maaşlarından 300 lira kesildiğini belirten Hasan Çelik ise, “Maske tek kullanımlık 45 dakikalık. Kullananlar yeni maske almak için idareye giderdi. Ben bu olayda ilk defa kullandım maskemi. Oksijen için belirli noktalarda ekipmanlar vardı. Ama bunların çalışıp, çalışmadığından emin değilim” dedi. Madendeki işçiler gaz sensörlerinin kapalı olup olmadığı ve sayısının yeterliliğiyle ilgili olarak da Hasan Çelik: “Sensörlerin kapatıldığı doğru değil.” Bahri Yıldırım: “Gaz sensörünün çalışıp çalışmadığını biz değil amirler bilir. Ancak kapalı olduğunu hiç sanmıyorum. Bu iddianın doğru olacağını sanmam. Kontrol eden niye kapatsın sensörü?” Faciadan saniyelerle ölümden kurtulduğunu anlatan maden işçisi 29 yaşındaki Emre Alaca, duman dolup nefes alamamaya başladıklarında, kendilerine verilen gaz maskelerini açtıklarını, ancak hepsinin küflü çıktığını söyledi. Alaca buldukları testerelerle hava borularını kesip, bu sayede hayata tutunduklarını söyledi.
Hayalet tesise döndü
Olağanüstü önlemlerin alındığı madenin bulunduğu alana gazeteciler de dahil kimsenin alınmayacağı açıklandı. Ocağın bulunduğu alana geçiş, yaklaşık 1 kilometre kala, Jandarma tarafından kapatıldı. Maden sahasında faciadan geriye, ismini çizmesine kısaltarak ‘Ramco’ diye yazan maden işçisi ve arkadaşlarının, karaya bulanmış çizmeleri kaldı. Maden ocağına, kalaslar, çelik
malzeme ve gaz beton taşıyan işçilerin, içeride göçük tehlikesi olan bölgelerde onarım yapacakları belirtildi. Bu bölgelerdeki onarımın tamamlanması ile soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, iş müfettişleri ve bilirkişiler madene girecek. İnceleme ekibi patlamanın meydana geldiği bölgede araştırma yapacak. Bu araştırmaların ardından madendeki yangının gerçek nedeni ortaya çıkarılacak.
ARİF BALKAN, DAMLA YUR / SOMA