"1 Şubat 2013 tarihinde başladığım Taraf gazetesi genel yayın yönetmenliğinden istifa ettim.
“Akil insanlar” heyetiyle Kastamonu gezisindeyken, gazetenin sahibi Başar Arslan, bana danışmadan ve haber vermeden, Yazı İşleri Müdürü Kurtuluş Tayiz'i görevden aldı. Ben de kendisine bu yaptığının görevime ve yazıişlerine müdahale olduğunu, kabul etmeyeceğimi söyledim. O gün istifa ettim, adımı künyeden çıkarttırdım. Bilgim dışında adım künyeye yeniden koyuldu.
Ben Başar Arslan'ın müdaheleci tutumundan vazgeçmesini beklerken, o Genel Yayın Koordinatörü Markar Esayan'ı da görevden aldı.
Taraf gazetesi benim yönetimimde ve yazı işlerindeki arkadaşların dirayetli çalışmalarıyla, “çözüm ve barış süreci”ne kararlı destek vermek; kadın konusunda, ötekileştirilen kesimler konusunda pozitif ayrımcılığa özen gösterebilmek için elinden geleni yaptı.
Çok sayıda yazar gazeteye yeniden döndü, aramıza yeni yazarlar katıldı. Gazetedeki arkadaşlarımla tam bir uyum içinde çalıştık. İlan geliri ikiye katlandı. Satışlar arttı.
Yazarlarımızın önemli çoğunluğu, barış sürecine yürekten destek verdi.
Gazetedeki krizin, Türkiye'de belirginleşen yeniden saflaşmanın bir parçası olduğunu, bir diğer ifadeyle söylemek gerekirse,
“barış süreci” konusundaki farklı yaklaşımlardan kaynaklandığını söyleyebilirim. Hükümetin adımlarını tehlikeli bulan kesimler, çatışmaların bitmesinden endişe eden bir ruh hali içine girdiler.
Taraf'ın da bu açıdan onların endişe ve rahatsızlıklarına sözcülük etmesini isteyenler, gazeteye müdahale ettiler. Gazete, yazı işleri ve ben; tam bir uyum içinde, “ama”sız olarak barışı savunmakta ısrarlı olduk.
İşin esası, bu bir barış karşıtı operasyondur...
Bunca patırtının altında yatan asıl gerçek budur."