Otele giriş yaptıktan bir gün sonra sabah erkenden otel çalışanlarının odayı aradı ve kendisinin lobiye gelmesi gerektiğini söyledi. Arslan, lobiye indiğinde iki jandarma ve bir komutanın kendisini beklediğini, hakkında yakalama ve tutuklama kararı olduğunu bildirdiklerini söyledi.
BÜYÜK ŞAŞKINLIK İÇERİSİNDEYDİM
Jandarma komutanına "Bir yanlışlık var" dediğini fakat yanıt olarak, "Detayı bilmiyoruz, bizimle karakola kadar gelmeniz gerekiyor" cevabını aldığını söyleyen Arslan, şunları anlattı: "Onlarla birlikte karakola gittim. Karakolda bana iki kağıt imzalattılar. Üst arama ve tutuklama. ‘Bir hata var’ dedim, ‘Hiç bir hata yok savcılığa çıkacaksın, savcılık karar verecek’ dediler. Bir borçtan dolayı tutuklama ve yakalama kararı varmış. Hemen avukatımı aradım. Durumu anlattım. Yaklaşık dört saat karakolda kaldım." Beklemediği bir durumla karşı karşıya kaldığı için şaşkınlık içerisinde ve tedirgin olduğunu belirten Arslan, komutana evraklara yeniden bakmalarını rica ettiğini söyledi.
ÇOK MADURUM
Arslan “Sonra üst amirlerine haber verdiler. Geldi. Yanlış olduğunu söylediler. Dört saat karakolda kaldım. 'Gerçekten bir yanlışlık var' dediler. Bu arada çocuğum hastalandı. Ateşler içinde yanıyordu. Karakoldan geldim, çocuğumu hastaneye götürdüm. İnanılmaz şekilde mağdur oldum” şeklinde konuştu.
OTEL YÖNETİCİLERİNDEN BEDAVA TATİL TEKLİF ETTİ
Karakolda serbest kaldıktan sonra otele döndüğünü belirten Arslan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Otel yönetimi bana şöyle açıklama yaptı, 'Bizim bilgi işlerindeki personelimiz hata yapmış. Daha önce Aydın Arslan diye biri kalmış otelde. Onun bilgileri gönderilmiş. Yanlışlık bizden kaynaklanıyor. Biz bu hatayı düzeltmek için size tatil imkanı verelim. Özrümüzü böyle giderelim'. Ben de ‘Kesinlikle bunu kabul etmiyorum. Jandarma ve otel hakkında dava açacağım' dedim. Market yetkilileri her şekilde arkamda olduklarını söylediler. Otelle de gerekirse anlaşmalarını fesh edeceklerini bildirdiler.”
ÇOCUĞUN STRESTEN ATEŞİ ÇIKTI
Eşinin karakola götürülmesinin ardından yedi yaşındaki oğlu Bulut’un ateşinin yükseldiğini anlatan Tülay Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: “Eşimi sabah erkenden aldılar. Babası jandarma eşliğinde gittikten sonra çocuğum strese girdi. Ateşlendi. Doktora gidemedim. Hiçbir şey yapamadım.Bir haber de vermediler. Dört saat boyunca eşimin gelmesini bekledik. Bir yandan da hasta çocukla ilgileniyordum. Çok endişelendim.”
at at 12 Yıl Önce
abartmayi cok sever bizim millet bence senin anlattilarin %80 yalan gibime geliyor
murat yıldırım 12 Yıl Önce
klasik türk milleti işte pireyi deve yapıyoruz. yanlışlık olmus özür diliyorlar işte daha ne uzatıyorsunuz ki.