Yazar Çolak, "Bu halkın çocuklarına bunu niçin yaptınız?" sorusunun mezara kadar peşini bırakmayacağını iddia etti.
Dershanelerin kapısına kilit vuran tasarının TBMM'den geçmesinin yankıları sürüyor. Hizmet Hareketi'nin dershanelerin kapatılmasına karşı öfkesi dinmiyor. Zaman yazarlarından Ali Çolak, bu kızğınlığı satırlara döktü.
"‘Dershane’ ruhunuzda bir azap gibi yaşayacak" başlıklı bugünkü yazısında Çolak'ın hedefinde tasarıya "evet" diyen vekiller vardı.
Milletvekillerine "Rahat uyuyabilecek misiniz?" diye soran yazar, yoksul çocuklarının oralarda ücretsiz, burslu, indirimli kurs gördüğünü iddia etti. Velilerin söğüşlenmediğini öne süren Çolak, çocukların geleceklerinin çalındığını savundu.
Yazar, ayrıca düzenlemenin Anayasa Mahkemesi’nden ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden döneceği görüşünde.
KABUSLARLA UYANACAKSINIZ
"Niçin kapattınız?" sorusunun her adımda karşılarına çıkacağını yazan Çolak, eleştirilerine böyle devam etti:
(...)Uykularınızı bölecek, rüyalarınıza girecek. Soracaklar size, “Niçin kapattınız?” Kâbuslarla uyanacaksınız, yıllarca, yıllarca sürecek kâbusunuz.
Bir gün milletvekilliğiniz, sonra ardından gelecek yönetim kurulu üyelikleriniz, danışmanlıklarınız bitecek. Bizim gibi, bütün faniler gibi sıradan insanlar olacaksınız, yaşlanacaksınız. Artık etrafınızda alkışçılar, danışmanlar, iş bağlayıcılar olmayacak. Yapayalnız kalacaksınız. O zaman, bir gün, bir cami avlusunda, bir pazar yerinde, bir hastane köşesinde o zalim soru yine sorulacak: “Niçin?..” Birileri sormasa da o soru beyninizde çınlayıp duracak, niçin, niçin, niçin?.. Bu halkın çocuklarına bunu niçin yaptınız? Bu soru, mezara kadar peşinizi bırakmayacak.
Bir gün milletvekilliğiniz, sonra ardından gelecek yönetim kurulu üyelikleriniz, danışmanlıklarınız bitecek. Bizim gibi, bütün faniler gibi sıradan insanlar olacaksınız, yaşlanacaksınız. Artık etrafınızda alkışçılar, danışmanlar, iş bağlayıcılar olmayacak. Yapayalnız kalacaksınız. O zaman, bir gün, bir cami avlusunda, bir pazar yerinde, bir hastane köşesinde o zalim soru yine sorulacak: “Niçin?..” Birileri sormasa da o soru beyninizde çınlayıp duracak, niçin, niçin, niçin?.. Bu halkın çocuklarına bunu niçin yaptınız? Bu soru, mezara kadar peşinizi bırakmayacak.
PARKLAR, KAHVEHANELER YÜRÜYÜŞ YOLLARI DERSHANE HALİNE GELECEK
Sayın milletvekilleri,
Evet, bir öfkeyle, kinle, nefretle, haksızca… dershaneleri kapattınız. Ama sanıyor musunuz ki, eğitime, gençliğin geleceğine sevdalı insanlar yaptıkları işten vazgeçecek. Bir yoksul Anadolu çocuğunun daha kanatlanıp uçması için ömrünü feda edenler, köşelerine oturup duracaklar, öyle mi?
Aldanıyorsunuz sayın milletvekilleri! Bu insanlar, bu halkın çocukları parklarda, bahçelerde, kahvehanelerde, pastanelerde, tren garlarında, otobüslerde, deniz kıyısındaki banklarda, çocuklara; sizin çocuklarınıza, bu halkın çocuklarına matematik, fizik, kimya anlatmaya, soru çözdürmeye devam edecek. Siz dershaneleri kapattınız, onlar bütün ülkeyi, bütün parkları, bütün kahvehaneleri, bütün tren istasyonlarını, bütün bankları ve bütün yürüyüş yollarını dershane haline getirecek.
Aldanıyorsunuz sayın milletvekilleri! Bu insanlar, bu halkın çocukları parklarda, bahçelerde, kahvehanelerde, pastanelerde, tren garlarında, otobüslerde, deniz kıyısındaki banklarda, çocuklara; sizin çocuklarınıza, bu halkın çocuklarına matematik, fizik, kimya anlatmaya, soru çözdürmeye devam edecek. Siz dershaneleri kapattınız, onlar bütün ülkeyi, bütün parkları, bütün kahvehaneleri, bütün tren istasyonlarını, bütün bankları ve bütün yürüyüş yollarını dershane haline getirecek.
RUHUNUZU AZAP GİBİ TAKİP EDECEK
Emin olun getirecek…
Çünkü siz de biliyorsunuz ki onlar bunu beklentisizce yapıyorlar, aşkla yapıyorlar, bu halkın çocukları için yapıyorlar. Siz bunu, bu karşılıksız sevmeyi, karşılıksız vermeyi, kendini feda etmeyi hiçbir zaman anlamadınız, anlayamayacaksınız. Bu halk, bir zamanlar Kur’an öğretme yasağını nasıl kendi icat ettiği yollarla aşıp, çocuklarına Kur’an okumayı öğretmişse, şimdi de çocuklarını üniversiteye hazırlamanın yolunu bulacaktır. Size rağmen bulacaktır. Fakat siz, o zalim sorunun ısrarından asla kurtulamayacaksınız. Ruhunuzu bir azap gibi takip edecek, bir ömür kıymık gibi batıp duracak zihninize, size hayatı dar edecek: “Niçin kapattınız?”
Hadi size mutlu yarınlar!.."