Dershane tartışması tüm hızıyla sürüyor.
Erdoğan'ın "geri adım yok" açıklamasından sonra taraflar arasındaki gerilim iyice tırmandı. Son dönemde Erdoğan'a karşı sert eleştirel yazılarıyla dikkat çeken yazar Şahin Alpay, dershane krizini siyasi yönüyle kaleme aldı.
Erdoğan'ın "geri adım yok" açıklamasından sonra taraflar arasındaki gerilim iyice tırmandı. Son dönemde Erdoğan'a karşı sert eleştirel yazılarıyla dikkat çeken yazar Şahin Alpay, dershane krizini siyasi yönüyle kaleme aldı.
EN İYİ KENDİSİNİN BİLDİĞİNE İNANMIŞ
Hizmet hareketinin eğitime katkısını öven yazar, hedefindeki Erdoğan'ı, "Başbakan her konuyu en iyi kendisinin bildiğini ve toplumun her alanını kendi tercihleri doğrultusunda şekillendirmediği takdirde, işlerin ne partisi, ne de ülke açısından iyi gitmeyeceğine inanmış bir lider" sözleriyle eleştiriyor.
Yazarın Erdoğan'a yönelik eleştirileri bununla sınırlı değil elbette.
Şahin Alpay'a göre Erdoğan, demokrasiyi seçimlerden ibaret sanıyor. Yazar, “yasama ve yargıyı, yürütmeye ayak bağı” olmaktan çıkarmak için Erdoğan'ın “Türk usulü başkanlık” sistemini getirmek istediğini iddia ediyor.
Şahin Alpay'a göre Erdoğan, demokrasiyi seçimlerden ibaret sanıyor. Yazar, “yasama ve yargıyı, yürütmeye ayak bağı” olmaktan çıkarmak için Erdoğan'ın “Türk usulü başkanlık” sistemini getirmek istediğini iddia ediyor.
TOPLUMU ŞEKİLLENDİRİYOR İDDİASI
Erdoğan'ı toplumu kendi tercihleri doğrultusunda şekillendirmekle suçlayan Alpay, sert eleştirilerine böyle devam ediyor:
"Başta kamuoyuna yön veren medya geliyor. Kendisine ticari işleri nedeniyle bağımlı büyük medya patronları aracılığıyla eleştirel gazetecilerin işlerine son verdiriyor. Hangi firmaların hangi devlet imkânlarından yararlanacağı, ihalelerin hangilerine verileceği konusunda kararları elinde tutuyor. Tutumunu beğenmediği şirketlerin üzerine maliye müfettişleri salıyor.
Muhaliflerin düzenlediği gösterileri şiddetle bastırıyor. Esas olarak özgürlük ve demokrasinin yerleşmesini isteyenlerin öncülük ettiği Gezi Parkı gösterilerini, demokrasi muarızları tarafından gasp edilme çabasına bakarak, Türkiye’nin kalkınmasını istemeyen iç ve dış düşmanların komplolarıyla açıklıyor.
Sivil toplumu “ya benden yanasın ya da karşımda… Bitaraf olan bertaraf olur…” diye tehdit ediyor. Partisinin saflarından eleştirel ses çıkınca hemen “Düşmana hizmet etme!” diye uyarıyor, ihraç ediyor."