İş, sanat ve spor dünyasından pek çok tanınmış ismin konuk olduğu iftara katılanlar arasında türkücü Yavuz Bingöl de yer aldı. Gezi Parkı olayları sırasında iktidarı ve Başbakan Erdoğan’ı eleştiren söylemleri ile öne çıkan ve solcu bir isim olarak bilinen Bingöl, AK Parti iftarına katılımı nedeniyle büyük tepki aldı. Erdoğan’ın elini sıkmaya yönelik çabasının yer aldığı kareler de sosyal medyada eleştirilen ünlü türkücü, Twitter hesabından kendisini savundu ve iftar davetine neden katıldığını açıkladı.
CANINIZ SAĞOLSUN
Bugün, Twitter hesabından konuya ilişkin 10 mesaj paylaşan Bingöl, kendini şöyle savundu: “Ülkenin ne kadar kutuplaştığı ortada. Beni hemen astınız. Kılıçdaroğlu Başbakan olsa sağcı bir sanatçının elini sıkamaz mi? Ona ne derdiniz? Ülkede 3 tane cumhurbaşkanı adayı var. 3′ünün de çağırdığı davete giderim. 3′ünün de uzattığı ele el veririm. Sonuçta oy vereceğiz. Bu kadar basit kardeşler. Başka bir aday var da bizim mi haberimiz yok? Konuşup durmayın. Yazmayın da. İpotek altında mi iradem?
Bu ülke kutuplaşmalardan çok çekti. Sizin yaşınız yetmez, bizim çektiklerimize. Kutuplaştıran sadece Başbakan değil. Herkes. Anladınız mı? Siz biz onlar bunlar şunlar. Hepimiz. Ne olacak sonu bunun? Bu kadar linçten ve küfürden sonra, tek arayan dostum Ahmet Mümtaz (Taylan) oldu. Dedi ki; ‘Sana küfür edilen tweetleri retweet etme, sil lütfen. Sen 30 yıldır bu ülkede bize bir şeyler anlattın. Sana böyle küfür edenler seni zaten sevmeyenlermiş. İzahat verme kimseye’ dedi. Kimseye cevap yazmayacağım artık, canınız sağolsun kardeşler…”
Bu ülke kutuplaşmalardan çok çekti. Sizin yaşınız yetmez, bizim çektiklerimize. Kutuplaştıran sadece Başbakan değil. Herkes. Anladınız mı? Siz biz onlar bunlar şunlar. Hepimiz. Ne olacak sonu bunun? Bu kadar linçten ve küfürden sonra, tek arayan dostum Ahmet Mümtaz (Taylan) oldu. Dedi ki; ‘Sana küfür edilen tweetleri retweet etme, sil lütfen. Sen 30 yıldır bu ülkede bize bir şeyler anlattın. Sana böyle küfür edenler seni zaten sevmeyenlermiş. İzahat verme kimseye’ dedi. Kimseye cevap yazmayacağım artık, canınız sağolsun kardeşler…”