Habertürk gazetesi yazarı ve o dönemin genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı sözkonusu iddiayı köşesine taşıyınca, Gündeş Altaylı'ya dava açmıştı. Savcılığın Gündeş'in şikayetini karara bağladığını yazan Altaylı, kovuşturmaya gerek görülmediğini duyurdu.
"Ebru Gündeş'e tokat gibi karar" başlıklı yazısında ünlü şarkıcıyı topa tutan Altaylı şunları yazdı:
Hatırlayacaksınız, bir süre önce şarkıcı Ebru Gündeş beni mahkemeye vermişti.
(...)Kocası Reza Zarrab'ın tutuklu olduğu günlerde Ebru Gündeş, "Savcıya rüşvet vereceğim" diyerek kocasından 250 bin dolar istemişti. Ancak bu parayı savcıya rüşvet olarak vereceği falan yoktu.
Erkek kardeşinin borçlarını kapatacaktı ve kocasından böyle bir yalanla para sızdırmaya çalışmış, dinlemeye takılmış ve bu nedenle yılbaşı gecesi polise ifade vermişti.
Erkek kardeşinin borçlarını kapatacaktı ve kocasından böyle bir yalanla para sızdırmaya çalışmış, dinlemeye takılmış ve bu nedenle yılbaşı gecesi polise ifade vermişti.
Ben de bu durumu eleştiren bir yazı yazmıştım.
Ebru Gündeş bu yazımla 17 Aralık soruşturmasıyla ilgili "gizliliği ihlal ettiğim" ve kendisine "hakaret ettiğim" iddiasıyla beni dava etti.
Ben de buradan kendisine "Hadi mahkemede görüşelim" dedim.
Görüştük.
Daha doğrusu görüşmeye bile gerek kalmadı.
Ebru Gündeş'in şikâyetini inceleyen ilgili savcılık, "Kovuşturmaya yer yoktur" kararı verdi.
Savcılığın takipsizlik kararı, Türkiye'de basın özgürlüğü açısından da önemli bir metin olmuş.
(...) Mahkeme bu önemli atıflardan sonra, benim yazımda soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiğine dair bir şey olmadığını da ayrıca kayda geçirmiş.(...)"