Habertürk televizyonuna bağlanan Beyin Cerrahı Opr. Dr. Gökhan Özçınar, İbrahim Tatlıses'in Amerika'da boşuna ameliyat olduğunu, durumunun düzeleceğine inanmadığını söyledi.
İşte Özçınar'ın açıklamaları
Böyle ciddi bir beyin ameliyatından sonra beynin şişmesine engel olmak için beyin ödemine engel olmak için hasta ameliyat sonrası aynı narkozdaymış gibi uyutulur bu beyin fonksiyonlarının durdurulup beynin çalışarak kendisini yormaması için yapılan bir uygulama. bu uygulama 3-4 gün kadar sürer. 3-4 gün sonra ilacı kestiğimizde normal uykudan uyanır gibi uyanmayız.
BİR TAKIM HAREKETLERİN GERİ GELMESİNİ BEKLEMEK LAZIM
Biz 3-4 gün sonra ilacı keseriz, hastanın uyanması 72 saat sürer. Kademeli denmesinin sebebi budur yani ilacı pazartesi kesersek hastanın perşembe sabahı uyanmasını bekleriz. Şu an için panik havası yaratmak doğru değil ameliyat olalı bir hafta oldu. 3-4 gün uyutulduysa, ilaç da cuma günü kesildiyse yine de bugün-yarın İbrahim Bey de beyin fonksiyonların geriye döndüğünü gösterir emarelerin göz açma kolunu oynatma konuşma gibi birtakım hareketlerin geri gelmesini beklemek lazım.
BOŞUNA GİDİYOR GİBİ GELDİ
İbrahim Bey yurtdışına giderken de bana boşa gidiyor gibi geldi. Ben olayın biraz dışındayım tam tıbbi verileri bilmiyorum İbrahim Bey ilk vurulduğunda da iki büyük kanalın ana haberlerine canlı bağlanıp o günkü durumu tartışmıştık. O güne dönüp bakılırsa İbrahim Bey için ne dediysem, durum o şekilde gelişti.
DAHA KÖTÜYE BİR GİDİŞ OLABİLİR
Beyinde diyelim ki küçük bir kemik kıymığı daha dibe gitti ve kaldı o artık orda yer etti. Onu çıkarmak artık hastaya daha büyük zarar vermek anlamına gelebilir diye çıkartılmamıştır. Onu oradan çıkartmayı denemek veya onu oradan çıkartınca şalterler açılacak sistem çalışacak demek çok doğru bir beklenti değil. Daha kötüye bir gidiş olabilir. Bakın oradaki küçük bir kemik parçasını bulmak beyin dokusunu ameliyat etmek samanlıkta iğne aramak gibi bir şey. Dolayısıyla ister istemez lime lime etmek bile söz konusu olabilir. Oraya bakalım buraya bakalım bu sefer bu kurcalamamıza bağlı beyin ödemi olabilir. Zaten bu beyin ödemi olmasın diye uyutuluyor hasta. Benim geriye dönük çıkardığım yorumdur bu.
KALICI KUSURA RIZA GÖSTERMELİ
Bu beyin ödemi çözüldükten sonra da olay ortaya çıkacak ama zaten bir kurşun değdiğinde 3 tane zararı olur. 1. Delici etkisi vardır, 2. Isı etkisi vardır o kurşun dağlayarak geçer, 3. Titreşim etkisi vardır döne döne girdiği için burgu gibi. Bunların üçü de beyin dokusuna çok zarar verir. Beyni hem deliyorsun dağlıyorsun hem de titreşimle deprem yapıyorsun. Buna bağlı beyin dokusundaki iyileşme hastanın ameliyatından sonra ilk 6 ayda gelirse gelir. Düzelmezse de 2 yıla kadar düzeleceğini daha düşük bir ihtimal olsa da bekleriz ama 2 yıldan sonra hastadaki kalıcın kusurlar neyse bunun artık daha da fazla düzelmeyeceğini buna artık rıza gösterilmesi gerektiğini hastayla paylaşmaya başlarız.
SESİYLE ALAKALI BİR BÖLGE DEĞİL
Burda yapılan geçmişteki ameliyatların bir eksiklik bir başarısızlıklarından değil o kurşun denen namussuzun orda yarattığı uygulamadan dolayı işte. Sesiyle çok alakalı bir bölge değil. Beynin her tarafında bir merkez var konuşma merkezi denge merkezi anlama merkezi yürüme merkezi görme merkezi falan. İbrahim Bey'in kurşunu yediği beyin bölgesinde hareketi sağlayan özellikle kol bölgesi geniş yer tuttuğu için kol daha belirsiz. Bacak döndü. Artık bacak nispeten bir bastonla bile olsa kendi başına yürüyebilir haldedir.
BU TABLONUN DÜZELECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
Orada bir kusur yarattı. Ben bu kusurun döneceğini düşünmüyorum inşallah İbrahim Bey'in çektiği bunca zahmete değer ve kendisini ilk formunda bulabilir ama ben 29 yıllık bir beyin cerrahıyım bu tablonun düzeleceğini düşünmüyorum. Sesine bir şey olmayacak. Benim burda üzüldüğüm şey şu: bunların hepsinin en iyisi bizim memleketimizin dört bir köşesinde yapılabilir. Yani Amerika, İngiltere, Avrupa, Japonya diye başka sevdalara yelken açmaya gerek yok bence burada da meslektaşlarımız bu konuda en doğruyu en iyiyi anladığımız dilde kendi ruhunuza hitap edecek şekilde paylaşabilirler. Burada küçük bir eleştirim var.