TRT TARAFSIZ OLMALI
“TRT yasasının 37. maddesinde Bakanlar Kurulu’nun yetkisi TRT’nin yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerce kurulmuş veya kurulacak şirkete ortak olunmasına izin vermekle sınırlandırılmamış, TRT’nin amaçlarına uygunluğu sağlayacak esasları belirlemesi görev ve yetkisi de Bakanlar Kuruluna verilmiştir. Bakanlar Kurulu kararı ile ortaklık esasları belirlenmeyen bir şirkete TRT’nin ortak olmasına hukuki olanak bulunmamaktadır. Oysa dava konusu Bakanlar Kurulu kararında, TRT’nin özerk ve tarafsız kamu yayın kuruluşu olma özelliği ile verici alt yapısının işletilmesiyle ilgili Anayasa ve yasalardan kaynaklanan hakları da gözetilerek TRT’nin mevcut verici istasyonlarının ortak olunmasına izin verilen şirket tarafından kullanılıp kullanılamayacağı, kullanılacak ise buna ilişkin esaslar belirlenmemiştir. Nitekim Bakanlar Kurulu kararı ile ortaklık esasları belirlenmediği için davalı idareler savunmalarında TRT’nin şirketle ortaklık ilişkisinin TRT’ye ait mevcut verici tesislerinin şirkete kiraya vermesi suretiyle kurulacağı ve şirketin TRT ile ortaklık ilişkisinin bu çerçevede olabileceği ifade edilmiştir.”
YUMURCAK TV’YE İYİ HABER
Çizgi film yayını yapan Yumurcak TV ise RTÜK’ün tematik kanalları, “haber, spor, belgesel ve eğitim-kültür” şeklinde sınırlamaya gittiği için frekans ihalesine katılamamıştı. Kanal, RTÜK’e dava açtı. Ankara 1. İdare Mahkemesi ise yayın yapacak kanallara sınırlandırma getirilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek oybirliği ile yürütmeyi durdurma kararı verdi. Anten A.Ş kararına karşı davalı Başbakanlık Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nda itiraz edebilecek. Yumurcak TV kararına karşı da TRT, Ankara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz hakkını kullanabilecek.
YENİ FORMÜL BULUNMALI
Konuyla ilgili Hürriyet’e konuşan RTÜK üyesi Esat Çıplak şunları söyledi:
“İhalenin iptali ile sonuçlanan sürecin memleketin hayrına olacak şekilde yeniden dizayn edilmesi gerekmektedir. Frekans planlamasından başlayarak, süreç yeniden gözden geçirilmeli özellikle yerel ve bölgesel medyanın da faydalanacağı bir formül bulunmalıdır. Ulusal TV’lerin inisiyatifine kalmış bir yerel medyanın hayatını devam ettirmesi mümkün değildir. Karasal ortamdan yapılacak tüm TV yayınları halen kablo ortamından, uydu ortamından, IP ortamından zaten yayın yapmaktadırlar. Ülkemizin kaynakları sınırsız değildir. Bu nedenle yeni yayın mecrasının ve sayısal yayın tekniğinin yeni katma değerler sağlayacak şekilde dizayn edilmesi zorunluluktur. Bilinmelidir ki mahkemeler hukuka göre kararlar verirler ve bu kararlara uymak idareler için gereklidir. Mahkeme kararları uygulanırken yeni bilinmezlere yelken açılmamalıdır. 20 yıla yakın bir medya sektörünün yeni kurallarla çıkmazlara girmesine engel olunmalıdır. Bu görev RTÜK ve Üst Kurulun görevidir. Ulusal TV kuruluşları dâhil olmak üzere bazı yayıncı kuruluşların gelir ve giderleri diğer kuruluşlara göre kıyas götürmez bir büyüklük arz etmektedir. Bu nedenle tüm bu kuruluşların aynı şartlarda ihaleye girmesi ekonomik olarak zayıf kuruluşlar için haksızlık olacaktır.”