Gonca Vuslateri rol aldığı diziden ayrılmasına neden olduğu iddia edilen 'karavanda öpüşme' meselesini Milliyet'ten Songül Hatısaru'ya anlattı. İşte o röportajtan bir bölüm:
Siz ‘öpüşme’ haberlerine çok konu olan bir oyuncusunuz. Bu nedenle bu konuda sizi uzman ilan ediyoruz! RTÜK geçenlerde bir öpüşme tarifi yazdı ki ben burada tekrar edemeyeceğim! Siz bir uzman olarak bu tarifi nasıl buluyorsunuz?
Beni bu kademede gördüğünüz için müteşekkirim. Kızmalı mıyım size, ‘öpüşme uzmanı’ çok hoşuma gitti aslında. O kadar çok öpüşüyorum ki, en son geçen Amerika’da iken, Rumelihisarı’nda karavanda ‘öpüştü’ diye haber çıktı. O kadar çok öpüşüyorum ki, olay mahallinde bulunmam önemli değil artık.
Okyanus ötesi konduruveriyorum. Gülüyorum artık, annem ise mutlu oluyor bu haberlerden. Babamın içi açılıyor, en azından ‘protestolara katıldı, terledi, gaz sıkıldı’ haberlerini okumaktansa, ‘ay ne güzel kızım öpüşmüş, dünyadan başka dertleri var, ne güzel bunlardan uzakta yaşıyor!’ diye.
Niye Amerika’daydınız?
Erkek arkadaşım orada yaşıyor. Tatil için gittim. Her iş sonrası kendimi tatile atarım. Bir de blues bende ciddi bir tutku, o hikayelerin anlatıldığı sokaklarda olmak ayrıcalıklı şeyler katıyor ruhuma. İlk fırsatta yine gideceğim. Harlem, Brooklyn, New Orleans’ın arka sokaklarındaki serseriliği, oradaki serseri müziği, suç müziğini çok seviyorum. İnsanların, evini bok götürürken sokaklarda bağıra bağıra şarkı söylemesini çok seviyorum
JOHN ERKİL BİR DÜNYADAYIZ
Ne yapıyor erkek arkadaşınız, Türk mü, tanıyor muyuz?
Amerikalı, öğrenci, Ortadoğu üzerine master yapıyor. Adını söylemem neme lazım, onu da bulurlar, ama John değil! Onun yanına gittim. Magazin gazetecileri deli gibi çalışıyor ve buna rağmen çok az para kazanıyorlar. Onları anlıyorum. Ama dirençli bir kızmışım.
28 yaşında, 2.5 sene boyunca sırtımda bir kamburla üstelik hiçbir yedek malzeme kullanmadan, kendimi sakat bırakmak pahasına oynadığım ‘Yalan Dünya’daki karakterle ilgili bir gün bile “Sırtı ağrıyor mu, güzel performans gösteren yetenekli oyuncu” tanımını kullanmayıp, “şurada öpüştü, el ele tutuştu” diye devamlı başka yerlere mal edilmesinden sorumlu ve mütevellit bir oyuncu ilan edilmeme rağmen, inadına nefret etmiyorum ve inadına da karavanda öpüştü haberine, ‘yeminle öpüşmedim’ diye kaşlarımı yukarı doğru kaldırıp, çenemi bükmüyorum. Öpüşüyordum fakat Amerikalı sevgilimle New Orleans’ta bir sokak çalgıcısını dinlerken... Rumelihisarı’nda sabahtan akşama kadar sigortasız çalışan, 70 kişilik bir set ekibinin içinde sevgilimle karavanda öpüşecek kadar keyfim yerinde değil. İnanın değil.
Ne diyeyim, ben öpüşmediğim halde bile öpüşür olarak anılmak istiyorum artık! Çünkü bütün bu dönen dolabın içinde bir huzurla anılan benim! Ağrı’da çatışma oluyor, milyonlar açlık sınırının altında, 3.5 milyon insan işsiz evine ekmek götüremiyor, çocuklar aç, Suriyeli çocuklar sokaklarda dileniyor, ben karavanda öpüşüyorum. Oh ne ala! Mama Mia, ayıptır yahu.