Açıklamaya şöyle devam edildi: "Pervasızca süren savaşlar ancak kulaklar tıkanır, gözler kapanırsa katlanılabilir hale geliyor. Biz katlanmayacağız. Boynuna kadar kana saplanmış bir savaş rejimine dur diyemeyecek kadar da onurumuz kalmazsa, yaşanacak tek bir günün bile anlamı kalmamış demektir.
Herkesi susturduklarını sandıkları anda telefonun 'öteki' ucunda beliren Ayşe öğretmeniz biz. Gerçek neyse onun arkasında, barışın saflarındayız. Burası ucuz klavye kahramanlarının değil; suyuna, ormanına, parkına, üniversitesine sahip çıkanların memleketi."
Herkesi susturduklarını sandıkları anda telefonun 'öteki' ucunda beliren Ayşe öğretmeniz biz. Gerçek neyse onun arkasında, barışın saflarındayız. Burası ucuz klavye kahramanlarının değil; suyuna, ormanına, parkına, üniversitesine sahip çıkanların memleketi."
'Beyaz'la bir meselemiz yok'
Beyazıt Öztürk'le bir meselelerinin olmadığını ve 'dik durmayıp düşene bir tekme' de kendilerinin atmaya gerek görmediklerini belirten Öğrenci Kolektifleri, "Bizim derdimiz barış. Çocuklar ölmesin diye bütün kavgamız. Aklına ve vicdanına seslenilebilen herkes gibi üniversiteliler de suça ortak olup maskaralık yapmak yerine, bu insanlık suçunun karşısına dikilmeyi tercih etti, bütün mesele bu" dedi.
Açıklama şu sözlerle bitirildi: "Barış eğik başlarla, akreplerin arkasında sürüklenen bedenlerle, sokak ortasında bekleyen cenazelerle değil; savaş çığırtkanlarını susturarak, savaş bezirganlarını durdurarak gelecek.
Enselerindeyiz. Tüm bu yaşananlara medyanın göz kapatmasına izin vermeyeceğiz. En yenilmez olduklarını düşündükleri anda karşılarına dikileceğiz. Barış isteyen hocalarımızın gözaltına alındığı haberleriyle uyandığımız günün kapanış haberi de onlara dert olsun. Hepimiz Ayşe Öğretmeniz. Barış için direneceğiz. Üniversiteye savaş ilan edenler bilsin. Her türlü kabulümüzdür."
Enselerindeyiz. Tüm bu yaşananlara medyanın göz kapatmasına izin vermeyeceğiz. En yenilmez olduklarını düşündükleri anda karşılarına dikileceğiz. Barış isteyen hocalarımızın gözaltına alındığı haberleriyle uyandığımız günün kapanış haberi de onlara dert olsun. Hepimiz Ayşe Öğretmeniz. Barış için direneceğiz. Üniversiteye savaş ilan edenler bilsin. Her türlü kabulümüzdür."
Ne olmuştu?
Kanal D'de Beyazıt Öztürk'ün canlı yayınlanan programına telefonla katılarak Diyarbakır'dan aradığını ve Ayşe Çelik adında bir öğretmen olduğunu belirten konuk şöyle demişti: "Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız? Burada yaşananlar medyada çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık! İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın."
İktidara yakın medya 'Ayşe öğretmen'i PKK propagandası yapmak, Kanal D ve Beyazıt Öztürk ise 'terör örgütü propagandasına müsaade etmek'le suçlanmıştı. Bunun üzerine hem Kanal D yönetimi hem de Öztürk özür dileyip, "Devletimizin yanındayız" demişti.