'HİÇBİR TEREDDÜT YOK'
Gerek söz konusu açıklamalarda, gerekse Çukurova Grubu'nun 17 Eylül'de yaptığı açıklamada Show TV'nin satış sürecinin teknik ve hukuksal olarak tamamlandığı bildirilen duyuruda, şunlar kaydedildi:
"Alıcı ve satıcı arasında hiçbir belirsizlik ve tereddüt olmamasına ve bu yönde çeşitli açıklamalar yapılmasına rağmen Taraf gazetesinde Hüseyin Özay imzasıyla, kamu alacağının tahsilini engellemeye ve kurumumuz hakkında yanlış bir algı oluşturmaya yönelik yalan ve çarpıtma haber yapılmaya devam edilmektedir.
Taraf gazetesinde 20 Eylül 2013 tarihinde çıkan "600 milyonluk Show TV, 400 milyona nasıl satıldı" haberi, para birimi dahi belirtilmeden sözü edilen gazetenin daha önceki haberlerinde olduğu gibi belli bir amaca yönelik mesnetsiz ve kasıtlı olarak yazılmış yalan bir haberdir.
Taraf gazetesinde 20 Eylül 2013 tarihinde çıkan "600 milyonluk Show TV, 400 milyona nasıl satıldı" haberi, para birimi dahi belirtilmeden sözü edilen gazetenin daha önceki haberlerinde olduğu gibi belli bir amaca yönelik mesnetsiz ve kasıtlı olarak yazılmış yalan bir haberdir.
'KÖTÜ NİYETLİ VE KASITLI'
Söz konusu gazetenin haberi doğruları yansıtmadığı gibi, ciddi maddi hatalarla da doludur. 2009 yılında yapılan protokolde Show TV'ye 600 milyon dolar değer biçildiği iddia edilmektedir. Anılan tarihte yapılan değerleme yaklaşık 600 milyon TL civarındadır.
Bu tutar da o günün dolar kuru dikkate alındığında 400 milyon dolar civarında bir rakama tekabül etmektedir. Satış tarihi itibariyle yapılan değer tespiti brüt 402 milyon dolardır. Brüt kavramının kullanılmasının sebebi ise kamuoyunun da yakından bildiği üzere Show TV'nin personel maaşını dahi ödeyemeyecek şekilde ciddi bir borç yükü altında olması sebebiyledir. Bir gazetecinin dolar ile TL arasındaki farkı ayırt edememesi ancak kötü niyet ve kasıtla izah edilebilir."
Bu tutar da o günün dolar kuru dikkate alındığında 400 milyon dolar civarında bir rakama tekabül etmektedir. Satış tarihi itibariyle yapılan değer tespiti brüt 402 milyon dolardır. Brüt kavramının kullanılmasının sebebi ise kamuoyunun da yakından bildiği üzere Show TV'nin personel maaşını dahi ödeyemeyecek şekilde ciddi bir borç yükü altında olması sebebiyledir. Bir gazetecinin dolar ile TL arasındaki farkı ayırt edememesi ancak kötü niyet ve kasıtla izah edilebilir."
'AYNI ŞİRKETLER DEĞİL'
Öte yandan, gazete haberinde belirtilen 2009 yılına ait değerlemesi yapılan şirketler ile Ciner Grubu'na satışı yapılan şirketlerin, bire bir aynı şirketler olmayıp farklı şirketleri de içerdiği belirtilen duyuruda, bunun da 2009 değerlemesi ile satılan şirketlerin değerlerinin karşılaştırılmasının mümkün olamayacağı anlamına geldiği ifade edildi.
Duyuruda, TMSF'nin her türlü bilgi paylaşımına şeffaflık ilkeleri doğrultusunda açık iken, haberi yapan gazetecinin, etik kurallar bir tarafa, mesleğinin gerektirdiği şekilde yeterli araştırma yapmadan, kamuoyunu yanıltmaya ve amme alacaklarının tahsilini aksatmaya dönük, tamamen kasıtlı bir haber yapıldığı savunuldu.
'AMME ALACAKLARINI BALTALAMAK AMAÇLI'
Duyuruda, şu ifadeler kullanıldı: "Aynı gazete daha önce de ısrarla "diğer ortaklarla sorun çıktı" şeklinde haberlere yer vererek kamuoyunda yanlış bir algı oluşturmaya çalıştığı basın camiasının da malumudur.
Hakim ortak olarak Çukurova Grubu rızan satışı yapan taraftır. Aksoy Grubu adına Aks TV'deki hisseler zaten TMSF adına tescilli olduğu için diğer büyük hissedar olarak TMSF de bu satışa muvafakat etmiştir. Sembolik değerdeki küçük hissedarların da muvafakati alındığına göre hangi ortaklar dava açacak ya da hangi ortaklar bu satıştan zarar görmüştür, kamuoyu merak etmektedir.
Halkın sesi olmak ve menfaatlerini korumak iddiasıyla yola çıkan bir gazetenin amme alacaklarının tahsili noktasında kurumumuzun yapmış olduğu çabayı baltalamaya çalışması, bir kısım batık bankacıların menfaatlerini koruma çabası içinde olduğu izlenimini doğurmaktadır.
Kurumumuz, her türlü bilgiyi gerek basın açıklamaları ile gerekse başkanımız Sayın Şakir Ercan Gül'ün katıldığı televizyon programlarında açık ve şeffaf biçimde ortaya koymasına rağmen ısrarla çarpıtma, yalan ve kasıtlı haber yapan bu gazete ve muhabiri hakkında yasal haklarımızı elbette kullanacağız. Gazete ve muhabiri hakkında mesleki etik ilkeleriyle bağdaşmayan bu haberlerinden dolayı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne, Medya Etik Konseyi'ne ve Basın İlan Kurumu'na gerekli şikayet yapılacaktır."
Kurumumuz, her türlü bilgiyi gerek basın açıklamaları ile gerekse başkanımız Sayın Şakir Ercan Gül'ün katıldığı televizyon programlarında açık ve şeffaf biçimde ortaya koymasına rağmen ısrarla çarpıtma, yalan ve kasıtlı haber yapan bu gazete ve muhabiri hakkında yasal haklarımızı elbette kullanacağız. Gazete ve muhabiri hakkında mesleki etik ilkeleriyle bağdaşmayan bu haberlerinden dolayı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne, Medya Etik Konseyi'ne ve Basın İlan Kurumu'na gerekli şikayet yapılacaktır."