Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda, 2023 için koyduğumuz yüksek hedeflere doğru, kararlı ve disiplinli bir şekilde ilerliyoruz. İnanıyorum ki, birliğimizden taviz vermedikçe, tek bir yürek halinde, hep birlikte hareket edeceğiz. Türkiye’nin önünde hiçbir güç duramayacak, 21’inci yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır. Biz, hükümet olarak, bunu hedefliyor, böyle bir vizyonla hareket ediyoruz" dedi.
Erdoğan, Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde, ilçe stadında düzenlenen toplu açılış töreninde halka hitap etti. Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada, Diyarbakır’da tarihi bir gün yaşandığını belirterek, tam 37 yıldır ülkesinden, vatanından, topraklarından ayrı yaşamak zorunda kalan Şivan Perver'in, kendilerinin gayretleri sonucu Türkiye'ye geldiğini söyledi.
Şivan Perver'in kendi insanının önünde, kendi anadilinde, kendi topraklarında türkülerini, şarkılarını söylediğini anımsatan Erdoğan, "Anadolu’nun, bu toprakların yetiştirdiği bir başka büyük ses sanatçımızla, İbrahim Tatlıses ile türküler söylediler. Onlar Diyarbakır’la hasret giderdiler, tüm Türkiye ile hasret giderdiler. Diyarbakır da onlarla hasret giderdi" diye konuştu.
"Maalesef bu ülkede birçok sanatçı, dilinden, etnik kökeninden, kimliğinden dolayı hor görüldü, dışlandı, ötekileştirildi, ülkesinden, doğup büyüdüğü topraklardan uzakta yaşamak zorunda bırakıldı" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"İşte bunun en son örneği Ahmet Kaya… Ahmet Kaya da beni cezaevine uğurlamıştı. Türküleriyle uğurlamıştı. 'Şafak sökerken' diyerek uğurlamıştı. Tabii benim dünyada onun o vefası özel yere sahip. Ahmet Kaya, maalesef, ömrünün son demlerinde, duygusal olarak kaldıramayacağı yoğun bir baskıya maruz kaldı, vatanından uzakta, gurbette son nefesini verdi. Ahmet Kaya’nın suçu neydi? Bunu kendi şarkısında söylüyordu aslında. Ne diyordu? Diyarbakırlıymış. Adı Bahtiyar. Suçu saz çalmaktı. Gönül telinden geçenleri sazının teliyle söylemesiydi."
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin artık değiştiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni Türkiye’de kimse dilinden, dininden, mezhebinden, etnik kimliğinden ötürü horlanmıyor, dışlanmıyor, ötekileştirilmiyor. Türkiye, bütün renklerine, bütün unsurlarına, bütün kimliklerine eşit olarak sahip çıkıyor, herkese birinci sınıf insan muamelesi yapılıyor. Ergani’nin yetiştirdiği büyük şair Sezai Karakoç’un her zaman vurguladığı gibi, Dicle ve Fırat kendi mecrasında, kendi yatağında özgürce akıyor artık. Dicle ve Fırat, Medine’den İstanbul’a kadar uzanan geniş kültür coğrafyamızda, kendi değerleriyle, kendi rengiyle, kendi özgünlüğüyle yeniden itibarına kavuşuyor. Türkiye, her karış toprağıyla, 76 milyon insanıyla, bir ve bütün olarak, gönüllerini, yüreklerini birleştirmiş olarak, son derece emin adımlarla, son derece kararlı bir şekilde, geleceğe doğru yürüyor."
-"Türkiye’nin önünde hiçbir güç duramayacak"
Ergani halkının, Diyarbakır ve Bismil'de olduğu gibi "Yeter artık” dediğini dile getiren Erdoğan, "Evet ben Ergani'den bu sesi bir daha duymak istiyorum. Yeter artık. Yetti artık. Analar çok ağladı. Babalar ağladı. Biz, ne analar ağlasın ne babalar ağlasın ne kardeşler ağlasın istiyoruz" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan, 11 yıl önce belirledikleri hedeflerin birçoğuna ulaştıklarını, birçok hedefi de aştıklarını kaydederek, şöyle devam etti:
"Şu anda, 2023 için koyduğumuz yüksek hedeflere doğru, kararlı ve disiplinli bir şekilde ilerliyoruz. İnanıyorum ki, birliğimizden taviz vermedikçe, tek bir yürek halinde hep birlikte hareket edeceğiz. Türkiye’nin önünde hiçbir güç duramayacak, 21’inci yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır. Biz, hükümet olarak, bunu hedefliyor, böyle bir vizyonla hareket ediyoruz."
"Kardeşlerim, sizleri ayırt etmeksizin seviyorum" diyen Erdoğan, şöyle dedi:
"Türk'ü ne kadar seviyorsam Kürt kardeşimi de o kadar seviyorum,. Laz'ı da o kadar seviyorum, Gürcüsünü Çarkezini, Boşnakını, Romanı da o kadar seviyorum. Çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Bizim ilkemiz bu. Bu ilkeden hareket ediyoruz. Bizim için zenginlik değil makam değil mevki değildir sevginin sebebi. Sadece yaradandan ötürü sevmek. Bismil'de de söyledim. Her yerde söylüyorum. Eninde sonunda gideceğimiz yer neresi, kara toprak. Öldük, cumhurbaşkanı da olsan milletvekili de olsan bakan da olsan, trilyarder de olsan, milyarder de olsan Hoca Efendi, musalla taşına geldiğin zaman, ne diyecek? Er kişi niyetine. Adalet orada. Cumhurbaşkanı niyetine diyecek mi, Başbakan niyetine diyecek mi, bu filanca ağa diyecek mi? Bu zengin diyecek mi? Er kişi niyetine diyecek. Ondan sonra 2 metreküplük yere gömecekler, ayrılıp gidecekler. Öyle mi?. Bu dünyadan hayır olarak ne yaptıysan o seninle gelecek. Ama şer olarak ne yaptıysan o da seninle gelecek. Onun için bu kubbede hoş bir seda bırakmaya mecburuz."
-"Sözünle gel, tatlı dille gel"
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu terör niye? Bu kan niye? Bu ölümler niye? Niye geldik, buraya, barış için geldik. Sevgi için geldik. Çünkü ben inanıyorum ki bu kardeşlerimin hepsi de bu kanın durmasını istiyor. Onun için çözüm süreci dedik. Yola böyle çıktık. Çözüm süreci için dağ taş demeden koşturduk, koşturuyoruz ve koşturacağız. Dün de söyledim, söz silahtan daha etkindir. Sözü olan varsa, silahını gömsün dedik. Yola böyle koyulsun dedik. Ama sözüne güvenmeyen neye sarılıyor, silaha sarılıyor. İşte biz, silahı göm, bırak diyoruz. Sözünle gel, tatlı dille gel. Ergani'yi çok iyi gördüm. Önümüzdeki 10 yıl boyunca da, yılmadan, yorulmadan, Türkiye’yi büyütmeye, kardeşliği yüceltmeye, soframızdaki ekmeği çoğaltmaya devam edeceğiz.
Ama ben sizden bir şey rica ediyorum; Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep beraber Türkiye olacağız. Güçlü Türkiye böyle olacak. Allah’ın izniyle, sizlerin desteği ve hayır duasıyla, Türkiye’yi, 780 bin kilometrekarenin tamamını, hiçbir ayrım yapmadan, hepsini bir bütün halinde kucaklayarak huzura, refaha, kavuşturacağız. Hiç endişeniz olmasın. Onun için tek millet diyoruz. Neden? Tek milletin içinde Türk var, Kürt var, Laz var, Çerkez var, Gürcü var, Abaza var, Roman var, Boşnak var. Bu ülkedeki 76 milyon var. 76 milyon tek millet. Bizi ayıranlara yüz vermeyeceğiz. İki, tek bayrak diyeceğiz. İşte bayrağımız burada. Bu renk şehidimizn rengi. Hilal bağımzlığımızın ifadesi. Yıldız şehitlerimizin ifadesi. Şüheda diyor ya şair, 'Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Evet, işte onun için tek vatan, tek devlet, vatanımızı bölmek parçalamak isteyenlere asla prim vermeyeceğiz."
-"Çözüm çürecine lütfen sahip çıkın"
Ergani'yi altyapısıyla yeni dönemde farklı görmek istediklerini de ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Daha modern bir Ergani, çok daha farklı bir Ergani, her şeyiyle bunun için el ele vereceğiz. Ben, bu süreçte, sizlerden özellikle destek bekliyorum. Kardeşliğimize, kalkınmamıza, büyümemize destek olun. Özellikle çözüm sürecine lütfen sahip çıkın. Diyarbakır bu sürece sahip çıkarsa, çok farklı bir netice alınır. Diyarbakır barışına ve baharına sahip çıkarsa, Allah’ın izniyle her engeli aşarız. Siz arkamızda durdukça, bu millet bize güçlü, kararlı bir destek sağladıkça, inanın, biz her türlü oyunu bozar, ülkemizi eşitlik, adalet ve özgürlük temelinde kalkındırırız. Onun için diyorum ki, Ergani bizlerden hayır duasını eksik etmesin. Ergani bizlerden desteğini eksik etmesin."