Bülent Arınç, İngiltere'nin başkenti Londra'daki ünlü düşünce kuruluşu Chatham House'da "Türkiye'de Demokrasinin Geleceği: Algılar ve Gerçekler" başlıklı toplantıda bir konuşma yaptı. Cemaat ile hükümet arasındaki ilişki hakkındaki bir soru üzerine Arınç şunları söyledi:
GÜLEN HAREKETİ ÇOK BAŞARILI
"Gülen hareketiyle hükümetimiz arasında bir sıkıntı var. Hizmet anlayışı her yerde biliniyor. Bu hareket etkili bir hareket. Okulları var, medya alanında çok güçlüler ve başarılılar. Son zamanlara kadar siyasi olarak beraberliğimiz vardı. Parti olarak bizi destekliyorlardı. Türkiye'nin demoratikleşmesi ve özgürlük alanında attığımız adımlarda bizimle birlikte hareket ediyorlardı.
Son olaylarda şüphesiz bu çok geniş olan kitleyi itham etmiyoruz. Ama bu kitlenin içersinde yargı mensupları ve emniyet mensupları başta olmak üzere farklı amaçlarla bir takım işler yaptıkları ortaya çıktı. Bu çok üzücü.
Bu sebeple hükümetin alaşağı edilmesini, önümüzdeki seçimlerden önce hükümetin kolunun kanadının kırılmasını amaçlayan bu siyasi operasyon nedeniyle bir tartışma yaşıyoruz. Ben şahsen inanıyorum ki bu tartışma da kısa zaman içinde son bulacaktır. İsteriz ki siyasi oylarını desteklerini yine bize versinler. Kategorik olarak bu harekete karşı değiliz."
Son olaylarda şüphesiz bu çok geniş olan kitleyi itham etmiyoruz. Ama bu kitlenin içersinde yargı mensupları ve emniyet mensupları başta olmak üzere farklı amaçlarla bir takım işler yaptıkları ortaya çıktı. Bu çok üzücü.
Bu sebeple hükümetin alaşağı edilmesini, önümüzdeki seçimlerden önce hükümetin kolunun kanadının kırılmasını amaçlayan bu siyasi operasyon nedeniyle bir tartışma yaşıyoruz. Ben şahsen inanıyorum ki bu tartışma da kısa zaman içinde son bulacaktır. İsteriz ki siyasi oylarını desteklerini yine bize versinler. Kategorik olarak bu harekete karşı değiliz."
BAŞBAKAN'IN TELEFONUNU BİR İKAZ GİBİ DÜŞÜNÜN
Arınç, Başbakan Erdoğan'ın bir televizyon kanalının üst düzey yetkilisi ile telefon görüşmesi yapması ile ilgili olarak gelen soru üzerine şöyle konuştu: "Bunu kendisi de kabul etti. O sırada kendisi yurtdışındaydı.İstanbul'daki gösteriler sırasında olduğunu anlıyoruz. Bazı televizyonlarda olaylarla ilgili yönlendirmeler yapıldığını, kendisine hakaret edildiğini ifade ederek birisini aradığını söyledi. Ben basından sorumlu bir başbakan yardımcısı olarak şununla daha çok karşılaştım.
Türkiye'de terör can yakarken, karakollar basılırken, sokakta bombalar patlarken bir takım televizyon ekranları kolu kopmuş, kafası gövdesinden ayrılmış insanların görüntülerini canlı canlı ekrana getiriyordu.
Bu ekranlara getirilme bakımından, hem örgütün propagandasının yapılması bakımından hem de halkta korku ve panik yaratılması bakımından tehlikeliydi." Bu konuda televizyon yöneticilerinden hassasiyet istediklerini belirten Arınç, bu haberleri başka türlü vermeleri konusunda uyarıda bulunduklarını söyleyerek, "Sanırım Sayın Başbakan'ın da ifadesi budur.
Eğer bu, doğrudan basın özgürlüğüne müdahale ise siz bunu tartışabilirsiniz. Ama bunu bir ikaz olarak, ekranda yaşadışı bir olayı düzeltmelerini istemek gibi de alabilirsiniz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de terör can yakarken, karakollar basılırken, sokakta bombalar patlarken bir takım televizyon ekranları kolu kopmuş, kafası gövdesinden ayrılmış insanların görüntülerini canlı canlı ekrana getiriyordu.
Bu ekranlara getirilme bakımından, hem örgütün propagandasının yapılması bakımından hem de halkta korku ve panik yaratılması bakımından tehlikeliydi." Bu konuda televizyon yöneticilerinden hassasiyet istediklerini belirten Arınç, bu haberleri başka türlü vermeleri konusunda uyarıda bulunduklarını söyleyerek, "Sanırım Sayın Başbakan'ın da ifadesi budur.
Eğer bu, doğrudan basın özgürlüğüne müdahale ise siz bunu tartışabilirsiniz. Ama bunu bir ikaz olarak, ekranda yaşadışı bir olayı düzeltmelerini istemek gibi de alabilirsiniz" şeklinde konuştu.
YASAKLARLA İNTERNETİ ENGELLEMEK MÜMKÜN DEĞİL
Parlamento'da kabul edilen yeni internet yasası ile ilgili konuşan Bülent Arınç, internette dolaşan çok sayıda asılsız kaset ve görüntü nedeniyle aralarında siyasetçiler olmak üzere birçok insanın zarar gördüğünü belirterek, internet kısıtlamalarının bu gibi olayların önüne geçmek için alındığını ifade etti.
Başbakan Erdoğan'ın bu gibi olayların bir an önce önlenmesi için tedbir alınmasını istediğini belirten Arınç, normal koşullarda böyle bir erişimin engellenmesinin prosedür olarak 5 günde gerçekleştiğini söyleyerek, "Yaptığımız sadece bunu günlük hale getirmek. Şimdi böyle bir şikayet gelirse bu 24 saat içinde engellenebilenecek sonra da hakimin incelemesine tabi tutulacak. Yasaklarla internetle mücadele etmek mümkün değil. Bunu da biliyoruz" dedi.
GEZİ OLAYLARI BİZE BİR DERS OLDU
Gezi olayları ile terör arasındaki ince çizgiyi hep muhafaza etmeye çalıştıklarını belirten Bülent Arınç, gösterilerin şiddete kayan bir görüntü aldığında bunu durdurma gerekliliğini anladıklarını vurguladı. Arınç: "Bir sınav atlattık. Demokrasinin geldiği seviye ve hükümetimizin ortaya koyduğu yönetim açısından bu yaşadığımızın bir ders olduğuna inanıyorum" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Arınç, yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak da bu iddialarla ilgili hiçbir zaman kayıtsız kalamayacaklarını kaydederek kim bundan çıkar sağlıyorsa, bakan da olsa sivil bir insan da olsa mutlaka bunun hesabını vermesi gerektiğini ifade etti. Arınç bu sırada bazı savcıların olayı farklı mecralara götürme gayreti içinde olduklarını, kanunsuz raporlamaların yapıldığını söyleyerek, "Bir gün düğmeye basılmış. Bunun hükümeti düşürmeye yönelik bir eylem olduğu ortaya çıktı.
Hükümetimiz de elindeki imkanları kullanarak HSYK'nın özel kanununda bazı değişiklikler getiren bir kanun çıkardı. Emniyetin içinde de tedbirler aldı. Onların da yerleri değiştirildi. Bu birlikteliği bozmaya yönelik bir takım idari tedbirler alındı" ifadelerini kullandı.