Çeşitli temaslarda bulunmak üzere iki günlük ziyaret kapsamında İngiltere'de bulunan Arınç, TRT Türk kanalında yayınlanan bir programa katılarak, gündeme dair soruları yanıtladı.
İngiltere'de oldukça yoğun bir program gerçekleştirdiğini belirten Arınç, finans kuruluşları, gazeteciler, resmi temsilciler ve Türk toplumundan kişilerle çok verimli görüşmelerde bulunduğunu söyledi. British Museum'u da ziyaret ettiğini aktaran Arınç, ayrıca Anadolu Ajansı'nın Londra ofisinin açılışına da katıldığını belirtti.
TÜRKİYE'YE DIŞARIDAN BAKMAK LAZIM
Türkiye'nin çok itibarlı bir devlet olduğunu vurgulayan Arınç, "Türkiye'ye dışarıdan bakmak lazım. İçeride dedikoduların fazlaca, eleştirilerin ise eleştiri sınırlarının ötesinde, yakmak yıkmak gibi girişimlerle olduğunu görüyorum" ifadesini kullandı.
BİZ BU SIKINTILARIN YÜZDE 1'İNİ YAŞAMADIK
Arınç, global ekonomik krizden, ABD'den Avrupa ve Uzak Doğu'ya kadar çok sayıda ülkenin derinden etkilendiğine dikkati çekerek, ekonomik krizlerin siyasi sonuçlar da doğurduğunu ve bu süreçte en az 6 ülkede hükümet değişikliğine gidildiğini anımsattı. Arınç, şöyle devam etti:
"Biz, bu sıkıntıların belki yüzde 1'ini bile yaşamadık. Bunun altında kendimize olan özgüvenimiz yatıyor. Büyümede Avro Bölgesi'ndeki herkesten öndeyiz, işsizlik yüzde 10'lar seviyesinde.
Dolarda yükselme oldu, bu durum kısmen FED, kısmen iç sebeplerle açıklanabilir. Ancak sadece son 15 günde 4 milyar dolar doğrudan yatırım geldi.Türkiye küresel sermayenin cazibe merkezi, işler yürüyor. Kaptanın iyi olması, dalganın yüksek olması karşısında bizi endişelendirmedi. Kaptan da iyi, gemi de yüzmeye devam ediyor."
YABANCI SERMAYENİN ENDİŞESİ YOK
Arınç, Türkiye'de yaşanan son olaylar sebebiyle yabancı sermayenin ülkeden çıkmadığını söyledi. Yabancı sermayenin bir endişe taşımadığını dile getiren, "İngiltere'de görüştüğüm kişiler, Türkiye'de güven ve istikrarın devam edeceğini düşünüyorlar. Yabancı sermayenin herhangi bir endişesi yok" dedi. Hukuk sisteminde de bir aksama olmadığını vurgulayan Arınç, "Tarafsız ve bağımsız bir yargı görevine devam ediyor. Yatırımcıların Türkiye'de kaybedecek hiçbirşeyi yok, kazanacak çok şeyi var" değerlendirmesinde bulundu.
Bir soru üzerine Türkiye-Japonya arasındaki ekonomik ilişkilere de değinen Arınç, iki ülke arasında her şeyden önce tarihten gelen dostluk ve kültür ilişkisinin bulunduğunu belirtti.
Arınç, Japonya Başbakanı Shinzo Abe'nin bir yılda iki kez Türkiye'yi ziyaret etmesinin ilişkilerin boyutu açısından önemli bir gösterge olduğuna değinirken, "Japon teknolojisi de sermayesi de bizim için önemli. İki ülke arasında serbest ticaret anlaşmasının en geç nisanda imzalanması konusunda başbakanlarımız mutabakata vardı" ifadesini kulandı.
Arınç, Chatham House'da yaptığı konuşmada, "Gülen cemaati ile hükümet arasındaki tartışmanın son bulacağına" dair sözlerinin hatırlatılması üzerine, bu açıklamasının bir temenniden öte inandığı bir gerçek olduğunu belirtti.
CEMAATİN ÇALIŞMALARINI BEĞENİRİM
Kendisinin hem hükümet üyesi hem de bu cemaatle geçmişten bu yana ilişkisi devam eden biri olduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti:
"Onların çalışmalarını beğenirim, takdir ederim. Bugüne kadar siyasi hayatımda da özel hayatımda da pek çok çalışmalarına yakınen şahit oldum. Ne var ki Türkiye'de birkaç aydan bu yana bir tartışma var. Hükümetimiz haklı olarak kendisine karşı yöneltilmiş bir operasyon olduğunu görüyor, düşünüyor.
Bu operasyonun içinde de bir kısım cemaat mensubu olduğunu iddia eden kimisi hakim ve savcı, kimisi emniyet mensubu, kimisi medya mensubu insanların rol oynadığını düşünüyor. Elimizdeki bazı bilgiler ve gerçekler, bunun böyle olabileceğini de açıkça ortaya koyuyor. Bu durumda da şüphesiz Sayın Başbakanımız haklı bir tepki ortaya koydu. Bunu yapanlarla hukuk içerisinde mücadele edeceğini ifade etti."
KOMPLO KURMAK İSTEYENLER VAR
Arınç, burada elbette binlerce, on binlerce insanın gönüllü olarak katıldığı, eğitimden sağlığa, medyadan bir başka alana Türkiye'nin daha büyümesi, güçlenmesi, Türk insanının daha çok mutlu olması için yapılan çalışmalara hiçbir diyeceklerinin olmadığını aktararak, "Ancak kendilerini aidiyet itibarıyla burada görmesine rağmen, birtakım yanlış düşüncelerle bulunduğu görevleri kötüye kullanarak hükümetimizi yıpratmak, hükümetimize karşı bir komplo kurmak isteyenler de var. Sayın Başbakanımız onları teşhir etmek istedi.
Onlarla mücadele edileceğini ifade etti. Şüphesiz bu, o binlerce, on binlerce insanın bu komploya katıldığını göstermez. Onları bir kenara koyarak, 'sizin yaptıklarınızı biliyoruz. Sizin iyi niyetinizden de eminiz. Ama bunları yapanlar var. Sizin de bunları tanımanız ve reddetmeniz gerekir' mesajını, zannediyorum ki Sayın Başbakanımız verdiler" değerlendirmesinde bulundu.
Onlarla mücadele edileceğini ifade etti. Şüphesiz bu, o binlerce, on binlerce insanın bu komploya katıldığını göstermez. Onları bir kenara koyarak, 'sizin yaptıklarınızı biliyoruz. Sizin iyi niyetinizden de eminiz. Ama bunları yapanlar var. Sizin de bunları tanımanız ve reddetmeniz gerekir' mesajını, zannediyorum ki Sayın Başbakanımız verdiler" değerlendirmesinde bulundu.
Bu büyük kitleyle geçmişten bu yana dostluk içerisinde bulunduklarını dile getiren Arınç, bundan önceki referandum çalışmalarında onların anayasa değişikliğine "Evet" denilmesi için ne çabalar gösterdiğini yakınen bildiklerini vurguladı. Oy noktasında AK Parti'nin desteklendiğini büyük ölçüde bildiklerini ifade eden Arınç, "Başka partilere de verenler olmuştur ama büyük ölçüde biz, o arkadaşlarımızı yanımızda gördük. Biz de onların çalışmalarına destek verdik" dedi.
HOCAEFENDİ'Yİ İKİ KERE ZİYARET ETTİM
"Bugüne kadar Sayın Fetullah Gülen Hocaefendi'yi iki kez ziyaret ettim" diyen Arınç, bu ziyaretler sırasında da hep iyi niyet temennilerinin, iyi niyet taşıyan konuşmaların yapıldığını vurguladı. Arınç, şöyle konuştu:
"Türkiye üzerine, partimiz üzerine, 'hizmet hareketi' üzerine hayır duasından başka bir şey de görmedik. Son yaşadıklarımız yenilir yutulur şeyler değil. Göz kapatılarak geçiştirilecek şeyler de değil.
Umarım hocaefendi de hocaefendiye bağlı olan insanlar da bu güzel hükümeti, ülke için gece gündüz çalışan hükümeti yıpratmak isteyen, itibarsızlaştırmak isteyen, bir ay sonra yapılacak seçimler öncesinde oy kaybına uğratmak isteyen, daha sonra da tökezleştirmek isteyenlerle yolunu ayıracaktır, ayırması da gerekir.
Tabi bunu yaparlar, yapmazlar, önümüzdeki zaman diliminde göreceğiz. Ama bizim onları kategorik olarak suçlu ilan etmek gibi bir düşüncemiz yok. Hükümetimiz bir hukuk devletinin hükümetidir. Hukuk devletinin içinde elimizdeki argümanları görevini kötüye kullanan ve siyasi amaçlar peşinde koşan insanlara karşı tedbirlerimizi alacağız, yasal ve idari tedbirlerimizi alacağız."
BU BAĞLARI KOPARMAYACAKLARINA İNANIYORUM
Bir soru üzerine, yaklaşan yerel seçimlerde cemaatin tavrının ne olacağı üzerine de değerlendirmede bulunan Arınç, şunları söyledi:
"Bunlarla iyi ilişkileriniz seçimde devam eder mi derseniz, tanıdığım kadarıyla söylüyorum, o çok büyük çoğunluğun, masum olan insanların 11 yılda yapılanlara bakarak, bugüne kadar nasıl dua etmişler ve desteklemişlerse, bundan sonra da bu bağlarını koparmayacaklarına inanıyorum. Seçim sonuçları bunu bize gösterecektir.
Çünkü bunun aksi gerçekleşirse, bu artık hizmet hareketinin birileri tarafından siyasi faaliyete dönüştürüldüğünü de gösterir ve hükümete karşı yapılanların bir ölçüde adeta olumlu karşılandığını gösterir. Ben buna kesinlikle ihtimal vermiyorum. İyi niyete ve iyi düşüncelere sahibim. Böyle olmasını da arzu ediyorum."