Kentte görevli basın mensuplarıyla yaptığı toplantının ardından şehit ailesinin Mollatopuz Mahallesi'ndeki evini ziyaret eden Demirtaş, baba Sami Araz ve yakınlarına "başsağlığı" diledi. Şehidin babasına sarılarak teselli etmeye çalışan Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, gençlerin bu şekilde ölümünün kendileri açısından acıların en büyüğü olduğunu söyledi. Barış ve akan kanın durması için yola çıkan siyasi anlayış olduklarını vurgulayan Demirtaş, şunları dile getirdi:
"CENAZELERİMİZİ AYIRMAYIZ"
"Halkımızın tamamının en büyük dileği barıştır, akan kanın durmasıdır fakat biz çatışmayı durduramadığımız her gün gençlerimiz toprağa düşüyor. Dünyanın en ağır yükü, içinde genç ölülerin olduğu tabutlardır. Bundan daha ağır yük yoktur. Biz cenazelerimizi birbirinden ayıramayız. 'Kürt'ün, Türk'ün cenazesi' diye ayıramayız. 'Askerin, polisin, gerillanın cenazesi' diye ayıramayız. Her anne babanın yürek acısı aynıdır. Ateş düştüğü yeri yakıyor ve biz evlatlarımız arasına ayrım koyamayız. Şehit düşen asker de bizim kardeşimizdir. Bu topraklarda defnettiğimiz bütün gençler bu halkın evlatları.
"TEK YOL ISRARCI OLMAK"
Bu acıları durdurmanın tek yolu barışta ısrarcı olmaktır. Bu sözün gereğini yerine getirmek için daha fazla çalışmalıyız. Çok şükür, bu kadar büyük acıya rağmen, evlat acısından daha büyük acı yoktur, buna rağmen ailelerimiz 'ısrarla barış olsun' diyor. Herkesin bunu yüreğinde hissetmesi lazım. 'Başkasının evladı gitmesin' diyorsa bu, bizim için en büyük emirdir."
Demirtaş, Türkiye 'nin tamamının çatışmaların durması ve sorunun müzakereyle çözümüne dönülmesi için sesini yükseltmesi gerektiğini anlattı. "Acılı bir baba 'barış' diyebiliyorsa halen utanmadan kendi köşklerinden savaş isteyenler, artık bu ülkede bu kadar güçlü olmamalı" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"TUZU KURU OLANLAR SAVAŞ DİYOR"
"Evladını kaybedenler 'barış', tuzu kuru olanlar 'savaş' diyor. Biz de Allah'ın izniyle bunu başaracağız ve bu kanı durduracağız. Kaybettiğimiz evlatlarımıza layık olmanın tek yolu bu topraklarda huzuru sağlamaktır. Bu acı zor günleri de el ele vererek yan yana durarak geçireceğiz. Bizler inanırsak, eğer barışın olacağına, hükümetler de savaş isteyenler de asla barıştan kaçamazlar. Halktan daha büyük emir veren yoktur ve halk şu anda barış istiyor. Hükümetin özellikle savaş politikalarından vazgeçmesi gerekiyor.Kandil'in bu sesi duyması lazım. Barış çağlığını herkesin duyması lazım ve halkımız her yerde barışı sahiplenmeye hazır olmalı."
Şehidin babası Araz da ülkeye barışın gelmesini istediklerini belirterek, "Benim ciğerim yanıyor, başkasının ciğeri yanmasın. Barışın gelmesini istiyoruz. Artık başka gençlerimiz ölmesin" dedi.
Şırnak'ın Silopi ilçesindeki 172. Zırhlı Tugay Komutanlığı General Zeki Durnalık Kışlasında bulunan nöbet kulübesine 4 Ağustos'ta bir grup terörist tarafından düzenlenen roketatarlı saldırıda jandarma er Abdulhalit Araz şehit olmuştu.