Piramit Haber

Hesabını sorarız

Politika

Başbakan Erdoğan "Eğer bu ülkeye el uzatan olursa, eğer bu ülkeyi karıştırmak için kirli tuzaklar kurulursa biz o elleri kırarız" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Eğer bu dönemde kim olursa olsun yine söylüyorum. Biz babamızın oğlu olsa devletin malını çalıyorsa bunun hesabını sorarız. Bizim böyle bir derdimiz yok. İstikrarı kimsenin bozmasına biz müsaade etmeyiz. Güven ortamını kimsenin bozmasına müsaade etmeyiz. Kardeşlerim bunlar huzuru bozmak istiyorlar'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Giresun'daki toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti.

Dün Samsun Havalimanında, Ünye, Fatsa ve Ordu'da Karadeniz'in kendilerini bağrına bastığını, on binlerle kucaklaştıklarını, bugün de Giresun'da 10 binlerce kişiyle bir araya geldiklerini ifade eden Erdoğan, Giresun'un kendilerini bağrına bastığını, Giresunlu kardeşleriyle kucaklaştıklarını söyledi. Erdoğan, ''Rabbim kardeşliğimizi, birliğimizi, muhabbetimizi daim eylesin. Kardeşlerim, Allah bu güzel ülkeye zeval vermesin. Bu aziz millete taşıyamayacağı yükü yüklemesin'' dedi.

Ülke olarak, millet olarak çok büyük acılar yaşadıklarını, büyük imtihanlardan geçtiklerini, çok büyük badireler atlattıklarını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

''Kanımızı vererek, canımızı vererek, dedelerimizi, ninelerimizi, hatta kadınlarımızı, çocuklarımızı şehit vererek istiklalimizi kazandık. Biz istiklale aşık bir milletiz. Ne diyor İstiklal Marşı, 'Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal.' Bir diğer yerde ne diyor, 'Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet' ve bakın kula kulluk yok. 'Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal.' Birileri varsın kula tapmaya devam etsin. Bizim ubudiyet anlayışımız farklıdır. Bizim ubudiyet anlayışımızda kula kulluk yoktur. Biz istiklalimizden zerre kadar taviz vermeyiz. Biz bağımsızlığımızdan zerre kadar taviz vermeyiz. Şunu da dost, düşman çok iyi bilsin. Eğer istiklalimize el uzatan olursa, eğer bu ülkeye el uzatan olursa, eğer bu ülkeyi karıştırmak için kirli tuzaklar kurulursa, biz, evet o elleri kırarız. Biz, o tuzakları bozarız. Benim bu güzel ülkemde hiç kimse ameliyat yapamaz. Bir takım kirli eller, bir takım kirli çevreler benim bu güzel ülkemde kaos çıkaramaz. Benim bu güzel ülkemin büyümesini durduramaz. Hangi örgütü kullanırlarsa kullansınlar, hangi maşayı kullanırlarsa kullansınlar. Hangi ajanı, hangi haini kullanırlarsa kullansınlar, bu millet istiklali uğruna o uluslararası örgütlere de onların maşa örgütlerine de gereken cevabı gerektiği gibi vermesini bilir.''

-''Yolsuzluk kisvesi''

Herkesin haddini bileceğini söyleyen Erdoğan, ''Sizin karşınızda Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Sizin karşınızda asırlardır kutlu bir yürüyüş yapan millet var. Türkiye artık o eski Türkiye değil. Türkiye karanlık odakların, onların maşa örgütlerinin, hainlerin, ajanların, provokatörlerin gelip istedikleri gibi davranabilecekleri, operasyon yapabilecekleri bir ülke değil. Bunlar eskide kaldı. Bunlar 27 Mayıs'ta kaldı, 12 Eylül'de kaldı, 28 Şubat'ta kaldı. Bu millet uyandı. Bu millet güçlendi. Hiç kimse, bu ülkeye, bu millete diz çöktüremez. Tarih boyunca olmadı. Bundan sonra da hiç kimse bu milletin boynuna altın lale takamaz'' dedi.

Bir haftadır yargıdaki, emniyetteki bir takım odaklar eliyle Türkiye'de bir komplonun uygulanmaya konduğunu aktaran Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yolsuzluk kisvesi altında son derece hukuksuz, son derece çirkin, aynı zamanda da son derece karanlık bir tuzak kuruluyor. Bakın ben burada, Giresun'da söylüyorum. Yolsuzluk bu işin sadece kılıfıdır. Bizim yolsuzluk konusundaki hassasiyetimiz zaten bellidir. Kardeşlerim, oluşturmak istedikleri algıya sakın ha itibar etmeyin. Bir takım gazetelerin, bir takım ajanların hukuku çiğneyerek yayınladıkları görüntülere, fotoğraflara, attıkları manşetlere, kullandıkları dile, yaptıkları montajla sosyal medyadaki görüntülere asla aldanmayınız. Bu komplonun amacı başka. Bu tuzağın amacı başka.

Bakın şimdi burada Giresun'da size küçük bir hesap yapacağım: Biz göreve geldiğimizde devletin borçlanma faizi neydi biliyor musunuz? Yüzde 63. Yani devlet yüzde 63 ile borçlanıyor, bu kadar faiz veriyordu. Yani sen çalışıyorsun, benim Giresunlu kardeşim fındık topluyor durmadan, usanmadan. Ondan sonra gidiyor devletin borçlanma faizine bunu adeta yatırıyor. Giresunlu çiftçi kardeşim sen üretiyorsun, ürettiğinin yüzde 63'ü faize gidiyor. Balıkçı kardeşim, sanayici, esnaf, tüccar kardeşim, sen çalışıyordun alın terinin yüzde 63'ü faize gidiyordu. 2002'de bizim bütçemizin yüzde 45'i faiz ödemelerine gidiyordu. Giresunlu kardeşlerim, bütçenin neredeyse yarısı faiz ödemek için kullanılıyordu.

Peki biz ne yaptık. Faiz oranını yani devletin borçlanma faizini yüzde 4,5'lara kadar çektik. Bunu hazmedemediler. Malum Gezi olaylarıyla birden bu 4,5 bir rekora giderken, maalesef, bu 4,5'a gerilemiş olan faiz yeniden yükselmeye başladı. Bütçeden de artık dikkat ederseniz o yüzde 45 faiz geride kaldı şimdi devletin ödediği faiz yükü yüzde 13. Buraya düştük. Kardeşlerim, bu aradaki farklar şimdi kimin cebinde kalıyor. Benim Giresunlu kardeşimin, çiftçi, köylü, memur, işçi tüm bu kardeşlerimin cebinde kalıyor. Türkiye bu işten ne kazandı? Türkiye bu işten 11 yılda ne kazandı biliyor musunuz? 642 milyar lira kazandı. 642 milyar lira. Sevgili Giresunlu hemşehrilerim, işte biz bu okulları, bu hastaneleri, bu adalet saraylarını, biz bu yolları Karadeniz Sahil Yolu'nu, 42 tane tüneli, köylere kadar KÖYDES projesiyle, BELDES projesiyle yaptıklarımızı böyle yapıyoruz. Cebimizde işte bu kalan paralarla yapıyoruz. Faizde bu yüksek miktarı ödemediğimiz için yapıyoruz. Kardeşlerim, barajlar yapıyoruz. Fındığa, çaya, buğdaya hakkını veriyoruz.''

-''Bunlardan rahatsız oluyorlar''

Geçmişte vatandaşın enflasyona mahkum edildiğini, öldürüldüğünü belirten Erdoğan, kendilerinin yüzde 30 olan enflasyonu yüzde 6-7 seviyelerine düşürdüklerini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, ''Bu aradaki fark kimde kaldı, bu da vatandaşımın cebinde kaldı. Göreve geldik, milli gelirimiz neydi? 230 milyar dolar. Şimdi 800 milyar dolara yaklaştık, onu aşıyoruz. Düşünebiliyor musunuz? Cumhuriyet tarihinde 79 senede 230 milyar dolar ama biz bunu getirdik şu on senede 800 milyar dolara ulaştırdık. Bunlarda göz var ama görmüyor, kulak var duymuyor, dil var hakkı söylemiyor. Bunlar sadece iftira atarlar. Bunların iftiradan başka bir mesleği, sanatı yok'' dedi.

Erdoğan, ülkenin kaynaklarını faiz olarak bir yerlere aktarılmasına engel oldukları için, fakirin elinden tuttukları, engelliye, dul kalmış hanıma, oğlu askerde olan ailelere, çocukları okuyanlara, üniversite öğrencilerine bu bursları verebildiklerini bildirdi.

Geçmişte evinde engelliye bakana ücret vermek diye bir şey olmadığını, kendilerinin bunu gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, ''Bunu yaptığımız için mi biz yolsuzluk içine düştük? Kardeşlerim, bütün okullarda biz sıraların üzerine ücretsiz kitapları koyduğumuz için mi biz yolsuzluk yaptık? Paramızla kitap bulamıyorduk, kitap'' diye konuştu.

-"Babamızın oğlu olsa devletin malını çalıyorsa hesabını sorarız"

''Doktor ilaç verir, SGK Genel Müdürü beyefendi, CHP'nin genel müdürü, biz senin zamanında ilaç bulamıyorduk ilaç. Bunların eline 5 tane koyun ver, kaybedip gelirler. Bunlar kim, ülke yönetmek kim?'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Şimdi bunlardan tabii rahatsız oluyorlar. Nasıl olmasınlar? 11 yılda Türkiye faizi düşürüyor, 642 milyar lira kazanıyor. Şu anda faiz lobisi kuduruyor. Çünkü bu onların cebinde olacaktı. Biz bu parayı onlara gitmekten alıkoyduk ve bunlar 642 milyar lirayı kaybetti. İşte mesele bu. Dertleri bu. Kaybettikleri o faizi geri almak iş. Türkiye'yi eskiden olduğu gibi yağmalamak, sömürmek istiyorlar.

Eğer bu dönemde kim olursa olsun yine söylüyorum. Biz babamızın oğlu olsa devletin malını çalıyorsa bunun hesabını sorarız. Bizim böyle bir derdimiz yok. İstikrarı kimsenin bozmasına biz müsaade etmeyiz. Güven ortamını kimsenin bozmasına müsaade etmeyiz. Kardeşlerim, bunlar huzuru bozmak istiyorlar. Bunlar terörü geri getirmek istiyorlar. Bir yıldır Giresun'a şehit geliyor mu? Ama bilesiniz ki bundan rahatsız olanlar da var. Şehitlerimizin gelmesini bekleyenler, isteyenler var. Çünkü buradan besleniyorlar. İşte biz buna müsaade etmeyeceğiz. Türkiye'nin ufkunu karartacak, faizi yükseltecek, eskiden olduğu gibi milletin kanını emmek isteyenler var. İşte geçen hafta kurulan tuzak budur. Ne yazık ki Türkiye içindeki bir takım örgütler de bu kirli tuzakta taşeron oldu, maşa oldu, buna destek verdiler. Bu tezgahın değirmenine su taşıdılar.''

 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.