-Özel yetkili mahkemeler var. ama bu mahkemelere özenle seçilmiş yargıç ve savcılar atandı. Siyasi beklentiler içinde atandı. Benim isteklerimi yerine getireceksiniz denildi. Bu yargıç ve savcılar bu görüşte iş yapıyor.
-Hukukun üstünlüğüne uygun karar vermeye çalışan hakimler dışarıda bırakıldı.
-Görev yapan yargıçlar Anayasaya'ya da uymadılar.
-Başbakan çıkıp ben bu davaların savcısıyım dedi ve nasıl bir siyasi yönlendirmelerin olduğunu gösterdi. Kendi makamını da ilgili savcıya teslim etti. Bu davaların temel özelliği siyasal iktidarın güdümünde yönlendirilmesidir.
-Bu davalarda ilk kez gizli tanık dinlendi. Yalancılar, iftiracılar tamamı gizli tanık olarak dinlendi. Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ gizli tanığı bir terör örgütü üyesidir. Yargılanan kişinin soru sormaya bile hakkı yok. İşte böyle dava yürütülüyor. Süreç AKP iktidarının denetimi ve gözetiminde devam ediyor.
-Yıllarını terörle mücadeleye vermiş bir kişi abus sabuk suçlardan dolayı tutuklandı. İlk kez bir Genelkurmay Başkanı terör örgütü üyesi olmakla suçlandı.
-Savcıların getirdiği tanıklar dinlendi, sanıkların tanıkları dinlenmedi. Yasalar çiğnendi.
-Bir davanın sağlıklı yürümesi için yargıcı var. İddia makamında olan savcısı var ve savunma makamında avukatı var. Bu üçü bir arada olmadımı sağlıklı bir yargılanma olmaz. Yargıç ve savcı konuşuyor. Avukat konuşamıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Mahkameye gönderilen belgelerin birçoğunun sahte olduğu ispat edildi ama yargıçlar sahte belgelerle insanları mahkum ediyor.
-Pek çok hasta tutuklu ölüme terk edildi. İnsan hayatı kadar önemli ne olabilir? Savaşta bile yaralı askerler tedavi edildi. Bunlar tutuklu mahkum da değil. Bu insanları ölüme yatırıyorsunuz. Kuddisi Okkır'ı unutmadık. Öldüğünde ailesi cenaze nakil parasını bulamadı.
-Bugün hala cezaevlerinde bir sürü insan yaşam mücadelesi veriyor.
-Parlementodan bir yasa çıktı. Klişe tutuklama kararı vermeyin diye. Ama bunu yaptılar mı, yazdılar mı? hayır yapmadılar. Kimseyi takmıyorlar arkamızda kapı gibi iktidar var diyorlar. Milletvekileleri kendi vicdanlarını bir sorgulamalıdırlar.
-Bir yargıçtan beklenen onun tarafsız ve bağımsız olmasıdır. Vicdanıyla karar vermelidir. Bütün olayları denetleycek, gözlemleyecek. Eğer tarafsızlığı kuşku götürüyorsa o mahkemeden çekilecek. Yargıçları düşünün taraflı olduklarına dair belge çıkmış. Ama görevlerini sürdürüyorlar.
-Şerefli bir yargıç tarafsızlığına inanmadığı davadan çekilmelidir. Bağımsızlık ve tarafsızlık budur.