Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Düşünün, artık ahlak sınırlarını aşmış tipler türedi bu ülkede. Devletin içinde paralel yapılaşmaya gayret edenler türedi. Bu çeteler, bu tür örgütler nasıl mafyayı çökerttiysek bu çeteleri de çökertmiştik ama bunların şekli farklı. Şimdi de bunlara geldi sıra. Bunları da çökerteceğiz ve artık nereden gelirse rengi ne olursa olsun asla bu konularda taviz yok, asla" dedi.
Başbakan Erdoğan, Giresun'daki programının ardından Pakistan'a gitmek üzere Trabzon Havalimanı'na geldi. Burada kendisini bekleyenlere otobüs üzerinden hitap eden Başbakan Erdoğan, iktidara geldiklerinde 230 milyar dolar olan milli gelirin üç kat artarak 800 milyar dolara yükseldiğini söyledi.
Eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, gıda ve tarımda atılan adımları anımsatan Erdoğan, Karadeniz Sahil Yolu'nun nasıl bittiğini Karadenizlilerin iyi bildiğini, iktidara geldiklerinde yüzde 30-35'i biten yolu dört yılda tamamladıklarını belirtti.
"Dik dur eğilme, beddualara yenilme" sloganları üzerine Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Sevgili gençler, biz Müslüman'a lanetle emrolunmuş bir topluluk değiliz. Biz, Müslümanın hidayetinin artması için dua ederiz, laneti için değil. Lanet, Müslümanlar arasında öyle berbat bir tezgahtır ki bumerang gibi döner onu yapana gider. Bu bakımdan, çok hassas olmamız lazım. Çok dikkatli olmamız lazım. Biz ne dediğimizi çok iyi önce tezekkür etmemiz lazım, ondan sonra konuşmamız lazım. Yani bin düşünüp bir konuşmak var ya, öyle yapmamız lazım. Bu makamlar gelip geçicidir, hangi makamda olursak olalım, yarın anıldığımızda hayırla yadedilmek çok önemli. Bu milletin bölünmesi var ya, bu çok tehlikeli. Milletimizin bölünmesine vesile olanlar iflah etmez. Onun için çok düşünmeleri lazım.
Birileri, havaalanlarının çıkışlarında bilbordlara yazmışlar. 'Kardeş olacağız'. Bir tarafa geziciyi koymuş, bir tarafa da polisimizi koymuş, 'kardeş olacağız'. İyi, güzel kardeş olacaksın da bu nasıl kardeşlik ki öbür taraftan kardeşini lanetleyeceksin, beddua edeceksin. Bu nasıl bir iş? Yani sizin kardeşliğiniz elinde molotofkokteylleriyle dolaşanlara karşı mı? Sizin kardeşliğiniz benim esnafımın camını, çerçevesini indirenlere karşı mı? Sizin kardeşliğiniz bizim polisimize karşı her türlü saldırıyı yapan, aracını, gerecini, milli servetimizi yakıp yıkanlara karşı mı? Biz sabrediyoruz, sabredeceğiz. Ancak devletin içindeki çeteleşmeye de müsaade etmeyeceğiz."
"Bildiklerimizi bilmeyenlere anlatacağız"
Pakistan'da temaslarda bulunacaklarına işaret eden Başbakan Erdoğan, "Hayat akıyor. Hiç merak etmeyin, hiç endişe etmeyin. Yeter ki siz bizimle beraber olun" dedi. Partililerden kapı kapı dolaşmalarını isteyen Erdoğan, "Bildiklerimizi bilmeyenlere anlatacağız. El ele vereceğiz, kardeşliğimize gölge düşürmeyeceğiz" diye konuştu.
"Biz birbirimize sevdalıyız"
"Türkiye 11 yıl önce neredeydi, bugün nerede" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Siz, Trabzonlular olarak, Gümüşhane, Bayburt, Rize şu Karadeniz bu şehirlerinin mensupları olarak işte Samsun Çarşamba'da hemşehrilerimi gördüm, Ünye'de, Fatsa'da gördüm, Ordu'da gördüm, bugün Giresun, Görele'de on binlerle, her ilçede bindirilmiş kıtalar değil aynen sizler gibi bir anda toplanan kardeşlerimi gördüm. Biz birbirimize sevdalıyız. Bizim birbirimize aşkımız var. Yola çıkarken dedik ya 'Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece.' Gideceğiz, gündüz gece."
"Ahlak sınırlarını aşmış tipler türedi"
"Düşünün, artık ahlak sınırlarını aşmış tipler türedi bu ülkede" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Devletin içinde paralel yapılaşmaya gayret edenler türedi. Bu çeteler, bu tür örgütler nasıl mafyayı çökerttiysek bu çeteleri de çökertmiştik ama bunların şekli farklı. Şimdi de bunlara geldi sıra. Bunları da çökerteceğiz ve artık nereden gelirse rengi ne olursa olsun asla bu konularda taviz yok, asla. Şunu herkesin bilmesi gerekir: Anayasa'nın çizdiği sınırlar içerisinde, yasama nasıl görevini yapıyorsa yürütme de öyle yapacak, yargı da öyle yapacak. Yalnız bir erk, bir kuvvet görevini yerine getirirken, bir diğeri onun üzerinde baskı oluşturma gayreti içerisine girmesin, girdiği takdirde yasamadaki gücümüzü de kullanırız, yürütmedeki gücümüzü de kullanırız. Bunu sadece hakkın ve halkın talebi için kullanırız. "
"Bunlar yüzde 50'nin dilinden de anlamıyor"
İktidarları döneminde sadece bir tercih ortaya koyduklarını, bunun da "milletin iradesine saygı" olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları belirtti:
"Milletin iradesi yolunda 7 seçimde de sizler bize hep destek oldunuz. Sürekli bize verdiğiniz destekle yüzde 34 ile başlayan süreci yüzde 50'ye tırmandırdınız. Ama demek ki bunlar yüzde 50'nin dilinden de anlamıyor. İnanıyorum ki 30 Mart'ta bu çok daha farklı olacak ve bunun adını siz koyacaksınız, milletim koyacak. Öyleyse 30 Mart'a kadar durmak yok yola devam. Buna var mıyız? Anlamayana anlatmamız lazım."
"Halk Bankamızı da yedirmeyeceğiz"
Göreve geldiklerinde Merkez Bankasının kasasında 27 buçuk milyar dolar olduğunu, dünkü rakamla 136 milyar dolara ulaşıldığını ve rekor kırıldığını söyleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bir taraftan IMF'yi sıfırlayacaksın bir taraftan Merkez Bankasını bu kadar güçlü hale getireceksin, bir taraftan son çeyrekte dört dörtlük bir büyüme, toplamında 9 ayda yüzde 4'lük bir büyümeyi yakalayacaksın, dünyanın ilk beşi içine gireceksin, utanmadan sıkılmadan yolsuzluktan bahsedeceksiniz. Biz, geçmişteki CHP iktidarlarına da MHP iktidarlarına da benzemeyiz. MHP konuşuyor, sen konuşuyorsun? Sana beş seneliğine millet iktidar verdi, üç buçuk sene duramadın, bırakıp kaçtın. Niye? Yönetecek mecalleri kalmadı. Hatırlayın o günleri üç buçuk senede bırakıp kaçtılar. Çünkü Ziraat Bankasını, Halk Bankasını batırdılar. Hepsi görev zararı yazmaya başladı. O zaman rakam yaklaşık 46 milyar dolara ulaştı. Şu anda bütün bunlar aşıldı. Ziraat Bankası da Halk Bankası da en karlı bankalar içine girdi. Vakıfbank aynı şekilde, karlı bankalar içine girdi.
Şu anda bu bankalarımızın değeri, Halk Bankasının 25 milyar dolara ulaştı. Böyle bir noktadayız. Şimdi bu Halk Bankasını yıkmaya çalışıyorlar. Bu oyunun içerisinde maalesef yargı da var yürütme de var. Biz buna 'evet' diyebilir miyiz? Eğer, bireysel cezalar varsa bunu yaparsınız ama Halk Bankamızı yıkmak için böyle bir yola başvurmak hiç kimsenin haddine değildir. Bunların, bu milleti, bu vatanı sevdiklerine ben inanmıyorum. Çünkü Nisan 2013'te Amerika'da Halk Bankasına yönelik bir operasyonun projeleri hazırlandı, planları yapıldı. Hatta bunu Kongre'ye getirmek istediler. Halk Bankasının uluslararası piyasalardaki çalışmalarına ket vurmak istediler. Bunu engelleyince, bundan rahatsız oldular. Bu oyuna gelmedik, gelmiyoruz ve Halk Bankamızı da yedirmeyeceğiz, kusura bakmasınlar."
Gençlere seslendi
Başbakan Erdoğan, yoğun bir gayret beklediğini söylediği gençlere de "Dik duracaksınız. Coşkulu bir şekilde bu heyecanınızı her zaman koruyacaksınız" diye seslendi.
Erdoğan, konuşmasını "İnşallah 30 Mart farklı olacak. Hiç endişe etmeyin. Çok koşacağız, çok çalışacağız. Allah'ın izniyle 30 Mart akşamı da bunun mutluluğunu beraber yaşayacağız" diyerek tamamladı.
Başbakan Erdoğan'ı Trabzon Havalimanı'nda karşılamaya gelenlerin bulunduğu alana gelen ve üzerlerine kefen giyen Çarşıbaşı AK Gençlik tarafından "Kefenimizle geldik, ölümüne seninleyiz" yazılı pankart açıldı. Ayrıca alandaki duvarlara, Yalnız Değilsin Platformu tarafından "Güveniyoruz, inanıyoruz, sonuna kadar yanındayız" ve "Kirli ittifaklara karşı milletin duası yeter, alnı açık, milletin yüzü ak lideri, Trabzon seninle" yazılı afişler asıldığı gözlendi.
Erdoğan Pakistan'a gitti
Başbakan Erdoğan, Türk Hava Yolları'na ait uçakla ile saat 19.25'te Pakistan'a gitti.
Erdoğan'ı Trabzon Havalimanı'ndan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve diğer ilgililer uğurladı.
Erdoğan'la birlikte eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Numan Kurtulmuş ve Mevlüt Çavuşoğlu da Pakistan'a gitti.