Başbakan Erdoğan, Rusya'ya hareket etmeden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Yarın, Adeviye katliamının 100. günü olduğu hatırlatılarak, Mısır'da gelinen son noktayı nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Erdoğan, bu ülkedeki gelişmelerin bir insanlık dramı olduğunu ifade etti. 100 gün önce Mısır'da 2 bin 600 kişinin katledildiğini, 7 bin kişinin yaralandığını belirten Erdoğan, o tarihten bu yana 3 bin 510 kişinin Mısır'da şehit edildiğini, 20 bin 559 kişinin yaralandığını ve 2 bin 144 siyasi tutuklu bulunduğunu aktardı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabii bunu darbeci yönetim, darbe hükümeti, şu anda, kendisini temize çıkaracak bir adım olarak çok farklı şeylerle neymiş, Sayın Mursi başarısızmış. 70 yıl Mısır'ı başarısızlığa mahkum edenleri temize çıkarıyorlar ve 70 yıl başarısızlığa mahkum edenler burada kendilerine yeni yeni kılıflar uyduruyorlar.
Ben, Sayın Mursi'nin yargı karşısındaki tutumunu alkışlıyorum, ona saygı duyuyorum, onu yargılayanlara benim saygım yok. Oradaki tavrı, duruşu, söylemleri, hepsi gerçek bir demokratın, gerçek bir özgürlük mücadelesi veren insanın duruşudur. Bundan dolayı bana göre saygındır."
-"Şu ana kadar 22 ilimizin büyükşehir adayını belirledik"-
Başbakan Erdoğan, "Adaylarınızı önümüzdeki haftadan itibaren açıklamaya başlayacağınızı söylediniz. Önümüzdeki haftadan itibaren bir kabine revizyonu bekleyelim mi?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Adayları, önümüzdeki haftadan itibaren açıklamaya başlayacağız ama kabine revizyonu meselesinde nihai kararımızı verdiğimiz andan itibaren, olması gereken arkadaşlarımız varsa o zaman bu kararı vereceğiz. Şu ana kadar 22 ilimizin büyükşehir adayını belirledik. 8 tanesi henüz belirlenmedi. 11 ilimizi şu anda belirledik, diğerlerinin bir taraftan kamuoyu araştırması yapılanlar var, bir taraftan henüz inceleyemediğimiz illerimiz var. İnşallah pazartesi günü onların da çalışmalarını yapacağız. Böylece hedefimiz çok kısa zamanda bunları bitirip açıklamak."
-"(Hatipoğlu) Bulunduğu makam bu işe müsaade etmediği için bizim ısrarımız bu konuda olamazdı"
Erdoğan, Nihat Hatipoğlu'nun isminin Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkan adaylığı için geçtiği ifade edilince, şunları söyledi:
"Nihat Hatipoğlu ile ilgili görüşmemiz özellikle Diyarbakır üzerindeki kanaatlerini almak oldu. Saygın olan Hatipoğlu Hocamızın, bir Diyarbakırlı olması hasabiyle ailenin oradaki konumu itibarıyla düşüncelerine aldık. Kendilerinin bizden böyle bir adaylık kabul etmesi bizim için çok çok güzel olur, isabetli olur ama bulunduğu makam bu işe müsaade etmediği için bizim ısrarımız bu konuda olamazdı."
-Başbakanlık Merkez Bina yakınında yakalanan kişi-
Başbakanlık Merkez Bina yakınında yakalanan kişiyle ilgili Erdoğan, "Burada görünen arkadaş, polislerimizin de kendisinden şüphelenmesi üzerine yapmış oldukları uyarıya aynen kendisi uydu. Ama bir yerlerle bağlantısı var mı yok mu? Şu anda güvenlik teşkilatımız araştıracaktır, soruşturacaktır. Onun neticesinde de düşünüyorum ki kararı ilgili yargı birimi verecektir" dedi.
-AK Partili Bal'ın disipline sevk edilmesi-
Erdoğan, "AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal'ın disipline sevk edilmesi" ile ilgili soru üzerine, "Bir kişi eğer siyaset yapıyorsa siyaset yapacaksa bu siyaseti yapma kararını verdiği zaman siyaset yapmayı arzu ettiği partinin bir defa politikalarını ve partinin iç disiplinini kabul ederek o partiden aday olmayı kabul eder ve aday olduktan sonra partinin iç disiplinine uymak zorundadır" ifadesini kullandı. Uymadığı zaman da partinin kendi müeyyidelerinin olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Eğer kendine çok güveniyorsan gidersin bağımsız milletvekili adayı olursun. İstediğini, istediğin yerde istediğin gibi de konuşursun ama siz kendinize güvenemeyeceksiniz ve o partinin şemsiyesi altında gelip aday olacaksınız. Aday olduktan sonra da partinin politikalarına, partinin kendi iç disiplinine riayet etmeyeceksiniz. Bu olacak iş değil. Ve şu anda bu arkadaşımız da maalesef partinin kendi iç disiplinine riayet etmediği için ilgili arkadaşlarımız bu konuda bu rahatsızlığın bir değil, iki değil, üç değil, uzun zamandır olduğu noktasında bir mutabakata vardılar ve konuyu bana da rapor ettiler. Ben de tabii bu olayların büyük bir kısmına aslında muttaliyim ve arkadaşlarımızın bu teklifini Grup Başkanı olarak ben de kabul ettim ve bu noktada arkadaşlarımız tedbirli olarak disipline havale ettiler, ihraç talebiyle."
-"Bu bir zihniyet değişimidir"-
Başbakan Erdoğan, dershanelerle ilgili "Bu belli bir gruba yönelik bir adım değildir, bir zihniyet değişimidir, bir anlayış değişimidir. 'Başarının arkasında dershaneler var' ifadesini asla kabul etmiyorum" dedi.
"Dershanelerle ilgili süreçte Fetullah Gülen ile doğrudan veya dolaylı görüş alışverişiniz oldu mu" sorusu üzerine Erdoğan, Hocaefendi ile bu ara, bu konuya yönelik herhangi görüşmesinin olmadığını söyledi.
Ancak medya içindeki, medya dışındaki ve talepte bulunan ilgili birçok kişiyle görüşmelerinin olduğunu ve kendilerine düşüncelerini söylediğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu bir hafta, bir ay, iki ay önceki şeyler değil, bir yıl önceki şeyler değil. Daha da gerisi var bunun. Dün akşam da anlattığım gibi bu Hüseyin Çelik Bey'in Milli Eğitim Bakanlığından bu yana başlattığımız ve belli bir gruba yönelik bir adım değildir. Bu tümüyle dershane zihniyetinin dönüştürülmesine yönelik bir anlayıştır. Bunu kasıtlı olarak bazı mahviller hala kapatmak, kapatılmak gibi yaklaşımla takdim ediyorlar veyahut da 'Biz ne suç işledik ki kapatılıyoruz' diye bir yaklaşımla sunuyorlar. Burada bir defa böyle bir suç aramak, suçlu aramak gibi bir yaklaşım yok ki böyle bir başlık atılıyor. Ben bu başlığı da doğrusu iyi düşünülerek atılmış bir başlık olarak görmüyorum."