"BUGÜN KİMSE TÜRKİYE'NİN NEREDE DURDUĞUNU BİLEMİYOR"
Gazetenin Orta Doğu editörü Martin Spencer, "Erdoğan’ın Esad nefreti, teröristlerle flört edebileceği kadar derin mi?" diye sorduğu yazısında "Ortadoğu’da dostlar düşman, düşmanlar ise bir anda müttefik haline gelebiliyor. Ancak ortada bir de Türkiye var. Bugün kimse Türkiye’nin nerede durduğunu bilemiyor” diyerek Türkiye'nin Kobani saldırısında nerede durduğuna ilişkin bir güvensizlik olduğunu ima etti.
"ERDOĞAN'IN ESAD'A ÖFKESİ O KADAR BÜYÜK Kİ..."
Spencer, Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı duyduğu öfkenin de Ankara’nın politikalarında önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekerek "Asıl korku, Erdoğan’ın eli kanlı olduğu tartışılmayan seküler Beşar Esad’a karşı öfkesi o kadar büyük ki, IŞİD’in desteklenmesini ya da en azından örgüte göz yumulmasını mazur görebiliyor. Ancak sonrasında NATO müttefiklerinin Avrupa’nın yanı başındaki cihatçı tehdit unsurlarına karşı ne yapacağı konusu Türkiye’nin şu anda yüzleşmek istemediği bir soru gibi gözüküyor." iafedelerine yer verdi.
"KÜRTLERİN SINIR DIŞINDAKİ BAŞARILARININ, TÜRKİYE'YE DE YANSIYACAĞI ENDİŞESİ..."
Spencer, IŞİD ya da El Nusra’ya giden silah, finansman ve savaşçıları nasıl ayırt edildiğinin açıklığa kavuşturulmadığını iddia ederek, çok sayıda gazetecinin Türkiye sınırları içerisinde IŞİD militanlarıyla röportaj yapmayı başardığını bu nedenle de ‘Milli İstihbarat teşkilatının bu militanların izini süremediği‘ fikrinin çok da inandırıcı olmadığını belirttiği yazısında "Ortada basit bir açıklama var: IŞİD’in Suriye’deki en zorlu düşmanı, Türkiye’de on yıllardır devletle çatışan gerilla grubu PKK’nın bir uzantısı olan YPG (Halk Savunma Birlikleri) oldu. Ankara’da sınırın karşı tarafında Kürtlerin elde ettiği başarıların, Türkiye tarafına da yansıyacağı endişesi var" dedi.