Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Recai Kutan için "Biz, ondan sadece siyaseti öğrenmedik; edep denen şeyin ne kadar güzel olduğunu, ahlak denen, nezaket denen bir şeyin ne kadar lüzumlu olduğunu öğrendik, bir insanın ne kadar sabırlı olabileceğini, bir insanın genel başkanına, başkanına, liderine ne kadar sadık olabileceğini ve davada yürürken sendelemeden, düşmeden dimdik nasıl gidilebileceğini hamdolsun ondan öğrendik" dedi.
Arınç, Üsküdar Belediyesinin, eski Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan'ın siyasette 40. yılı dolayısıyla Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlediği etkinlikte yaptığı konuşmanın başında, etkinlik için Üsküdar Belediyesine teşekkür etti.
Belediyenin hayırlı bir iş yaptığını dile getiren Arınç, "İnsanımıza en azından sağlığında, hayattayken sahip çıkmamız gerekir. Kendisinden çok şey gördüğümüz, istifade ettiğimiz, hizmet adına çok büyük hayırlı hizmetler başarmış bir kıymetli insanı, hayattayken en azından yaptıklarıyla, düşünceleriyle, fikirleriyle, önümüzü açmasıyla, ülkemize, insanımıza yaptığı güzel hizmetlerle anmak, hatırlamak bir kadirşinaslıktır, bir borçtur. Maalesef biz değerlerimizi, hayata veda ettikten daha sonra hatırlamayı, onun yaptığı hizmetleri daha sonra konuşmayı tercih ediyoruz. Oysa bugün bile alacağımız çok dersler var, göreceğimiz çok işler var, bileceğimiz, yapacağımız çok hayırlı hizmetler var. Rabbim hayırlı uzun ömürler ihsan etsin" diye konuştu.
Arınç, 1969'dan, Milli Nizam Partisi'nden bu yana şahsen tanıdığı Recai Kutan'dan güzel örnekler aldığını ve onu çok sevdiğini ifade ederek, şunları anlattı:
"Ben, hukuk fakültesinde Milli Nizam Partisi'ne katılmış bir arkadaşınızdım. Kendileri o zaman bürokrasideydi, Devlet Şu İşleri'nde bölge müdürlüğü, daha sonra genel müdür yardımcılığı yaptığını biliyoruz. Ama dışarıdan da olsa Milli Nizam Hareketine en büyük desteği verenlerden, maddi, manevi büyük katkı sağlayanlardandı. Zaman zaman sohbetine katılır, ülkemizin meselelerini ondan öğrenir, rahmetli, muhterem Erbakan Hocamız ile birlikte, onun bir arkadaşı olarak her hizmetini adım adım takip ederdik. Tabii o zamanlar genel merkez olarak kullandığımız çok mütevazı dairelerde hem halkla ilişkilerde hem de gençlerle yapılan toplantılarda Türkiye konusunda kendisinden çok şeyler öğrendiğimizi dün gibi hatırlıyorum. Gençlik kolları başkanlığımız sırasında Diyarbakır'ın, Adana'nın, Malatya'nın, Elazığ'ın açılışlarını yaparken de kendisi sahnede çok olmasa bile o çalışmalara da maddi, manevi katkı sağlar, destek sağlar ve bizleri yönlendirirlerdi. Daha çok Milli Selamet Partisi döneminde hem hükümette bir bakanımız olarak hem de partide fiilen görevli bir ağabeyimiz olarak kendisiyle daha sık ilişkiler içinde bulunduk. Ben il başkanıydım, kendileri Ankara'da görev yapıyorlardı. İmar, İskan Bakanlığı dönemini hatırlıyorum.
Tabii, 12 Eylül darbesiyle arkadaşlarımız, ağabeylerimizle birlikte tutuklu, gözaltı süreleri olmuştu. Zaman zaman sıkıyönetimde mahkemeye geldiğimizde kendilerine ancak selam verebiliyor, selamlarımızı, sevgilerimizi iletebiliyorduk. Siyasi yasaklar kalktıktan sonra da birlikte olduk. Daha sonra da Allah kısmet etti, 1995'te parlamentoya girdiğimizden itibaren yine bir bakanımız olarak kendisiyle birlikteydik. Ama en büyük paye, en büyük onur da grup başkanımız olarak kendileri, grup başkanvekili olarak da bendeniz arkadaşlarımla birlikte ona vekaleten grup başkanvekilliği yaptığımız dönemlerdi. Zor dönemlerdi, 28 Şubat süreci dönemleriydi, Merve Kavakçı kardeşimizin meclise geldiği ve meclisten dışlandığı dönemlerdi. Acıları, hüzünleri birlikte yaşadık ama her zaman bize ümit verdi, geleceği ümitle anlattı ve bizi hayata, davamıza bağladı. Siyasetin Allah rızası için yapıldığını, cihadın anlamının gerçekte ne olduğunu muhterem hocamızla birlikte bizlere her zaman ifade etti. Biz, ondan sadece siyaseti öğrenmedik; edep denen şeyin ne kadar güzel olduğunu, ahlak denen, nezaket denen bir şeyin ne kadar lüzumlu olduğunu öğrendik, bir insanın ne kadar sabırlı olabileceğini, bir insanın genel başkanına, başkanına, liderine ne kadar sadık olabileceğini ve davada yürürken sendelemeden, düşmeden dimdik nasıl gidilebileceğini hamdolsun ondan öğrendik. İyi bir aile reisi olmayı, müşfik bir insan olmayı, her zaman güleryüzlü olmayı, saygılı olmayı doğrusu ondan öğrendik. Ona karşı belki çok saygısızlığımız, nezaketsizliğimiz oldu ama O hiçbir zaman bizi kırmadı ve bize saygısızlık yapmadı. Bugün dahi Recai Kutan Bey'in bir emri, talimatı olsa, koşarak onu yerine getirmeye çalışırız. Onu çok seviyoruz."
"Milletvekilliğini, önümüzdeki dönemlerde bu kardeşimize ikram etmemiz lazım"
Arınç'ın konuşmasının ardından Recai Kutan için hazırlanan belgeselin gösterimi yapıldı.
Belgeselde Kutan'la ilgili anılarını anlatan Arınç, Fazilet Partisi'nden 1999'da milletvekili seçilen ancak TBMM'de yemin ettirilmeyen Merve Kavakçı İslam'la ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
"İnşallah, ümit ediyorum ki o zaman gasp edilen milletvekilliğini, önümüzdeki dönemlerde bu kardeşimize ikram etmemiz lazım. Bu hanım kardeşimizin elinden bu haklarını alanlara mutlaka bir karşılığını vermemiz lazım. Hangi parti bunu yapar bilmiyorum ama ben bunu AK Parti'nin yapmasını isterim."
Kutan'dan teşekkür
Gösterimin ardından konuşan Recai Kutan, belgeselin kendisini çok mutlu ettiğini belirterek, organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti.
Bazı hatıralarını anlatan Kutan, kendisinin fikir ve düşünce açısından şair ve yazar Arif Nihat Asya'dan etkilendiğini söyledi. Recai Kutan, Necip Fazıl Kısakürek'in bazı şiirlerini okudu.
Türk siyasal yaşamı boyunca bazı üzücü olayların yaşandığını hatırlatan Kutan, bu olaylardan bazılarının kendisini derinden etkilediğini kaydetti.
Kutan, bugün gelinen noktanın ümit vadettiğini söyledi.
Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, konuşmasının ardından Kutan'a plaket ve çeşitli hediyeler takdim etti.
Recai Kutan, daha sonra protokoldekilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Etkinliğe, eski Devlet Bakanı Hasan Aksay, eski milletvekilleri Temel Karamollaoğlu, Ekrem Kızıltaş, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.