Böbrek taşı riski sıcak iklimlerde ve yaz mevsiminde ise daha da artar. Bir kez böbrek taşı düşüren kişide aynı sorun yüzde 50 olasılıkla tekrar eder ve yeni taşlar oluşur.
Çocuklarda ve yetişkinlerde bu kurallara dikkat edildiğinde böbrek taşının oluşumunun önüne geçilebilir:
Günde 3 litre sıvı alın
Sıvı alımı: Böbrek taşı hastalığı öyküsü olanların özellikle terleme yoluyla vücuttan sıvı kaybının arttığı durumlarda, bol idrar üretebilecek kadar yeterli sıvıyı almaları gerekir. Yeterli sıvı alınamadığında vücut; maddelerden zengin, suyu azaltılmış konsantre bir idrar üretir. Günde toplam 3 litre sıvı alınmalı ve bunun yarısı (10 bardak) içme suyundan gelmeli. Kişi idrarının rengini görerek, sıvı alımının yeterliliğini anlayabilir. Su gibi veya açık sarı renkte idrar üretilmesi de yeterli sıvı alındığına işaret eder. Tuz tüketimi: Böbrek taşlarının büyük çoğunluğu kalsiyum içerikli. Tuz (sodyum) alımı arttığında, böbrekler idrara daha fazla kalsiyum atar ve kolaylıkla taş oluşur. Yemeklere tuz eklemek, tuzlu kuruyemişler, salamura yiyecekler, fast food (pizza, hamburger), maden suyu ve soda tüketimi riski artırır. İşlenmiş peynir ve et gibi besinler de yüksek sodyum içerir. Yapılan bilimsel araştırmalar, düzenli fast food tüketen çocuklarda böbrek taşı hastalığı sıklığının arttığını ortaya koyuyor. Yemekleri tuzsuz pişirmek ve lezzet için baharatlar, bitkiler ve sirke çeşitleri eklemek faydalı.İşlenmiş etten uzak durun
Et, balık, tavuk: Hayvansal proteinlerden zengin beslenmek böbrek taşı oluşumu için risk faktörleri. Oksalat ve kalsiyumdan zengin olurlar. İşlenmiş etler ciddi miktarda tuz içerdiğinden özellikle ürik asit taşları oluşumunda önemli rol oynar. Gazlı içecekler ise idrarın asitliğini artırarak bu sürece katkı yaptıklarından, özellikle de böbrek taşı üretenler için uygun değil. Et yasak değil ancak aşırı tüketiminden kaçınmak gerekir. Süt ve mandıra ürünleri: Süt ve mandıra ürünleri yasak olmasa da, kalsiyum deposu olduklarından abartılı tüketimden kaçınmalı. Özellikle kadınların menopozda gelişebilecek kemik erimesi (osteoporoz) riskini azaltma çabasıyla, her gün bir kâse yoğurt veya bir bardak süt tüketmeleri önemli. Böbrek taşı hastalarının ise süt ürünlerini aşırı tüketmemeleri gerekir. Yine son yıllarda büyük ilgi gören D ve C vitaminlerini de yüksek dozlarda ve uzun süreli almak taş oluşumuna neden olur.Çay, çilek ve kabuklu yemişlere dikkat!
Oksalattan zengin besinler: En sık görülen böbrek taşı cinsi kalsiyum oksalat taşı. Oksalattan zengin besinlerin diyetten azaltılması ve bu ürünlerin abartılı tüketilmemesi gerekir. Oksalat zengini besinler listesinde çay, çilek, çikolata, ıspanak ve pırasa gibi sebzeler, fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler, kola ve kakao başı çeker. Böbrek taşını erittiğine inanılan maydanoz ve kireboru (cranberry) da listede yer alır. 'Ne yiyeceğiz?'in cevabı ise ölçülü tüketmek ve yeterli sıvıyla desteklemek. Limon ve portakal: Peki böbrek taşı oluşumunu önleyen, idrarın asitliğini gideren bir madde yok mu? Şanslıyız ki var ve adı sitrat. Limon ve portakal ailesi adını bu maddeden alır. Bu madde potasyum sitrat şeklinde ilaç olarak alınabilir veya kışları çaya, çorbaya limon ekleyip, yazlarıysa limonatanın vereceği sitratla alınabilir.Böbrek taşına karşı bu önerilerin hayata geçirilmesi durumunda böbrek taşı gelişimi riski azalır ve pek çok kişi şiddetli ağrı, acil servis hatta ameliyattan kurtulabilir. Böbrek taşı tanısı konulduğunda mutlaka üroloji uzmanına muayene olunması gerekir. Böbrekten sonra gelen idrar yolunu tam tıkayan bir taş aylar içerisinde böbreği yok edebilir. Bu nedenle ihmal edilmemesi gerekir. Böbrek taşının yeri, boyutu, eşlik eden enfeksiyon olup olmaması gibi özellikleri dikkate alarak ilaç tedavisi, taş kırma veya lazer kullanılan kapalı ameliyat seçeneklerinden birisi seçilir. Unutmayın bir defa böbrek taşı düşürdüyseniz, yine düşürebilirsiniz.