Glokom nedir?
Halk arasında göz tansiyonu veya karasu hastalığı olarak bilinen glokom görme kaybına neden olabilen milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir göz hastalığıdır.
Belirtileri nelerdir?
Glokomda,göz içindeki sıvı basıncı yükselmesi, görme yeteneği için gerekli olan görme sinirinde hasara ve görme kaybına neden olur. Primer açık açılı glokom, dünyada bilinen glokoma bağlı körlüğün en sık sebebidir. Genellikle belirti vermez, sessiz ve gizli şekilde ilerler.
Glokom riskini artıran faktörler nelerdir?
İlerleyen yaş, ailede glokom öyküsü, sigara, şeker hastalığı, myopi, hipermetropi, yüksek – düşük kan basıncı, uzun süreli kortizon kullanımı, migren, gözde ağır iltihaplanma ve enfeksiyon öyküsü, önceden geçirilmiş göz ameliyatları ve göz yaralanmalarıdır. Glokom herhangi bir belirti vermediğinden ve oluşan görme kaybı geri döndürülemediğinden erken tanı çok önemlidir. Hastalık ne kadar erken tespit edilirse, görme kaybı da o derece az olacaktır.
Nasıl teşhis edilir?
Tonometre denilen cihazlarla göz tansiyonunun ölçülmesi, göz siniri hasarının değerlendirilmesi (Göz dibi muayenesi, OCT ve HRT ileri teknoloji ürünü tetkik cihazları), görme alanı testi ve göz drenaj açısı incelenmesi (Gonyoskopi), görme siniri ve sinir lifi tabakasını inceleyen ileri yöntemler OCT(optik siniri tomografisi) ve HRT(sinir lifi analizi) cihazlarıdır ve glokomun teşhis ve tedavisinin planlamasında büyük önem taşırlar.
Tedavisi nasıldır?
Tedavide öncelikle göz içi basıncını düşüren ilaçlarlar verilebilir. Gerekirse lazer ve cerrahi tedavi de uygulanabilir. Dar açılı glokom ise genelde ani bir krizle ortaya çıkabilen, bulantıyla kusmaya neden olacak kadar yoğun göz ağrısı, bulanık görme ve gözde kızarıklık ile karakterize diğer bir glokom tipidir. Acil tedavi edilmezse görüş kaybedilebilir. Bebeklerde görülen glokomda şiddetli sulanma, ışığa hassasiyet, gözde büyüme ve gözde grileşme vardır. Doğuştan görülen glokomda tedavi esas olarak cerrahidir.
Glokomun tedavisi üç şekilde yapılabilmektedir.
İlaç tedavisi: Glokomun ilaç tedavisinde kullanılan birçok damla mevcuttur. Bu damlalar ya gözdeki sıvının üretimini kısarak ya da çıkışını arttırarak göz içi basıncını düşürürler. Belirli aralıklarla düzenli olarak ve hayat boyu kullanılırlar. İlaç tedavisine rağmen görme kaybı artıyor ve göz tansiyonu düşmüyorsa diğer tedavi yöntemlerine başvurulur.
Laser tedavisi:Glokomda pek çok amaçla laser işlemi uygulanabilir. Akut glokom krizinde zamanında yapılan lazer işlemi çok faydalıdır. Açık açılı glokomda tıkanıklığın olduğu trabeküler bölgeye küçük delikler açılarak tedavi kesilmezse bile damla sayı ve sıklığı azaltılabilir.
Cerrahi tedavi: Gözün beyaz tabakasında küçük bir delik açılarak yapılır. Amaç gözle göremediğimiz bu küçük delikten göz içindeki göz içi sıvısının tahliyesidir. Kesin tedavi olmakla beraber bazı hastalarda nüks olabileceğinden belli aralıklarla kontrol önerilir.