Türkiye’de uygulanmaya başlanan ve sekiz yıl önce geliştirilen, insanlar üzerinde yaklaşık altı yıldır klinik çalışmaları bağımsız üniversitelerde yapılmış ve etkinliği – kalıcılığı kanıtlanmış bir yöntem olan Biodermogenesi olarak adlandırılan bu yöntem Eylül 2013 tarihinde ilk kez Türkiye’ de kullanılmaya başlandı.
Cilt çatlaklarının tedavi edilemediği şeklinde bir kanaat mevcuttu. Şimdi ne oldu da Biodermogenesi ile ne değişti?
Cilt çatlakları binlerce yıldır özellikle kadınlar için ciddi bir estetik sorun. Bu amaçla kullanılan yağlar, kremler ve diğer tedavilerin çok büyük bir değişim sağlamadığı söylenebilir.
Sadece erken dönemde kızartılı bir evrede yapılacak Dye laser ve Karboksiterapi ile yanıt alabiliyorduk. % 60-90 arası düzelme elde edebiliyorduk. Fakat geç dönem çatlaklarda böyle bir düzelme maalesef elde edemiyorduk. Fakat Biodermogenesi ile eski veya yeni oluşan çatlaklarda % 80 lere ulaşan sonuç alınabiliyor.
Sadece erken dönemde kızartılı bir evrede yapılacak Dye laser ve Karboksiterapi ile yanıt alabiliyorduk. % 60-90 arası düzelme elde edebiliyorduk. Fakat geç dönem çatlaklarda böyle bir düzelme maalesef elde edemiyorduk. Fakat Biodermogenesi ile eski veya yeni oluşan çatlaklarda % 80 lere ulaşan sonuç alınabiliyor.
Yani eski çatlaklarda da düzelme elde edilebiliyor diyebilir miyiz?
Evet rahatlıkla söyleyebiliriz. 20 günlük çatlakta tabii ki daha kolay yanıt alınabilir. Fakat 35 yıllık çatlaklarda dahi denenmiş ve % 80 lere ulaşan düzelme elde edildiği klinik çalışmalarla gösterilmiştir.
Biodermogenesi’nin etkinliğinden nasıl emin olabiliriz?
Biodermogenesinin etkinliği birçok çalışma ile belgelenmiştir. İtalya, İspanya ve Amerika Birleşik Devletlerinde bilimsel yayın olarak önemli dergilerde yayınlamış olan bu çalışmalar Pisa Üniversitesi Dermatoloji Kliniğinde Prof. Dr. Bacci yönetimindeki bir ekip tarafından 2000’in üzerinde hastada denenmiştir.
Çatlak tedavisinde kaç seans tedavi gereklidir?
Sorunun şiddetine göre değişmekle birlikte ortalama 15-20 seans tedaviye gerek vardır. Tedavi seans aralıkları 48 saatten uzun olmak koşulu ile haftada 2 veya 3 seans uygulanabilir.
Biodermogenesi uygulaması sonrasında çatlakların renginde düzelme olacak mı?
Kesinlikle olacaktır. Biodermogenesiyi diğer yöntemlerden ayıran en önemli fark, deride melanin olarak isimlendirilen renk üretiminin yeniden uyarılabilmesidir. Bu sayede sedefi beyaz olan çatak dokuda yeniden renklenme elde edilebilecektir. Biz genellikle 5nci seanstan itibaren düzenli güneşlenmeyi ve renk üretiminin uyarılmasını öneriyoruz.
Biodermogenesi seansı ne kadar sürer?
Bir bölge tedavisi ortalama 30 dakikadır. Aynı seansta sadece bir bölge tedavi edilmektedir.
Biodermogenesi tedavisi çatlaklar dışında hangi alanlarda kullanılıyor?
Vücut elastikiyetini arttırmak, yüzde nemlenme ve elastikiyeti arttırmak veya geri kazandırmak, göğüs bakımı gibi alanlarda da başarıyla uygulanmaktadır.
Biodermogenesi ağrılı bir uygulama mı?
Aksine rahatlatıcı bir tedavi tekniğidir. Sadece ağrılı selüliti olan bölgelerde çalışırken ilk birkaç dakika can sıkıcı olabilmektedir. Fakat hiçbir koşulda can yakıcı değildir.
Biodermogenesi kimlere uygulanamaz?
Özel bir kontrendikasyonu yoktur. Ancak hamileler, emziren anneler, ileri düzey şeker hastaları, hormonal sorunları kontrol altına alınamamış vakalar ve kalp pili olanlarda uygulama yapılmamaktadır.
Biodermogenesi güvenli bir tedavi midir?
Biodermogenesi üzerinde yapılan tüm testlerde herhangi bir yan etkisi görülmemiştir. Üretici tarafından yapılan testlere ek olarak, herhangi bir yan etkisi olmadan 25.000'in üzerinde seansta Profesör Bacci tarafından yürütülen çalışma sonucu da tedavinin mutlak güvenliğini kanıtlıyor.
Biodermogenesi vücudun herhangi bir alanına uygulanabilir mi?
Biodermogenesi diz arka çukuru, genital bölge, koltukaltı, kulaklar, dudaklar ve göz çukuru hariç, vücudun herhangi bir yerinde uygulanabilir.
Biodermogenesi birden fazla bölgeye aynı seansta uygulanabilir mi?
Genellikle, tedavi sadece bir bölgeye uygulanır. Ancak çok dar alanlı ikinci bir bölgeye de aynı seansta uygulama yapılabilir. İdeal tedavi rejimi bir bölgenin tedavisi tamamlandıktan sonra ikinci bir bölgeye başlanması şeklindedir.