Piramit Haber

Dalak Nedir? Dalak Hastalıkları Hakkında Merak Edilen Her Şey..

Sağlık

Dalak, vücuttaki önemli bir organdır. Midenin arkasında yer alır ve bir insanın yumruğu büyüklüğündedir. Dalak nedir ve Dalak hastalıkları hakkında merak ettiğiniz her şeyi burada bulabilirsiniz.

İÇİNDEKİLER:

Dalak Nedir? Dalağın Bilinen İşlevleri Splenomegali Nedir? Hipersplenizm Nedir? Hiposplenizm Nedir? Splenektomi Nedir ve Neden Yapılır? Splenektominin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir? Travma Sonrası Splenektomi Nedir? Herediter Sferositoz İçin Splenektomi Niçin Uygulanır? Otoimmun Hemolitik Anemide Splenektominin Önemi Nedir? Orak Hücreli Anemide Splenektominin Önemi Nedir? Talasemi (Akdeniz Anemisi)'de Splenektominin Önemi Nedir? İmmun Trombositopenik Purpurada Splenektominin Yeri Nedir? Trombotik Trombositopenik Purpurada Splenektominin Yeri Nedir? Lösemide Splenektominin Yeri Nedir? Kemik İliği Hastalıklarında Splenektominin Yeri Nedir? Splenektomi Komplikasyonları Nelerdir? Dalak Kistleri Nelerdir ve Nasıl Tedavi Edilir? Dalak Abseleri Nelerdir, Neden Oluşur ve Nasıl Tedavi Edilir? Ektopik Dalak Nedir? Dalak Tümörleri Nelerdir ve Nasıl Tedavi Edilir? Dalağın Vasküler Hastalıkları Nelerdir? Dalağın Fonksiyonel ve Anatomik Değerlendirilmesinde Hangi Testler Kullanılır?

Dalak, hemen hemen tüm omurgalılarda bulunan bir organdır. Yapısında büyük bir lenf noduna (lenf düğümü) benzer şekilde, öncelikle bir kan filtresi görevi görür. Dalak kelimesi Eski Türkçe 'sevda, melankoli' ve 'bir organ, dalak' anlamlarına gelen talak kelimesinden türemiştir.

Dalak, kırmızı kan hücreleri (eritrositler) ve bağışıklık sistemi açısından önemli roller oynar. Bu eski kırmızı kan hücrelerini çıkarır ve hemorajik şok durumunda değerli olabilecek kan rezervini tutar ve aynı zamanda demiri geri dönüştürür. Mononükleer fagosit sisteminin bir parçası olarak, yaşlanan kırmızı kan hücrelerinden (eritrositler) alınan hemoglobini metabolize eder. Hemoglobinin globin kısmı, oluşturucu amino asitlerine indirgenir ve hem kısmı, karaciğerde çıkan bilirübine metabolize edilir.

Ömrünü doldurmuş kırmızı kan hücrelerini ortadan kaldırarak, içlerindeki demiri yeniden kullanıma verir. Görevlerinin birçoğunu, aslında başka organlar da görmektedir.

Eskiden, dalağın melankolinin kaynağı olduğuna inanılırdı.

Diyaframın altında, karın boşluğunda, yaklaşık bir yumruk büyüklüğünde yumuşak bir organdır. Dalak, dolaşım sistemine bağlı bir çıkmaz sokağa benzetilebilir. Kan, dalak içerisindeki geniş kanallar ve damarlar sisteminde yol alırken, dalak hücreleri ile muhatap olur. Dalak, kan fizyolojisi ile yakından alakalıdır. Dalağın vücut savunmasında aldığı rol büyüktür. Dalağı alınan bir insan normal yaşantısına devam edebilir.

Dalağın Bilinen İşlevleri

1) Kırmızı kan hücreleri yapımı: Anne karnındaki fetusda alyuvarların yapıldığı yer dalaktır. Normalde doğumdan sonra kemik iliği bu görevi dalaktan devralır. Kemik iliğinin çalışmadığı veya başka dokularla (kanser dokusu) istila edildiği durumlarda dalakta yeniden alyuvar yapım görevi başlayabilir. Kan temizleyicisi olarak dalak : Vücudun savunma sisteminin işine paralel olarak dalak da vücudun mikroplara karşı koymasında rol oynayan hücreler yapar. Ayrıca mikroorganizmalara karşı koyacak özel maddelerin, yani antikorların yapımında da dalağın vazifeleri vardır.

2) Akyuvar yapımı: Dalak, akyuvarların bir çeşidi olan lenfositleri yapar. Ayrıca dalak akyuvar yapımını akşamları yapamaz.

3) Kırmızı hücrelerin yıkımı: Yaşlanan alyuvarlar ve şekilleri normalin dışında olanlar, büyük dalak hücreleri tarafından alınır ve parçalanır.

4) Kan deposu olarak dalak: Kediler, köpekler ve diğer memelilerde dalak, kırmızı kan hücrelerini depolar. Büyük enerji gerektiren durumlarda, büyük kanamalarda dalak kasılarak dolaşım sistemine bol miktarda kan verilir. İnsanlarda da dalağın bu görevi yaptığı yıllarca söylenmiş olmasına rağmen bugün bunun gerçek olmadığı bilinmektedir.

5) Hastalıklarda dalak: Büyük bir dalak birçok hastalığın seyrinde görülür. Kan hastalıkları, doğum metabolizma hastalıkları, sıtma gibi bazı enfeksiyon hastalıkları ve daha birçok hastalık dalağı büyütür. Sıtmada dalak büyüklüğü o derece karakteristiktir ki, bir bölgede sıtma yaygınlığını ölçmede dalak büyüklüğü ölçü olarak kullanılabilir.

Dalak çıkarılırsa kişi ölmemektedir, yani dalaksızlık hayatla bağdaşan bir durumdur. Kan hücrelerinin aşırı derecede azaldığı durumlarda, büyüyen dalağın hastayı çok rahatsız ettiği bazı hastalıklarda dalak çıkarılarak hastanın rahatlaması sağlanabilir.

Splenomegali Nedir? Splenomegali, dalağın büyümesini ifade eder, ve hemen her zaman başka bir hastalığın zemininde gelişir.Dalağın büyümesi genellikle rutin bir muayene sırasında, bazense ultrasonda fark edilir. Dalak çok büyümüşse karnın sol üst tarafında dolgunluk hissi yaratabilir, bu his bazen nefes almakla artan ağrıya dönüşebilir; hasta solgun görünür, halsiz hisseder, sık enfeksiyona yakalanır ve kansızlık şikayeti vardır.

Bazı virütik enfeksiyonlar(mononükleoz), bakteriyel endokardit ve diğer bakteriyel enfeksiyonlar, bazı paraziter hastalıklar(sıtma) ve siroz gibi karaciğer hastalıkları, hemolitik anemiler, lösemiler, lenf kanserleri, gaucher ve niemann-pick gibi metabolizma hastalıkları ve portal ven trombozu splenomegaliye yol açan başlıca nedenlerdendir. Tanı, doktor muayenesi ile konulabilse de, ultrason ve tomografi ile dalağın yapısının ayrıntılı olarak incelenmesi ve herhangi bir patoloji açısından değerlendirilmesi gerekir. Ardından dalağın fonksiyonel değerlendirilmesini sağlayan diğer testler de yapılır. İnfeksiyon varsa antibiyotik tedavisi uygulanır, tedavi edilemiyen splenomegalili hastada splenektomi uygulanabilir. Splenomegalisi olan kimseler travmalar açısından dikkatli davranmalıdır. Dalağın künt karın travmalarında en sık yaralanan organ olduğu unutulmamalıdır.

Hipersplenizm Nedir? Kişide normal dalak fonksiyonlarının artmış olması durumuna hipersplenizm denir. Dalak aşırı fonksiyon gösterdiğinden normal kan hücrelerini de yıkmaya başlar. Hastalığın diğer bileşenleri, hiperplastik kemik iliği ve splenomegalidir. Tanı, büyümüş olan dalak çıkarılana kadar kanıtlanamaz. Hipersplenizm, primer ve sekonder olmak üzere iki çeşittir. Primer hipersplenizmde, altta yatan herhangi bir patoloji yoktur. Çoğunlukla kadınlarda görülen bu hastalık, anemiye bağlı halsizlik, lökopeniye bağlı ısrarcı enfeksiyon sıklığında artış, trombositopeniye bağlı morarma ve uzamış kanama zamanı ile kendini gösterir. Sekonder hipersplenizm ise bilinen bir nedene bağlı olarak gelişen splenomegali sonucunda dalağın aşırı aktivite göstermesi durumudur. Portal kan akımının bozulmasına bağlı gelişen portal hipertansiyonun en sık nedenidir.

Hiposplenizm Nedir? Hiposplenizm, dalağın fonksiyonlarındaki azalmayı ifade eder. Hiposplenizmli bir hastada dalak fonksiyonlarını yeterince yerine getiremediğinden, filtreleme de yapamaz ve kanda Heinz cisimcikleri ve Howel-Jelly cisimcikleri gibi maddeler görülür. Hiposplenizme bazen yeni doğanlarda rastlanır. Yaşlılık ile birlikte de hiposplenizm gelişebilir. Bunun dışında, orak hücreli anemi, sıtma ve romatoid artrit, sarkoidoz ve glomerulonefrit gibi bazı otoimmun hastalıklar ve splenektomi ameliyatı da hiposplenizme yol açabilir.

Splenektomi Nedir ve Neden Yapılır? Splenektomi, dalağın çıkarılması işlemidir. Total(dalağın tamamının çıkarılması) olarak yapılabileceği gibi, parsiyel(dalağın bir kısmının çıkarılması) şeklinde de yapılabilir. Splenektomi ameliyatı, açık ya da laparoskopik olarak gerçekleştirilebilir.

Splenektomi ayrıca, bazı hematolojik(kan) hastalıklarda tedavi edici ya da semptom gidericidir. Aynı zamanda hastalığın evresi ve tanısında da yardımcı olur. Splenektomi ameliyatından 15 gün önce hemofilus influenza, meningokok ve polivalan pnömokok aşıları mutlaka yapılmalıdır.

Splenektominin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir? Splenektomi, hematolojik hastalıklarda tedavi edici ya da semptom giderici olmak üzere iki şekilde gerekli olabilir.

1) Travma

2) Alyuvar (eritrosit) hastalıkları (hemolitik anemilerde)

Herediter sferositoz Otoimmün hemolitik anemi Orak hücreli anemi Talesami (akdeniz anemisi)

3) Trombosit PLT Hastalıkları

İmmun trombositopenik purpura (ITP) Trombotik trombositopenik purpura (TTP)

4) Akyuvar (lökosit) hastalıkları

Kronik lenfositik lösemi Hairy-cell lösemi Non-hodgkin lenfoma

5) Kemik iliği hastalıkları

Myelofibrosis Esansiyel trombositosiz Polisitemi vera Akut myeloid lösemi Kronik myelomonositik lösemi

Travma Sonrası Splenektomi Nedir? Dalak, travma sonrası en sık yaralanan karın içi organdır. Bir travma sonrası sol üst kadranda ağrı olan hastada mutlaka dalak yaralanması düşünülmelidir. Dalak travması genellikle kaburga kırığı ile birliktedir. Dalak travması düşünülen hasta gözlem altında tutulur; travma izole olabileceğinden, fizik muayene ve rutin laboratuvar testleriyle tanı koymak genelde zordur. Dalak travmasında splenektomi son başvurulacak yöntem olmalıdır. Minör travmalarda splenektomiden kaçınılması özellikle çocuklarda çok önemlidir.

Herediter Sferositoz İçin Splenektomi Niçin Uygulanır? Herediter sferositoz, doğumsal hemolitik anemilerin en sık ve en şiddetli belirti veren formudur. Eritrosit hücre zarında yapısal protein eksikliği (spektrin) sonucu defekt söz konusudur. Daha dens, küçük, yuvarlak bir hal alan eritrositler dalakta yıkıma uğrar. Hastada herhangi bir semptom görülmeyebilir ya da hafif semptomlar görülebilir. Splenomegali(dalakta büyüme) sıktır. Hemoliz nedeniyle sarılık ve safra taşları görülebilir. Bu hastalarda splenektomi tek tedavi edici yöntemdir. Splenektomi, eritrositlerin dalak tarafından yıkılmasını önler, çünkü yıkım yeri ortadan kaldırılmıştır. Eğer hasta çocuksa, splenektomi sonrası sepsisi(şoku) önlemek için tedavi 6 yaşına kadar ertelenmelidir.

Otoimmun Hemolitik Anemide Splenektominin Önemi Nedir? Eritrosit yüzeyindeki antijenlere karşı antikor üretiminin neden olduğu akkiz bir hemolitik anemidir. Sıcak ve soğuk antikorlarla oluşan iki tipi vardır. Hafif veya orta şiddette bir splenomegali ve eşlik eden yorgunluk şikayeti görülür. Tetikleyici faktör, çoğu zaman penisilin, streptomisin, metil dopa ve kinidin gibi ilaçlardır. Otoimmun hemolitik anemi; lösemi, lenfoma, AIDS, pnömoni, mikoplazma, enfeksiyoz mononükleozis gibi ciddi bir hastalıkla birlikte ya da o hastalığı takiben gelişebilir. Sıcak antikorlarla oluşan OHA'da ilk tedavi medikaldir. Kortikosteroid tedavisi ile eritrosit yıkımı yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. Splenektomi, steroid tedavisine yanıt vermeyen hastalarda tercih edilir.

Orak Hücreli Anemide Splenektominin Önemi Nedir? Orak hücreli anemi, doğumsal bir hemolitik anemidir. Eritrosit hemoglobin zincirindeki mutasyon nedeniyle eritrositler çomak şeklini almıştır. Eritrositler esnekliğini kaybeder ve damarda akım azalması nedeniyle, doku iskemisi ve nekroz gelişir. Splenektomi, orak hücrelerin düzeltilmesinde etkili değildir ancak etkin semptomatik tedavi sağlar.

Talasemi (Akdeniz Anemisi)'de Splenektominin Önemi Nedir? Talasemi (akdeniz anemisi), hemoglobin zincirindeki bir defektten kaynaklanan kalıtsal bir anemi türüdür. Alfa, beta, gama ya da delta zincirlerinden biri kusurlu bir gene bağlı olarak kayıptır. Talasemi minörde hafif bir anemi görülür, hastaların çoğu asemptomatiktir. Talasemi major hastalarda ise splenomegali görülebildiğinde tedavide splenektomi değerlidir. Talasemilerde ilk tedavi, eritrosit süspanyonları ile hemoglobini 9mg/dl üzerinde tutmaktır. Eğer hastaya aşırı transfüzyon gerekiyorsa(yllık>200ml/kg), hastada ağrılı splenomegali varsa, semptomatik dalak infarktı görülmüşse splenektomi uygulanır. Buna ek olarak aşırı demir yüklenmesinin sistemik etkilerini önlemek için demir şelasyon tedavisi de uygulanır. Talasemide splenektomi sonrası enfeksiyona bağlı ölüm oranı yüksek olduğundan verilecek karar iyi değerlendirilmelidir.

İmmun Trombositopenik Purpurada Splenektominin Yeri Nedir? Düşük trombosit sayısı ve kısalmış trombosit ömrü ile karakterize bir hastalıktır. Trombositopeniye, lgG gibi bazı immunglobulinlerin dalak içinde neden olduğu trombosit yıkımı yol açar. Trombosit sayısının düşmesi nedeniyle, kanama zamanı uzar, pıhtı retraksiyonu bozulur. Bulguları kanama ve kolay morarmadır. ITP'nin tedavisi, semptomların derecesine, hastanın yaşına, altta yatan bir hastalık olup olmadığına göre değişir. Tedavinin amacı iyileşmeyi sağlamak ve kanama riskini azaltmaktır. Semptomatik hastalarda kortikoid tedavisi uygulanabilse de çoğu zaman tam bir düzelme sağlanmamaktadır. Steroid tedavisi ile iyileşme sağlanamayan, yüksek steroid dozlarına ihtiyaç duyan hastalarda splenektomi tercih edilir.Hastaların %80'lik diliminde splenektomi tam iyileşme sağlar.

Trombotik Trombositopenik Purpurada Splenektominin Yeri Nedir? Trombotik trombositopenik purpura, çeşitli organların vasküler(damar) yataklarında trombosit depolanması ile seyreden bir sendromdur.Ölüm genellikle renal yetmezlik ve serebral kanama ile gerçekleşir. Başlangıç tedavisi taze donmuş plazmadır. Trombosit transfüzyonları yapılmamalıdır. Taze donmuş plazma, steroidler ve aspirin gibi antiplatelet ilaçlarla kombine edilerek uygulanır.. Kombine tedaviye yanıt vermeyen hastalarda, splenektomi uygulanır.

Lösemide Splenektominin Yeri Nedir? Lösemiler, kan lökositlerinden köken alan bir grup malignansidir. Kronik lenfositik lösemi, anormal lenfositlerin kanda ve lenfatik organlarda büyümesine neden olur, hastada splenomegali gözlenir. Tedavide kemoterapi ve radyasyon etkindir, hipersplenizm bulguları olan hastalarda ise splenektomi uygulanır. Kronik miyeloid lösemide ise miyeloid hücrelerin tüm safhalarda kanda birikmesi söz konusudu. Hepatomegali sıktır. Bu hastalarda splenektomi, anemi ve trombopeniyi rahatlatmak açısından faydalıdır, hastalığın seyrine etkisi yoktur.

Hodgkin lenfomada ise, splenektomi hastalığın evresini belirlemek amacıyla yapılır.

Kemik İliği Hastalıklarında Splenektominin Yeri Nedir? Myeloproliferatif bozukluklarda kemik iliğinde anormal hücre büyümesi gözlenir. Myelofibrosisli hastaların tamamına yakınında splenomegali vardır. Splenektomi, splenomegalinin neden olduğu şikayetleri önlemek için yapılır. İşlem sonrası, bakteriyel enfeksiyonlar, kanama ve ven trombozu görülebilir.

Splenektomi Komplikasyonları Nelerdir? Akciğerin solunda atelektazi en sık görülen komplikasyondur. Bunun dışında mide ve pankreas gibi komşu organ yaralanmaları, operasyon sonrası kanama, subdiyafragmatik abse, trombositoz görülebilir. Özellikle çocuklarda olmak üzere, retiküloendotel sistem hastalığı için splenektomi yapılan yetişkinlerde de splenektomi sonrası sepsis(şok) tablosu ortaya çıkabilir. Bu durumun önlenmesi tedaviden daha önemlidir. Tedavide yüksek doz antibiyotik verilir, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen bir tablodur.

Dalak Kistleri Nelerdir ve Nasıl Tedavi Edilir? Dalak kistleri parazitik ve parazitik olmayan dalak kistleri olmak üzere iki kısımda incelenir.

1) Parazitik dalak kistleri: Dalağın en sık görülen parazitik kisti ekinokokkal kistlerdir(kist hidatik). Kist hidatik karaciğer ve akciğerden sonra en çok dalakta görülen bir hastalıktır.

Etken çoğunlukla echinococcus granulosus'tur, ikinci olarak en sık görülen etken ise echinococcus alveolaris'tir. Hastalık karnın sol üst kısmında ağrı ile kendini gösterir. Ultrason, BT (bilgisayarlı tomografi) ve immunolojik testlerle tanı konulur. Tedavi için hastaya genellikle splenektomi yapılır.

2) Parazitik olmayan dalak kistleri: Nediren görülür. Sıklıkla genç erişkinlerde görülür. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre yüksektir. Genellikle belirti vermeyen bu hastalıkta, dalak muayenede büyümüş olarak bulunur ve bazı hastalarda sol üst karında dolgunluk hissine eşlik eden ağrı vardır.

Primer dalak kistleri; konjenital kistler, neoplastik(dermoid, epidermoid) kistler, lenfanjiyom ve hemanjiyomlardan oluşur. Bunların en sık karşılaşılanı epidermoid kisttir. İç yüzleri squamoz epitelle döşeli bu kistlerin içinde sarı-yeşil-kahve tonlarında sıvı bulunabilir. Bu kistler 10cm boyuta gelene dek belirti vermezler ve 20 cm ye kadar büyüyebilirler. Hastalığın tanısında ultrason ve BT (bilgisayarlı tomografi) kullanılabilir. Hipersplenizm ve böbreğe yaptığı bası dolayısı ile hipertansiyona yol açabilir.

Sekonder dalak kistleri, iç yüzleri epitel ile döşeli olmayan yalancı kistlerdir. Doğumsal ya da travmatik olabilir. Herhangi bir şikayete yol açmıyorsa, düzenli takip edilebilir. Tedavi gerekiyorsa, kısmi veya total splenektomi uygulanabilir.

Dalak Abseleri Nelerdir, Neden Oluşur ve Nasıl Tedavi Edilir? Nadir görülen bir durum olup, bakteriyel endokardit gibi sistemik bir enfeksiyon varlığında veya varolan bir lezyonun enfeksiyonu ile(hematom, infarkt) gelişebilir. Kist hidatiğin sekonder infeksiyonu ve immun sistemi baskılanmış hastalarda fungal infeksiyonların oluşumunda önemli nedenlerdendir. Dalak abseleri, hematojen yolla örneğin endokarditten dalağa ulaşan enfeksiyon ile başlamış olabilir; kolon kanseri, pankreatit vb. komşu organlardan bulşamış olabilir, immun yetmezlik sonucu ortaya çıkmış olabilir, travmalardan sonra birkaç hafta içinde gözlenebilir. Hastalık kendini, ateş, lökositoz, sol üst kadranda dolgunluk ve genel durum bozukluğu ile gösterir. Tanıda USG, BT (bilgisayarlı tomografi)ve akciğer grafisi kullanılır. Uniloküler abseler perkütan direne edilerek tedavi edilebilir. Multioküler abselerde ise tedavi splenektomidir. Gerektiğinde antibiyotik tedavisi de uygulanabilir.

Ektopik Dalak Nedir? Gezici dalak da denilen ektopik dalak, dalağın ligamentöz yapılarının zayıf, pedikülünün uzun olmasından kaynaklanır. Ligament bağlar, doğuştan yoktur veya bir patolojiye bağlı olarak zayıflamıştır. Tanıdaki gecikme, splenik torsiyon, dalak infarktı ve akut karın gibi ciddi sorunlara yol açabilir; bu nedenle önemlidir.

Dalak Tümörleri Nelerdir ve Nasıl Tedavi Edilir? Dalağın benign tümörleri, lenfoma, hemanjiyoma ve hamartomadır. En sık görülen lenfomadır, diğerleri nadiren görülebilir.Dalağın malign tümörleri, primer dalak lenfoması, hemanjiosarkom ve metastazlardır. Akciğer, mide, pankreas, kalın bağırsak, karaciğer, over metastazları görülebilir. BT'nin gelişmesi ile benign tümörler de kolayca tespit edilebilir hale gelmiştir.

Hemanjiomlar, sıklıkla diğer karın içi organların hemanjiomu ile birliktedir. Semptomatik olmayanlarda tedavi gerektirmez, semptomatik olanlarda total veya parsiyel splenektomi yapılır.

Hamartomlar, kistik veya solid olabilirler, zararsızdırlar ancak diğer tümörlerden ayrımının yapılması için splenektomi gerekebilir.

Lenfomalar, genelde karaciğer, akciğer, deri, kemik lenfoması ile birliktedir. Hipersplenizm sonucu oluşabilir. Tanı için splenektomi gerekebilir.

Primer dalak lenfoması, dalağın en sık malign lenfoma türüdür.Yüzeyel lenfodenopati ve hepatosplenomegali ile seyreder. Tanı ve tedavi amaçlı splenektomi uygulanabilir.

Hemanjiosarkom, primer dalak lenfomasından sonra en sık rastlanan malign dalak tümörüdür. Mezenkimal hücrelerden kaynaklanır, bölgesel lenf nodlarına, kemik iliğine, akciğer ve karaciğere metastaz yapar. Hastalığın seyri oldukça kötüdür, tanı konulduğunda hastalık birçok organa metastaz yapmıştır. Sol üst karın ağrısı, ele gelen bir şişlik, kaşeksi, anemi, GİS kanaması şikayetleri vardır, splenektomi etkisizdir.

Metastatik tümörler, kan yoluyla dalağa ulaşırlar. Meme, mide, kolon, pankreas, akciğer, karaciğer, prostat kanseri metastazları görülebilir. Splenektomi yapılabilir.

Dalağın Vasküler Hastalıkları Nelerdir? Splenik ven trombozu, kronik pankreatit, mide ülseri, mide kanseri, pankreas kanseri gibi splenik venin tıkanmasına yol açan hastalıklar varlığında oluşur. Splenik ven tıkanınca, aynı işi kısa gastrik venler yapmaya çalışır, bu durum midede varis oluşumları ve GİS kanamalarına yol açar. Tanı endoskopi ile midedeki variköz venlerin görülmesi ve BT/MR ile tıkanmış splenik venin görüntülenmesi ile konulur. Tedavi genellikle splenektomidir.

Splenik arter anevrizması, aort anevrizmalarından sonra en sık görülen intraabdominal anevrizmadır. Kadınlarda daha sık görülür. Çok sayıda doğum yapmış kadınlarda ve pankreatit, portal hipertansiyon ve fibröz displazili hastalarda splenik arter anevrizması oluşabilir. Direkt grafide, sol üst karında yüzük şeklinde belirgin kalsifikasyon görülmesi ile konulur. Rüptür riski normalde %2 iken hamile kadınlarda %90'a kadar çıkabilir. Tedavide damar içi onarım, splenektomiye tercih edilse de uygulanması sınırlıdır.

Dalağın Fonksiyonel ve Anatomik Değerlendirilmesinde Hangi Testler Kullanılır?

Hemogram (Tam kan sayımı) Kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi Direkt grafi Ultrasonografi Bilgisayarlı Tomografi (BT) Emar (MR) Eritrosit yarılanma ömrü Anjiyografi Splenoportografi İmmunolojik tetkikler

Yorumlar (2)

Zulal 5 Yıl Önce

Benim 2 dalağım var. Benden başkalarında da var mıdır acaba iki tane dalak?

Begonya 5 Yıl Önce

Benim de sol tarafımda ağrı vardı, buz varmış gibi soğukluk hissediyordum. Kadın doğuma gittim, benden ultrason istedi. Ve bende iki tane dalak olduğunu söyledi. Birisinin küçük 14mm boyutunda olduğunu söyledi.

Sıradaki Haber
Mobil Sayfaya Dön
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.