Çocuklar için anneden yeterli bakımı görememe, aileden ayrılma, ihmal, kötü muamele görme, aile içi huzursuzluk bu beslenme bozukluğunun kaynağını oluşturur. Yetişkinlerde ise stres ve duygusal boşluk önemli faktördür. Kişiler bu duygusal boşluğu garip maddeleri yiyerek doldurmaya çalışırlar” dedi.
KANSIZLIK DA GÖRÜLÜR
Yiyecek olmayan maddeleri yeme alışkanlığının daha çok 4 yaşından önce başladığını söyleyen Dr. Gökbakan, “Bu kişilerin çok büyük bir bölümünde alışkanlıklarının süresiyle bağlantılı olarak demir eksikliği anemisi de görülür. Pikanın demir eksikliğine neden olduğu, demir eksikliğinin de pikaya neden olan fonksiyon bozukluğunu kolaylaştırdığı düşünülmektedir” diye konuştu.
Dr. Gökbakan, tüketilen bu maddelerin bazılarının ve özellikle de kurşunun zehirli olduğunu; bu maddelerin beyin hasarı, dengesizlik, nöbet geçirme hatta ölüme kadar giden sonuçlarının olabileceğini bildirdi. Yine tüketilen yiyecek olmayan maddelerin niteliğine bağlı olarak parazit hastalıkları, bağırsak tıkanmaları veya yaralanmaları, iç organ hasarları, ağız ve dişlerle ilgili hasarlar meydana gelebileceğini de söyledi.
Gebelik, sara hastalığı, beyin hasarı, gelişim bozukluğu ve zeka geriliğinin Pika riskini artırdığını hatırlatan Dr. Gökbakan, ailelerin bu hastalığı genellikle gizlediklerini bu nedenle toplumdaki genel görülme sıklığının tam olarak bilinmediğini ifade etti.
Gebelik, sara hastalığı, beyin hasarı, gelişim bozukluğu ve zeka geriliğinin Pika riskini artırdığını hatırlatan Dr. Gökbakan, ailelerin bu hastalığı genellikle gizlediklerini bu nedenle toplumdaki genel görülme sıklığının tam olarak bilinmediğini ifade etti.
PSİKOLOJİNİN DÜZELTİLMESİ GEREKİR
Bu kişilerin çoğunlukla terapiden fayda gördüğünü belirten Dr. Gökbakan, “Psikolojik tedavi, özellikle bu yeme bozukluğunun duygusal sebeplerini bulmak ve çözümlemek, pikanın başka yeme bozukluklarına sebebiyet vermesini engellemek ve hastalığın yol açabileceği psikolojik problemlerin çözümlenmesi yönünde etkili olmaktadır” dedi.