Bakteri plağı ince, şeffaf ve yapışkan bir mikrop tabakasıdır. Bu tabaka, dişler fırçalandıktan hemen sonra dil, dişeti ve ağızdaki her tip protez üzerinde hızla ve kolayca birikmeye başlar. Bakterilerin ağız içinden uzaklaştırılmasında tükürüğün varlığı ve yıkama özelliği önem taşır. Dt. Arzu Yalnız Zogun; "Bazı bakteriler bu temizleyici ve koruyucu tükürüğe rağmen plağa yapışır ve çoğalırlar. Bakteri plağı böylece yiyeceklerdeki şekeri parçalayıp aside dönüştüren, diş koruyucu tabakası mineyi yıkıma uğratarak, diş çürüğüne yol açan bir yapı haline gelir" diyerek diş çürükleri ve diş eti kanamalarıyla ilgili bilgi veriyor.
Tükürüğün yüzde 99'u su olup; kalan yüzde 1'i çeşitli mineraller, elementler ve bazı organik bileşiklerdir. Her bireyde bu maddelerin miktarı kişisel ve kalıtsal nedenlere bağlı olarak farklılık gösterir. Aynı şekilde bakteri plağının yapısı da kişiden kişiye değişebilir. Hatta, ağzın değişik bölgelerindeki bakteri plağı yapısı da farklı farklı olabilir. Bu durum, bireylerin kendi ağız bakımlarına ve doktor tarafından uygulanan dişeti tedavisi girişimlerine çok farklı cevaplar vermesinin nedenidir. Bakteri plağı bir gargara ya da çalkalama ile giderilemeyecek kadar yapışkan özelliktedir.
Diş taşı nasıl temizlenir
Bakteri plağının tükürük içindeki ve ağız ortamındaki çeşitli maddelerle birleşmesi sonucu oluşan tabakaya diş taşı denir. Diş fırçalamayla yok edilemeyecek kadar sert bir tabakadır; ancak profesyonel diş taşı temizleme işlemi ile diş taşından kurtulanabilir.
Diş eti iltihabı, meslek pratiğimizde sık sık karşılaştığımız ve hastalarımızın "Kanayacak diye fırçalamaktan bile korkuyorum."cümlesi ile ifade ettiği ve dişeti hastalığının ilk aşaması olan rahatsızlıktır diyen Dt. Arzu Yalnız Zogun, "diş eti şişkin, parlak, kırmızı ve kanamaya eğilimlidir" diyor. Ağız kokusu olabilir. Bu aşamada hastalık profesyonel diş taşı temizliği ve özenli ağız bakımı ile kolayca tedavi edilebilir düzeydedir; ancak ihmal edilirse diş taşı içeriğindeki bakteriler ve bunların ürünleri daha derin tabakaları da etkilemeye başlar.
Zamanla, diş ile kemik arasındaki bağlantı lifleri de etkilenir ve dişlerde sallanma, buna bağlı kapanış bozuklukları ve aralanmalar ortaya çıkar. Giderek dişeti çekilir, destek kemiğin yıkımını takiben dişeti cebi (periodontal cep) oluşur. Cebin içine dolan ve temizlenemeyen yiyecek artıkları ile mikroplar, ağız kokusunu daha da arttırır. Dişlerin arasındaki bölgelerden iltihap akıntısı, ağızda kötü bir tat duygusu, yiyeceklerin tadını alamama durumu ve şiddetli koku hissedilir. Dişeti hastalığı, yetişkinlerde diş çekiminin en önemli nedenlerinden biridir.
Diş eti kanaması deyip geçmeyin
Dt. Arzu Yalnız Zogun: "Diş eti kanaması çoğunlukla ağız ve diş sağlığı ile ilgili bir sorun olmakla birlikte bazen önemli bir sistemik hastalığın ağız içi belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Diş eti kanamasına burun kanaması da eşlik ediyorsa, diş çürüğüne eğilim arttıysa, yorgunluk, halsizlik ve solunum güçlüğünden şikayetçi iseniz; ciddi bir kansızlık sorunu ve bu belirtilerin yanı sıra özellikle bacaklarınızda kemik ağrısı, karında şişlik, bulantı, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı söz konusu ise bir tür lösemi (kanser) söz konusu olabilir.
Kızarık, ağrılı ve kanamalı dişetiniz gri bir zarla kaplı ise, konuşurken bile acı duyuyorsanız, aşırı tükürük salgısı söz konusu ise; stres ve ağız hijyenine dikkat etmemekten, beslenme bozukluğu veya sigaradan kaynaklanan vincent enfeksiyonu hastalığınız olabilir. Günümüzde ultrasonik cihazlarla çok hızlı ve etkili dişeti tedavisi yapılabilmektedir. Düzenli kontrollerde ağız sağlığı ile ilgili sorunlar başlangıç aşamasında saptanır. Ne kadar geç kalınırsa, uygulanacak tedavinin süresi, maliyeti ve zorluğunun artacağını unutmayınız." diyerek, hastaları dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarıyor.
Kızarık, ağrılı ve kanamalı dişetiniz gri bir zarla kaplı ise, konuşurken bile acı duyuyorsanız, aşırı tükürük salgısı söz konusu ise; stres ve ağız hijyenine dikkat etmemekten, beslenme bozukluğu veya sigaradan kaynaklanan vincent enfeksiyonu hastalığınız olabilir. Günümüzde ultrasonik cihazlarla çok hızlı ve etkili dişeti tedavisi yapılabilmektedir. Düzenli kontrollerde ağız sağlığı ile ilgili sorunlar başlangıç aşamasında saptanır. Ne kadar geç kalınırsa, uygulanacak tedavinin süresi, maliyeti ve zorluğunun artacağını unutmayınız." diyerek, hastaları dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarıyor.