Dünya'da yeni tanı alan kanserli hasta sayısı ve kanserden kaynaklanan ölümlerin bir önceki tahminlere göre arttığını kaydeden Dr. Canhoroz, “Türkiye'deki kanser sıklığı da dünya ve gelişmekte olan ülkeler ile benzerlikler gösterir. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de kanser hızı erkeklerde 1000 kişide 269,7 iken; kadınlarda ise 1000 kişide 173,3'dür" bilgisini paylaştı.
TÜTÜNE BAĞLI KANSERLERE DİKKAT
Erkeklerde en sık görülen kanserlerin akciğer ve prostat iken, tütüne bağlı kanserlerin erkeklerde önemini korumaya devam ettiğini ifade eden Dr. Canhoroz, “Kadınlarda en sık görülen meme kanseri, her 4 kadın kanserinden biri olmaya devam etmektedir“ şeklinde konuştu.
Onkoloji Uzmanı Dr. Mustafa Canhoroz, çocukluk çağı kanserlerinde ise löseminin en sık görülen kanser türü olduğunu belirterek, gençlerde ise (15-24 yaş grubu) erkeklerde testis kanseri ve kemik kanserleri, kadınlarda ise, tiroid ve Hodgkin Hastalığı'nın en sık karşılaşılan kanser türleri olduğunu söyledi.
Onkoloji Uzmanı Dr. Mustafa Canhoroz, çocukluk çağı kanserlerinde ise löseminin en sık görülen kanser türü olduğunu belirterek, gençlerde ise (15-24 yaş grubu) erkeklerde testis kanseri ve kemik kanserleri, kadınlarda ise, tiroid ve Hodgkin Hastalığı'nın en sık karşılaşılan kanser türleri olduğunu söyledi.
KANSEROJEN MADDELERE KARŞI ÖNLEM ALIN
Kanserin beraberinde taşıdığı fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra sosyal, maddi ve manevi yönleri ile mücadelesi zor bir hastalık olduğuna değinen Dr. Canhoroz, “Dünya genelinde de kanser hastalığının yükü her geçen gün artış göstermektedir. Yirmi birinci yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğu bilinen bir gerçektir.
Bu nedenle, kanserojen maddelerin tespiti ve gerekli önlemlerin zamanında alınması oldukça önemlidir. Hızla ilerleyen endüstri çağında kanserojen tartışmaları her geçen gün artmakta ve kamuoyunun gündemini meşgul etmektedir" ifadelerini kullandı.
Bu nedenle, kanserojen maddelerin tespiti ve gerekli önlemlerin zamanında alınması oldukça önemlidir. Hızla ilerleyen endüstri çağında kanserojen tartışmaları her geçen gün artmakta ve kamuoyunun gündemini meşgul etmektedir" ifadelerini kullandı.
KADIN KANSERLERİ ERKEN EVREDE YAKALANABİLİR
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Canhoroz, şunları söyledi:
“Akciğer kanserinde hastaların yarısı ileri evrede teşhis edilmektedir. Tanı anında hastaların ancak yüzde 15'i ameliyat olabilir durumdadır. Meme kanserinin sadece yüzde 8,4'ü uzak evre kanser vakalarından oluşmaktadır. Kadın kanserleri olan uterus korpusu ve serviks kanserlerinin çoğunluğunu erken evrelerde yakalamaktayız. Sağkalım süresi incelenen kanserler içinde en kötü olan akciğer kanseridir.“
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR
Kanser tedavisi zor ve yıpratıcı olabileceği için kanserden korunmanın önemli olduğunu belirten Dr. Canhoroz şöyle konuştu: “Korunmada kanser yapıcı etkileri bilinen maddelerden uzak kalmak önemlidir. Bunlar başta tütün (sigara) olmak üzere; alkol, radyasyon, ultraviyole ışın, kimyasal maddelerdir.
Sağlıklı ve dengeli beslenme, egzersiz ve düzenli yaşamın kanserden korunmada önem arz eder. Kanserde erken tanı tedavinin başarı sağlamasında en önemli etkenlerden biridir. Türkiye ve dünyada üç kanser türü için aktif tarama programı vardır. Bunlar; rahim ağzı (serviks), meme ve kalın barsak (kolon) kanserleridir. Rahim ağzı kanseri için smear testi ve HPV taraması Meme için 40-69 yaş arası mamografi taraması. Kalın barsak kanseri için 50 yaşından sonra kolonoskopi önerilir.
Sağlıklı ve dengeli beslenme, egzersiz ve düzenli yaşamın kanserden korunmada önem arz eder. Kanserde erken tanı tedavinin başarı sağlamasında en önemli etkenlerden biridir. Türkiye ve dünyada üç kanser türü için aktif tarama programı vardır. Bunlar; rahim ağzı (serviks), meme ve kalın barsak (kolon) kanserleridir. Rahim ağzı kanseri için smear testi ve HPV taraması Meme için 40-69 yaş arası mamografi taraması. Kalın barsak kanseri için 50 yaşından sonra kolonoskopi önerilir.
“FARKINDA OLARAK FARK OLUŞTURABİLİRİZ
Tanı aşamasından sonrasının yoğun tıbbi işlem ve uygulamaları içerdiğini aktaran Dr. Canhoroz, şunları kaydetti:
“Kanser tedavisi bu konuda yeterli olan uzman bir ekip tarafından uyum içinde yapılmalıdır. Kanser hastası ve yakınları tanı sonrası başta ilgili branş cerrahı olmak üzere bir çok uzman hekim ile temasta olabilir.
Tedavi süreci genellikle ilgili cerrah, radyolog, nükleer tıp uzmanı, patolog, tıbbi onkolog ve radyasyon onkoloğunun bulunduğu bir kurul tarafından belirlenir. Hasta ve yakınları için kolay olmayan tedavi sürecinden sonra da eski yaşamlarına geri dönmeleri için genellikle sosyal ve psikolojik destek almaları gereklidir. Kanser günümüzde daha sık duyduğumuz ve daha da sık duyacağımız bir hastalık grubudur. Farkında olarak fark oluşturabiliriz"
Tedavi süreci genellikle ilgili cerrah, radyolog, nükleer tıp uzmanı, patolog, tıbbi onkolog ve radyasyon onkoloğunun bulunduğu bir kurul tarafından belirlenir. Hasta ve yakınları için kolay olmayan tedavi sürecinden sonra da eski yaşamlarına geri dönmeleri için genellikle sosyal ve psikolojik destek almaları gereklidir. Kanser günümüzde daha sık duyduğumuz ve daha da sık duyacağımız bir hastalık grubudur. Farkında olarak fark oluşturabiliriz"