Avrupa Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Teri, ülkeler ekonomik olarak geliştikçe kanser oranlarının da değişiklik gösterdiğini belirterek, bu durumun beslenme alışkanlıkları ve çevre koşullarının değişmesiyle alakalı olabileceğini ifade etti.
MİDE KANSERİ GİTTİ KOLON KANSERİ GELDİ
Türkiye'nin hastalık spektrumunun yavaş yavaş batı Avrupa ülkelerine benzediğini anlatan Terzi, ''Türkiye'de son yıllarda daha çok kolon kanseri, daha az mide ve yemek borusu kanseri görüyoruz. Bu dikkat çekilmesi gereken bir nokta, o yüzden kolon kanserine karşı uyanık olmalıyız. 50 yaşın üzerindeki insanların bir kez kolonoskopi yaptırarak, kalın bağırsakta bir polip var mı yok mu kontrol ettirmelerinde büyük fayda var. Mümkün olduğu kadar yağlı gıdalardan kaçınmalıyız, Akdeniz tipi diyet yapmalıyız ve bol hareket etmeliyiz. Kalın bağırsak kanserinin önlenmesinde alınabilecek en önemli tedbirler bunlar'' diye konuştu.
MEME KANSERİ HER 5 KADINDAN BİRİNDE GÖRÜLÜYOR
Tiroid ve meme kanseriyle Türkiye'de sıkça karşılaştıklarını belirten Terzi, her 5 kadından birinin meme kanseri olduğunu ve bu oranın büyüklüğünün altını çizdi.
Meme kanserinin erken tanısında cerrahi tedavinin çok başarılı olduğunu aktaran Terzi, ''Erken tanı konabilirse, memeyi koruyarak, memenin tamamını çıkarmadan, sadece milimetrik tümörü işaretleyip onun etrafındaki dokuyu da çıkararak bu hastalığı tamamen iyileştirmek mümkün'' dedi.
Türkiye'de tiroid hastalıklarının da çok yaygın olduğunu dile getiren Terzi, ''Çernobil kazasından sonra da bunların kansere dönüşme riski üzerinde çok endişe etmiştik. Türkiye'de yapılan araştırmalar, Çernobil'in özel bir etkisi olmadığını gösterdi. Ama buna rağmen tanı konmadaki olanaklar arttığı için artık pek çok kişiye erken evrede tiroid kanseri tanısı konabiliyor. İnsanlar doktora daha çok başvuruyorlar, daha çok ultrason, sintigrafi yapılıyor. Türkiye'de pek çok tiroid kanserli hasta var, onlara da tiroid ameliyatları yapılıyor'' diye konuştu.