Diyetisyen Sanem Apa Doğan yeşil çayı bu kadar değerli kılan nedenleri ve formülünü bizler için sıraladı. Doğan, bilinçli bitki tüketimine dikkat çekerek ‘Yeşil çaydan en iyi şekilde yararlanmak için doğru ve güvenilir kaynaklardan elde edilmiş ürünleri tercih etmeli ve en fazla 2-3 dakika demlemelisiniz.’ dedi.
Yeşil çay, içerdiği kateşin ve flavonoidler gibi polifenoller sayesinde antioksidan kapasiteyi artırır. Böylece birçok hastalığa yol açan serbest radikallerin oluşmasını azaltarak, hücre ve molekülleri zararlı etkilere karşı korur. İçeriğindeki C vitamini, mevsim geçişlerinin yol açtığı grip ve genel soğuk algınlığı tedavisine yardımcı olur.
Yeşil çayın içerdiğinde en önemli bileşik olan Epigallokateşingallat (ECGC) dir. ECGC’nin birçok hastalığa iyi gelen ve tedavi edici özelliği vardır.
Yeşil çayda bulunan bileşikler beyin fonksiyonlarını geliştirir
Yeşil çay tüketimi bizi sadece uyanık tutmaz, algılarımızı da açar. Yeşil çayda kafein ile birlikte L-theanin vardır ve L-theanin endişelere karşı etki yaratır. Ayrıca dopamin seviyesini de arttırır. Yapılan çalışmalar kafein ve L-theanin’in sinerjik etki gösterdiğini ve böylece beyin fonksiyonlarını geliştirdiğini göstermektedir.
Yeşil çay, yağ yakımını artırır ve fiziksel performansı geliştirir
Yağ yakıcı özelliği ile bitkiler arasında ilk sırada olan yeşil çayın, bugüne kadar yapılmış birçok çalışmada metabolik hızı artırdığı da görülmüştür. 10 erkek üzerinde yapılmış bir çalışmada enerji harcanmasını % 4 oranında artırdığı gözlenmiştir. Başka bir çalışma ise yağ yakımını ortalama % 17 oranında artırdığını ve glikoz toleransını da yükselttiğini ortaya koymuştur.
Yeşil çay ağız içindeki bakterileri yok eder
Streptococcus Mutans ağızda bulunan bakterilerin başında gelir. Plak oluşumuna neden olan bu bakteri diş çürüklerine de neden olur. Çalışmalar yeşil çayın Streptococcus Mutansı’ın gelişimini engelleyebileceğini ortaya koymuştur. Ayrıca ağız kokusuna karşı yeşil çayla gargara yaparak önlem alabilirsiniz.