Çünkü hem vücut ve ruh sağlığı, hem cilt güzelliği hem de kemik gelişimi açısından harika bir üründür" dedi.
Tibet, yaptığı açıklamada, son 10 yılda dünyada olduğu gibi Türkiye'de de zeytinyağı sektöründe çok büyük gelişmeler olduğunu söyledi. Bu kapsamda, birçok alana zeytin ağaçları dikildiğini belirten Tibet, üretim her yıl artarken, az olan tüketimi de aynı paralelde artırmak gerektiğini ifade etti.
Tibet, yaptığı açıklamada, son 10 yılda dünyada olduğu gibi Türkiye'de de zeytinyağı sektöründe çok büyük gelişmeler olduğunu söyledi. Bu kapsamda, birçok alana zeytin ağaçları dikildiğini belirten Tibet, üretim her yıl artarken, az olan tüketimi de aynı paralelde artırmak gerektiğini ifade etti.
Sağlıklı nesillerin yetişmesi açısından, zeytinyağı tüketmenin çok önemli olduğunu dile getiren Tibet, "Zeytinyağı bu toprakların kadim ağacının ürünüdür ve doğada meyve suyu olarak tüketilebilen tek bitkisel yağdır. Onun dışındaki bütün yağlar tohum yağıdır. Bu özelliği nedeniyle de meyveden gelen bütün pozitif bileşenleri içeriyor. Yağlar temel gıda maddesidir. Eğer kaynağınız zeytin ise sağlıklı besleniyorsunuz demektir. Çünkü hem vücut ve ruh sağlığı, hem cilt güzelliği hem de kemik gelişimi açısından harika bir üründür. Aynı zamanda metabolizmayı hızlandırır" diye konuştu.
"Farklı damak tatlarına hitap edecek yağlara sahibiz"
Zeytinyağı tüketiminde dikkat edilmesi gerekenlere de işaret eden Tibet, şunları kaydetti: "Halkımız 'nasılsa köylüden aldım, yerinden aldım' diyerek, kontrolü yapılmamış, kusurlu, yemeklik özelliğini kaybetmiş zeytinyağlarını mutfağına sokuyor. 'Her zeytinyağı doğaldır' anlayışı kesinlikle yanlış. Bir ev hanımı bu zeytinyağını kullandığında, mutfağı küf kokuyor ve bir daha ona bu yağı kullandıramıyoruz. Halbuki mutlaka Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının iznini almış, markası olan, kontrollü ürünler tercih edilmelidir. Bunu yaptığımız zaman göreceğiz ki; zeytinyağı aslında harika tadı olan bir ürün.
Çok zengin toprak ve iklim koşullarına sahip bir ülkede yaşıyoruz. Bu nedenle de farklı damak tatlarına hitap edecek yağlara sahibiz. Mesela Körfez bölgesinin zeytinyağları çiçek, taze kesilmiş çimen aromalıyken, güneye indiğimizde ise daha yoğun tatları görüyoruz. Dolayısıyla tüketicimizin sevebileceği her çeşit zeytinyağı bu topraklarda yetişiyor. Yeter ki biz onu doğru tanıyalım ve doğru tüketelim."
"Her çeşit yemekte kullanabiliriz"
Tibet, dünyada sadece Türkiye'de, "zeytinyağlılar" denilen bir mutfak sınıfı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bu duruma karşı çıkıyorum. Çünkü zeytinyağı sadece bir sınıfa hapsedilecek kadar dar kullanım alanına sahip değil. Bu mucize yağı unlu mamullerden tatlılara, et yemeklerinden ot yemeklerine, hatta ızgaraya kadar çok geniş yelpazede her çeşit yemekte kullanabiliriz. Göreceksiniz, zeytinyağı ile yapılan yemekler, çok daha leziz ve sağlıklı olacak. Bu yağın kullanımında 'doğru' bilinen 'yanlış' çok fazla. Bunlardan biri de bu yağın kızartmalarda kullanılamayacağı yönündeki yanlış. Aksine, kızartmayı en hafif sınıf olan riviera zeytinyağıyla yapmak lazım. Çünkü en yüksek sıcaklığa dayanıklı, en sağlıklı yağ zeytinyağıdır."