İÇİNDEKİLER
Şeker Hastalığı Nedir? Yüksek şeker neden tehlikelidir? Şeker Hastalığı Nedenleri Şeker Hastalığı Belirtileri Nelerdir? Kimler Şeker Hastalığı Açısından Risk Altında? Şeker Hastalığı Komplikasyonları Şeker Hastalığının Vücuda Verdiği Zararlar Şeker Hastalığı Teşhisi Gizli Şeker Nedir ve Nasıl Anlaşılır? Şeker Hastalığı Tedavisi Şeker Hastalarında Egzersizin ÖnemiKandaki şekerin temel olarak iki kaynağı vardır; birincisi yediğimiz besinler ikinci ise karaciğerde depo halinde bulunan glikoz(şeker). Uzayan açlık durumunda karaciğerden kana şeker salınırken, yemek sonrası ise kandan karaciğer ve dokulara glikoz (şeker) geçişi olur. Kan şekeri başta insülin hormonu olmak üzere birçok hormonun etkisi altında hassas bir şekilde kontrol edilir.
Şeker Hastalığı Nedir?
Şeker hastalığı tıp dilindeki ismiyle “diyabet” , adından da anlaşılacağı gibi kan şekeri seviyelerinin yüksekliği ile seyreden bir hastalıktır. Şeker (glikoz) vücudumuz için önemli bir enerji kaynağı olmakla birlikte beyin dokusunun temel enerji kaynağıdır. Ancak kan şekeri belli seviyelerin üzerine çıkarsa dokulara zarar vermeye başlar.
Şeker Hastalığı Temelde 2 Mekanizma İle oluşur;
İnsülin hormonunun yetersizliği: Vücutta yeterince insülin üretilemez. İnsülin hormonuna direnç: Yeterli insülin olduğu halde dokularda bu insüline karşı direnç vardır. Yani insülinin etkisini gösterememesi.İnsülin nedir?
İnsülin pankreastan salgılanan ve kanda bulunan şekerin dokularımız tarafından kullanılmasını sağlayan bir hormondur. Birçok görevi olmasına rağmen temel olarak kan şekerini düzenler. Yemek yediğimizde kana geçen glikoza(şekere) karşılık salgılanan insülin hormonu, şekerin hem dokularımızda kullanılmasını hem de depolanmasını sağlar. Böylece kan şekerinin yükselmesini engellemiş olur.
Yüksek şeker neden tehlikelidir?
Yüksek şeker, dokular üzerinde toksik etki yapar. Başta damarlar olmak üzere dokular ile etkileşime geçerek bunların yapısını bozar. Bu da uzun süreçte farklı organlarda, farklı derecelerde hasarlara yol açar. Özellikle damar yapısını bozuyor olması kalp, böbrek, göz, sinir gibi önemli yapıların beslenmesini bozar.
Şeker hastalığı temel olarak sebeplerine göre üç gruba ayrılmıştır;
Tip 1 Diyabet Tip 2 Diyabet Gestasyonel Diyabet (Gebelik şekeri)Şeker Hastalığı Nedenleri
Şeker hastalığı nedenleri ve nasıl oluştuğu tiplerine göre değişmektedir. Vücuttaki iki mekanizmanın bozukluğu şeker hastalığına neden olur. Birincisi pankreastan yeterince insülin üretilememesi, ikincisi ise insülin miktarı normal olduğu halde vücudumuzda buna karşı direnç olması ve olan insülinin kullanılamamasıdır. Şeker hastalığının şeker tüketmek ile ilişkisi yoktur. Yani kişi şeker yediği için şeker hastası olmaz.
Tip 1 şeker hastalığı nedenleri (Tip 1 Diyabet)
Genetik yatkınlığı olan kişilerde çevresel faktörlerin(bazı virüsler, toksinler, stres) etkisi ile şeker hastalığı ortaya çıkar. Tip 1 diyabette kanımızda insülin miktarı ya çok azdır ya da yoktur.
Oluşma şekli büyük oranda otoümminite nedeniyledir. Yani normalde zararlı etmenlere (virüs, bakteri, yabancı maddeler…) karşı savaşan ve onları öldüren savunma hücrelerimizin kendi pankreasımızda bulunan ve insülin salgılayan hücrelere saldırıp onları yok etmesi sonucu oluşur. Sonuç olarak pankreastan insülin salgılayan hücreler ya yok olmuştur ya da çok az kalmışlardır. Bu da şeker hastalığının gelişmesine neden olur.
Tip 1 diyabet daha çok 30 yaş öncesinde görülür ve şikâyetler aniden başlar. Hastalar genellikle zayıf veya normal kilodadırlar. Mutlak insülin eksikliği olduğu için tedavide insülin verilir.
Tip 2 Şeker Hastalığı nedenleri (Tip 2 Diyabet)
Tip 2 Diyabette asıl sorun kandaki insüline karşı vücutta direnç gelişmesidir. İnsülin direnci sonucu dokular kandaki şekeri kullanamaz. Yani kabaca insülin var ama etki etmiyordur. Bu durum şekerin yükselmesine dolayısı ile şeker hastalığına neden olur. Tip 2 Şeker hastalığının ilerleyen dönemlerinde insülin miktarında da düşme olur.
Tip 2 Şeker Hastalığı nedenleri arasında genetik yatkınlık çok önemlidir. Bu hastalığa yakalananların çoğu obez veya fazla kiloludurlar. Genellikle sinsi seyreder ve başlangıçta hiçbir belirti vermeyebilir.
Gestasyonel Diyabet (Gebelik şekeri)
Gebelik Şekeri denilen gestasyonel diyabette, gebeliğin devamı için salgılanan hormonlar vücutta bulunan insüline karşı bir direnç meydana getirirler. Normalde vücudumuz bu direnci daha fazla insülin salgılayarak yenerken, gebelik şekeri bulunan kişilerin pankreas hücreleri bu yanıtı oluşturamazlar. Sonuçta gebelikteki bu insülin direnci şeker hastalığına neden olur. Genellikle doğum sonrası düzelen gebelik şekeri diğer gebeliklerde de tekrarlar. Gebelik şekerinde de genetik yatkınlık yüksektir.
Gebelik şeker hastalığına tutulan kişiler doğum sonrası normale dönseler bile ilerleyen dönemlerde Tip 2 Diyabet olma riskleri yüksektir.
Şeker Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Şeker hastalığının belirtileri kan şekerinin yüksekliği ile ilişkili olarak değişmektedir. Hiçbir belirti vermemesinden komaya kadar değişen bir tabloya neden olabilir.
Şeker hastalığı belirtileri;
Ağız kuruluğu Çok su içme Sık idrara çıkma Çok acıkma, çok yemek yeme veya iştahsızlık Artan ve açıklanamayan halsizlik Çabuk yorulma Sinirlilik Açıklanamayan kilo kaybı (genelde tip 1 diyabette görülür) Bulanık görme (kan şekerindeki dalgalanmalar sonucu) Yavaş iyileşen yaralar Sık enfeksiyon geçirme ve tekrarlayan mantar enfeksiyonları Diş etlerinde ağrı, kızarıklık ve hassasiyet Erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluğu Ellerde ayaklarda yanma, uyuşma, karıncalanmaKimler Şeker Hastalığı Açısından Risk Altında?
Tip 1 Diyabet(Tip 1 şeker hastalığı) için en önemli risk faktörü aile hikâyesi yani ailede şeker hastası bireyin olmasıdır. Ayrıca D vitamini düşüklüğünün ve çocuklarda 4 ayını doldurmadan inek sütü kullanımının riski arttırdığı söylenmektedir.
Tip 2 Diyabet (Tip 2 Şeker Hastalığı) için birçok risk faktörü bulunmaktadır. Bunlar;
Obez veya fazla kilolu olmak Yüksek tansiyon hastalığı Kolesterolün yüksek olup iyi kolesterolün düşük olması Hareketsiz yaşam tarzı, egzersiz yapmama Ailede şeker hastalığı öyküsü olması Polikistik over sendromu olması Gebelik Şekeri(gestasyonel diyabet) geçirmiş olmak İleri yaş İnsülin direnci veya bozulmuş glikoz toleransı.Yukarıdaki faktörlerin birine veya birkaçına sahip olanlar şeker hastalığı için risk taşımaktadır. Bu durum şeker hastası olacakları anlamına gelmez ancak şeker hastalığı belirtileri için dikkatli olmalarını gerektirir.
Şeker Hastalığı Komplikasyonları
Uzun süreli kan şekeri yüksekliği vücudumuzdaki çoğu dokuyu ve organı olumsuz etkileyerek fonksiyonlarını bozabilmektedir.
Burada en önemli konu kan şekerinin ne kadar kontrol altında tutulabildiğidir. Kan şekeri kontrolünün kötü olması riskleri de arttırmaktadır.
Şeker Hastalığının Vücuda Verdiği Zararlar
Kalp hastalığına yakalanma ve kalp krizi geçirme riskini yükseltir. Görme problemlerine neden olur. Diyabetik retinopati denilen durum, gözün ışığa duyarlı bölgesinin kan akımının azalması sonucu gelişir. Sonuçta görme bulanıklığından görme kaybına kadar değişebilen sorunlara neden olur. Böbreklerin fonksiyonlarında bozulma veya böbrek yetmezliğine neden olabilir. Diyabetik nefropati denilen bu durum idrarda protein kaçağı ile kendini gösterebilir. Vücudumuzdaki sinirlere hasar verebilir(nöropati). Sinir hücrelerini besleyen küçük kan damarlarında daralma veya tıkanıklık yaparak çeşitli sinirsel belirtilere neden olur. Ayaklarda gelişen hissizlik sonucunda, oluşan küçük yaralar hissedilmez ve bu yaralar mikrop kapar. Aynı zamanda küçük damarlarda oluşan bozukluk sonucu bu enfeksiyonlu yaralar çok yavaş iyileşir ve ciddi sorunlara neden olur. Bu durumun ilerlemiş haline diyabetik ayak denilmektedir. Kan dolaşımını bozduğu için erkeklerde cinsel fonksiyon bozuklukları yapabilir.Şeker hastalığı bunların dışında vücuttaki birçok dokuyu etkileyerek fonksiyon bozukluğu yaratabilir.
Sıkı bir şekilde kan şekeri kontrolü yapanların, yukarıdaki komplikasyonlara yakalanma riski daha düşüktür. Ayrıca sigara içme, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, fazla kilolu olmak, hareketsiz yaşam tarı gibi faktörler yukarıdaki komplikasyonların gelişme riskini arttıracaktır.
Şeker Hastalığı Teşhisi
Şeker hastalığı kanınızdaki şeker değerinin belli seviyelerin üzerinde olması ile anlaşılır.
Şeker hastalığı belirtileri olan kişide şeker hastalığı tanısı için;
Açlık (8 saat hiçbir şey yememe) kan şekerinin 126 mg/dl üzerinde olduğu iki ayrı testle onaylanması Herhangi bir dönemde rastgele bakılan şeker seviyesinin 200 mg/dl üzerinde olması. Bu yükseklik 2 ayrı testte onaylanmış olmalıdır. HbA1c denilen değerin 6.5 mg/dl üzerinde olması Şeker yükleme testi(OGTT) sonrası 2. saat şeker seviyelerinin 200 mg/dl üzerinde olmasıBelirtileri olan kişide yukarıdaki dört testten herhangi birinin pozitif çıkması şeker hastalığı teşhisi için yeterlidir. Şeker hastalığından şüpheleniyorsanız lütfen beklemeden doktorunuza başvurunuz.
Gizli Şeker Nedir ve Nasıl Anlaşılır?
Genel olarak gizli şeker olarak bilinen bu durum tıbbi olarak şu isimlerle de anılır; prediabetik, bozulmuş glikoz toleransı, bozulmuş açlık glikozu.
Gizli şekerde, kan testlerinde kişinin şeker hastası olmadığı belirlenmiştir. Ancak test sonuçları ileride şeker hastalığı gelişebileceğini düşündürecek seviyededir.
Açlık şekeri 100-125mg/dl arasında olması Şeker yükleme testi sonrası 2. saat şekerinin 140-199 mg/dl arası olması HbA1c (3 aylık şeker) seviyesinin 5.7 ile 6.4 arasında olmasıYapılan testlerde sonuçlar yukarıdaki gibi çıkarsa kişide gizli şeker olduğu söylenir.
Gizli Şeker, kişinin şu anda şeker hastası olmadığını ancak şeker testlerinin sınırda geldiğini ifade eder. Bu durumun ilerde şeker hastalığına ilerleyebileceğini gösterir. Bir anlamda şeker hastalığının habercisidir.
Gizli şekeriniz varsa hızlıca yaşam tarzınızı ve beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekmektedir. Hareketli yaşam tarzı(egzersiz) ve fazla kiloların verilmesi sonucunda gizli şekeri olan hastaların şeker hastalığına yakalanmaları %58 oranında engellenmiş veya geciktirilmiştir.
Şeker Hastalığı Tedavisi
Şeker hastalığı tedavisi, şeker hastalığının tipine göre değişmektedir.
Tip 1 Diyabet (şeker) hastalarının tedavisi;
Tip 1 diyabet hastalarında yeterli insülin bulunmadığı için ömür boyu insülin kullanmaları gerekir. Yaşam tarzı değişiklikleri, egzersiz ve beslenme alışkanlıkları tedavinin bir parçasıdır.
Pankreas nakli(adacık hücre nakli), Tip 1 Diyabet hastaları için insülin kullanımını ortadan kaldıran bir seçenek olarak görünmektedir. Ancak her zaman başarılı olmaması ve başarılı olsa bile nakil sonucu ömür boyu farklı ilaçlar kullanmak zorunda kalınması bu tedavinin dezavantajıdır. Bu dezavantaj kimi zaman şeker hastalığından daha tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Tip 2 Diyabet (şeker) hastalarının tedavisi;
Tip 2 Diyabet(şeker) hastalığı tedavisi daha geniş seçenekler içermektedir. İlaç tedavisi, ağızdan alınan haplardan insülin kullanımına kadar değişmektedir. Tip 2 Şeker hastaları ilk dönemlerde yaşam tarzı değişikliği ve hap tedavileri ile şekerlerini kontrol altına alabilirler. İlerleyen dönemlerde ise insülin ihtiyaçları ortaya çıkar ve insülin kullanmak zorunda kalırlar.
Ağızdan alınan şeker ilaçlarının üç farklı etki mekanizmaları vardır;
Pankreastan insülin salınımını arttıranlar Vücudun insülin direncini azaltıp dokuların şeker kullanımını arttıranlar Mide barsak sisteminden şeker emilimini azaltanlarTip 2 diyabet(şeker) hastalarına yukarıdaki mekanizmalara sahip ilaçlardan biri veya birkaçı kombine olarak verilebilmektedir. Yüksek kilo çok önemli bir risk faktörü olduğundan obez hastalarda uygun kişilere bariatrik cerrahi(zayıflama ameliyatları) tedavisi yapılmakta ve kan şekerleri düşürülmektedir.
Şeker Hastalarında Egzersizin Önemi
Hem sağlıklı yaşamak hem şekerin vücuda verdiği zararları azaltmak hem de şeker seviyelerini düşürmek için egzersiz ve sporun çok büyük önemi vardır. Düzenli egzersiz kandaki şekerin hücreler tarafından alınıp kullanılmasını arttırarak kan şekeri seviyelerinin düşmesine yardımcı olur. Ayrıca vücuttaki insülin direncini azaltıp insülin duyarlılığını arttırır. Böylece şeker hastaları daha düşük seviyelerde insüline ihtiyaç duyarlar.
Egzersiz, özellikle tip 2 diyabet hastalığının gelişmesini engellemeye yardımcı olur. Ayrıca gizli şeker teşhisi almış kişiler egzersiz yaparak, şeker hastalığına yakalanma riskini önemli derecede azaltmış olurlar.
Şeker hastalığı dahiliye veya endokrinoloji doktoru tarafından takip edilir.