Projenin 2011 yılında Sağlık Bakanlığına götürüldüğünü fakat o dönemde Türkiye'nin ve bilimin yapısının bunu kabul edebilecek nitelikte olmadığını savunan Ovalı, "Bakanlığın kök hücre kurulu, o dönemde projeye ret cevabı verdi. Daha sonra projede yer almak isteyen aile, mahkemeye başvurdu" diye konuştu.
Ovalı, mahkemenin uzun sürecin sonunda hastayı ve ailesini haklı bulduğunu, bakanlığın kararının yürütmesini durdurduğunu belirterek, bakanlığın ailenin talebiyle kendisini projede görevlendirdiğini aktardı.
ÜRETİLEN KÖK HÜCRELER 4 SEFERDE UYGULANDI
Ovalı, kök hücreleri özel koşullarda, patenti kendilerine ait olacak şekilde plasentadan ürettiklerini kaydederek, "4 seferde 3'ü kalbin içinde, 1'i vücudunda, 86 noktada enjeksiyon şeklinde uyguladık, Sonuçları hayal ettiğimizin ötesine geçti ama bu, daha başlangıç" ifadesini kullandı.
"10 HASTA DAHA İSTİYORUZ"
Ovalı, Sağlık Bakanlığına bir süre önce yeni proje sunduklarını dile getirerek, proje kapsamında üzerinde çalışabilecekleri 10 hasta istediklerini vurguladı.
Bakanlığın 3 yıl öncesinin aksine büyük destek verdiğine dikkati çeken Ovalı, şöyle konuştu:
"Projede destek olmanın ötesinde tavsiyelerde de bulundu, eklemeler yaptı. O yüzden çok mutluyuz. Projemiz onaylandı. Yeni projeye en kısa sürede başlamayı hayal ediyoruz. Tabii organizasyonel ve finansal bazı problemlerimiz var. Hepsi çözülecek. Sadece biraz zamana ihtiyacımız var. Hayalimiz kök hücre kongresinin sonraki toplantısında çalışmanın ilk verilerini anlatmak.
SOLUNUM FONKSİYONLARI BOZULMUŞTU
Solunum fonksiyonları yeni bozulmuş, gün içinde solunum cihazına belirli süre ihtiyacı olan, onun dışındaki sürelerde kullanmayan hastaları tamamen cihazdan kurtarmayı amaçladıklarını anlatan Ovalı, ilk bulgularının tekrarlanabilirliğini kanıtlamak istediklerini belirtti.
Hastalığın ilerlemesini durdurarak hastaları daha uzun yaşatmak istediklerine işaret eden Ovalı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Uzun bir yoldaki ilk doğru adım olduğunu düşünüyorum. Umarım, gelecekte yeni çalışmalarla genetik problemleri olan insanlar için çözüm yaratabiliriz. Bütün hevesimiz bu. 16 ay sonra ilk verileri kongrede umarım paylaşacağız. Umarım, yanılmıyoruzdur. Sonuçları umarım teyit edebiliriz. Özellikle söylemek istediğim şey, doğru yoldayız. Herkes dua etsin ve hiç kimse var olanı çok abartmasın."