Onlar da sezon sonunda Gökdeniz’i sattılar, göğüs reklamı anlaşmasını da yaparak 2008 yılı haziran ayında kulübün sıfır borcunun olduğunu Sadri Şener yönetimi deklare etti.
O günkü şartlarda Faruk Özak, Sadri Şener, Albayrak yönetimini ibra etmeyerek tarihe, Trabzonspor’a bir leke sürdüler" diye konuştu.
O günden sonra yargı sürecinin devam ettiğine dikkati çeken Albayrak, "Trabzon’da mahkemede sonuçlandı. Yargıtay’da şu anda.
Trabzon’da mahkemede maliye, dernekler masası, valilik olsun yaptığı incelemelerde herhangi bir suistimal görmemiştir ama ona rağmen bize dava açıldı. Dava devam ediyor. Bizi o günkü şartlarda ibra etmeyenler, Sadri Şener yönetimi ve Faruk Özak’tır" dedi.
Trabzon’da mahkemede maliye, dernekler masası, valilik olsun yaptığı incelemelerde herhangi bir suistimal görmemiştir ama ona rağmen bize dava açıldı. Dava devam ediyor. Bizi o günkü şartlarda ibra etmeyenler, Sadri Şener yönetimi ve Faruk Özak’tır" dedi.
Albayrak, gelinen noktada Trabzonspor yönetim kurulunun ibra edildiğini dile getirerek, şöyle devam etti: Ben şimdi evrakı görmediğim için onlarla ilgili net bir şey söylemeyeceğim, mahkeme aşamasındadır. Ben hiç mahkemeden kaçmadım, rahatsız olmadım. O gün Trabzonspor camiası o olaylardan rahatsız olmazken bugün neden rahatsız oluyor, ben bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Çünkü şu andaki konum ile benim zamanımdaki konum bir değil. Şu anda batmış bir takım var. Trabzonspor’un ne kadar borcu olduğunu şu anda kimse bilmiyor. Geçmiş yönetim ne kadar borçlandırdı bunu bilen yok.
Trabzonspor’un sırasıyla Atay Aktuğ, kendisi ve Sadri Şener dönemindeki mali tablosunu tahtaya yazarak basın mensuplarına anlatan Albayrak, şunları kaydetti:
Devraldığımız kulüpte yüzde 25 ile borsaya girilmiş ve 26 milyon lira borç var. Bizim dönemimizde borsada hareket yok. Yalnız şunu söylüyorum, Trabzonspor’un 1 lotu devraldığımızda 4 liraydı, borsa değeri 50 milyon dolardı.
Bizim dönemimizde biz devrederken 1 lot 14 lira, borsa değeri 180 milyon dolardı. 2008 yılı sonu bittiğinde yöneticiler açıklama yaptılar, Trabzonspor’un sıfır borcu var.
Peki Sadri Şener yönetimi ne kadar borçlandı diyorsunuz, 200 milyon lira. Bu kadar mı borç var? Yüzde 25 daha borsaya satış yaptılar, 100 milyon lira da buradan borçlandı, 300 milyon lira Sadri Şener kulübü borçlandırdı. Batmış bir şirket.
Devraldığımız kulüpte yüzde 25 ile borsaya girilmiş ve 26 milyon lira borç var. Bizim dönemimizde borsada hareket yok. Yalnız şunu söylüyorum, Trabzonspor’un 1 lotu devraldığımızda 4 liraydı, borsa değeri 50 milyon dolardı.
Bizim dönemimizde biz devrederken 1 lot 14 lira, borsa değeri 180 milyon dolardı. 2008 yılı sonu bittiğinde yöneticiler açıklama yaptılar, Trabzonspor’un sıfır borcu var.
Peki Sadri Şener yönetimi ne kadar borçlandı diyorsunuz, 200 milyon lira. Bu kadar mı borç var? Yüzde 25 daha borsaya satış yaptılar, 100 milyon lira da buradan borçlandı, 300 milyon lira Sadri Şener kulübü borçlandırdı. Batmış bir şirket.
Siz bu şirketi aldınız, 5 yıl yönettiniz. Bunun burda mı olması lazım. Bir şampiyonluğumuz var ama bir şampiyonluğa bu kulübün geleceğini karartmanın manası var mı?
Burada beceriksiz ve basiretsiz yönetimlerin sonucu oldu. Elimizdeki futbolcular, 5 milyon avroya aldığımız sporcular elini kolunu sallayarak Galatasaray’a gidip şampiyon yaptılar.
Neden böyle oldu? Sporculara ödenen yüksek bedeller. 5 milyon avroluk sporcu aldık, 5 yıllık sözleşme yaptık. 1 milyon avro da menajerine veriyoruz. Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş. Bizim dönem 2,5 senede toplam bütün sporcuların bonservis bedellerini bırak, menajerlerine toplam 500 bin dolar vermedik.
Aldığımız tüm sporculardan dönemimizde kar ettik. 1 milyon avroya aldığımız sporcuyu 3,5 milyon avroya sattık. Fatih Tekke’yi de eğer biz göndermeseydik 8,5 milyon avroya aynı Sadri Şener yönetimindeki sporcular gibi elini kolunu sallayarak gidecekti.
Burada beceriksiz ve basiretsiz yönetimlerin sonucu oldu. Elimizdeki futbolcular, 5 milyon avroya aldığımız sporcular elini kolunu sallayarak Galatasaray’a gidip şampiyon yaptılar.
Neden böyle oldu? Sporculara ödenen yüksek bedeller. 5 milyon avroluk sporcu aldık, 5 yıllık sözleşme yaptık. 1 milyon avro da menajerine veriyoruz. Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş. Bizim dönem 2,5 senede toplam bütün sporcuların bonservis bedellerini bırak, menajerlerine toplam 500 bin dolar vermedik.
Aldığımız tüm sporculardan dönemimizde kar ettik. 1 milyon avroya aldığımız sporcuyu 3,5 milyon avroya sattık. Fatih Tekke’yi de eğer biz göndermeseydik 8,5 milyon avroya aynı Sadri Şener yönetimindeki sporcular gibi elini kolunu sallayarak gidecekti.
"Tek suçlu Özak’tır"
Trabzonspor’un elinin kolunun bağlandığını, gelirlerinin temlik altında olduğunu savunan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: Burada yönetimi de çok suçlamak istemiyorum da buradaki işi yöneten bir numaralı suçlu Faruk Özak’tır. Çünkü bu yönetimin oluşmasını, yönetimi iş başına getiren odur.
800 dönüm arazi ve yıllık kirası 175 bin lira olan Akyazı arazisini ben 20 milyon dolara doldurdum. Sayın Faruk Özak buranın 120 milyon dolara ancak dolacağını söyleyerek, kulübe tahsis edilmiş arazinin sözleşmesini o günkü yöneticilere feshettirdi.
İstanbul takımları ile mali tablonu düzeltmeden yarışmak zor. Mali durumu düzeltmediğin müddetçe 30 senede bir şampiyonluk olur, onu da ordaki güçler elinizden alırlar. Nitekim aldılar. İnşallah adalet tecelli eder şampiyonluğumuzu iade ederler. Avrupa, CAS, UEFA gibi bir sürü beklentimiz var. Bu yönetim bunu da feshetti. İstanbul’da 20 milyon dolar istasyon verdik. Ruhsatı, her şeyi teslim ettik, onu da takip etmediler. Mahkeme kararıyla kapatıldı.
800 dönüm arazi ve yıllık kirası 175 bin lira olan Akyazı arazisini ben 20 milyon dolara doldurdum. Sayın Faruk Özak buranın 120 milyon dolara ancak dolacağını söyleyerek, kulübe tahsis edilmiş arazinin sözleşmesini o günkü yöneticilere feshettirdi.
İstanbul takımları ile mali tablonu düzeltmeden yarışmak zor. Mali durumu düzeltmediğin müddetçe 30 senede bir şampiyonluk olur, onu da ordaki güçler elinizden alırlar. Nitekim aldılar. İnşallah adalet tecelli eder şampiyonluğumuzu iade ederler. Avrupa, CAS, UEFA gibi bir sürü beklentimiz var. Bu yönetim bunu da feshetti. İstanbul’da 20 milyon dolar istasyon verdik. Ruhsatı, her şeyi teslim ettik, onu da takip etmediler. Mahkeme kararıyla kapatıldı.
Bir kaleci aldık Onur’u. Bu sezon çok büyük işler yaptı, onurumuz oldu. O günkü şartlarda Fenerbahçe’nin elinden aldık. Fenerbahçe ile kapıştık, 50-100 bin avro fark vererek aldık. 1-2 bonservisini satacağımız adam olur. Bir takım böyle mi olur? Şu andaki yönetimi eleştiriyorlar. Ben Hacıosmanoğlu’nu takdir ederim, etmem ancak şu anda eli kolu bağlı bir yönetim var. Ne transfer yapabiliyor ne de yabancılarını gönderebiliyor. Bizden 2 milyon avro alan adam Avrupa da 900 bin avro alamaz. Böyle çiftlik bulunmaz. Burayı sağ olsunlar çiftlik yaptılar. Şimdi suistimaller var deniliyor. Var. Bizi de ibra etmediler. Varsa suistimal niye ağaya kalkıyorsunuz. Niye bizim dönemimizde bu arkadaşlar çıkıp şu anda yapılan yaygarayı yapmadılar. Faruk Özak dedi ki ’bunları ibra etmeyin’.
"Halkın dediği olacak"
Albayrak, Trabzonspor’daki delege yapısının değiştiğini ifade ederek, şöyle dedi:
"Trabzonspor’da bu delegasyon yapısı ile artık halkın dediği olacak. Eskiden 500 delege vardı, onların dediği oluyordu. Şimdi kimse istediğini yapamayacak ve yaptıkları yanlışların hesabını verecekler.
Ben de yanlış yaptıysam, hesabını verdim. Trabzonspor’un bundan sonra altyapıya ve gençlere değer vererek yeni bir oluşuma girmesi lazım. Trabzonspor’un borcu bir sene sonra, 180 milyon borç diyorlar ya 140 milyon liraya inerse başarı budur. Mevcut yönetimin işi gerçekten zor. Elinde bir sürü yabancı oyuncu var ve adamlar gitmiyor.
Şu anda herkes ayağa kalkıyor. Bizim dönemimizde kalksaydınız ayağa. Biz ibra edilmediğimiz zaman aynı hassasiyeti gösterseydiniz samimiyetinize inanırdım. Kendilerine göre bir kumpas kurmuşlar, onun içerisinde istedikleri gibi yönetimler dönerse bu bizim adamımızdır, destekleyelim. Bizim adamımız ise Trabzonspor’dur. Bu kadar güzel miras bıraktık, büyük projeler bıraktık, hepsini heba ettiler. 300 milyon lira borç bıraktılar."
Ben de yanlış yaptıysam, hesabını verdim. Trabzonspor’un bundan sonra altyapıya ve gençlere değer vererek yeni bir oluşuma girmesi lazım. Trabzonspor’un borcu bir sene sonra, 180 milyon borç diyorlar ya 140 milyon liraya inerse başarı budur. Mevcut yönetimin işi gerçekten zor. Elinde bir sürü yabancı oyuncu var ve adamlar gitmiyor.
Şu anda herkes ayağa kalkıyor. Bizim dönemimizde kalksaydınız ayağa. Biz ibra edilmediğimiz zaman aynı hassasiyeti gösterseydiniz samimiyetinize inanırdım. Kendilerine göre bir kumpas kurmuşlar, onun içerisinde istedikleri gibi yönetimler dönerse bu bizim adamımızdır, destekleyelim. Bizim adamımız ise Trabzonspor’dur. Bu kadar güzel miras bıraktık, büyük projeler bıraktık, hepsini heba ettiler. 300 milyon lira borç bıraktılar."
Albayrak, Faruk Özak’a eleştirilerini sürdürerek, "Faruk Özak bizim dönemimiz için, ’Temettü ödenmemiştir’ dedi ama biz gelecek döneme temettü bırakmadık. 11 milyon 600 bin lira temettü ödedik. Hatta geciktirdik ve o geciktirmeden olan faizi ben kendi cebimden ödedim.
Kulübü zarara sokmadım. Geçmiş dönem de temettü ödedi, bazen geciktirdi ama geciktirmeyi kulübün kasasından ödediler. Mevcut yönetim bunu da araştırabilir. Ben Faruk Özak’ın yerinde olsam Akyazı projesini ağzıma almaz, utanırdım. Eğer biz yönetimde kalmış olsaydık 2010 yılında o stadı açacaktık.
Başkanlığı bıraktım, 2009 yılında TBMM’de kanun çıkarttık. Kanunu bizzat takip ettim. O dönemde Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay kanunu Meclis’e getirdi. O kanun bile sümen altında 6 ay bekledi. Sayın bakan Faruk Özak bekletti. Gerçekler budur" ifadelerini kullandı.
Kulübü zarara sokmadım. Geçmiş dönem de temettü ödedi, bazen geciktirdi ama geciktirmeyi kulübün kasasından ödediler. Mevcut yönetim bunu da araştırabilir. Ben Faruk Özak’ın yerinde olsam Akyazı projesini ağzıma almaz, utanırdım. Eğer biz yönetimde kalmış olsaydık 2010 yılında o stadı açacaktık.
Başkanlığı bıraktım, 2009 yılında TBMM’de kanun çıkarttık. Kanunu bizzat takip ettim. O dönemde Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay kanunu Meclis’e getirdi. O kanun bile sümen altında 6 ay bekledi. Sayın bakan Faruk Özak bekletti. Gerçekler budur" ifadelerini kullandı.
Nuri Albayrak, bir gazetecinin, "Yönetimi düşürmek için imza kampanyası başlatılacağı iddia ediliyor. Bu konuda fikriniz ne olur" şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:
"Şu andaki yönetim görevine devam ediyor. Eğer böyle bir şey yaparsalar yanlış yaparlar. Sadri Şener mahkemeye verildi diye mi rahatsız oldular. Varsa suistimal bilirkişi inceler.
Ben hiç rahatsız olmadım. İbra edilmedim ama benim vicdanım rahattı. Bunların vicdanları rahat değil, bundan rahatsız oluyorlar. Bu tabloyu bırakan insanların vicdanı rahat olur mu? Türkiye’deki siyasetin aynısı Trabzon’da var.
Onun siyah dediğine öbürü beyaz diyor. Herkes adam gibi ortaya çıkıp doğruları konuşursa Trabzonspor düzelir."
"Şu andaki yönetim görevine devam ediyor. Eğer böyle bir şey yaparsalar yanlış yaparlar. Sadri Şener mahkemeye verildi diye mi rahatsız oldular. Varsa suistimal bilirkişi inceler.
Ben hiç rahatsız olmadım. İbra edilmedim ama benim vicdanım rahattı. Bunların vicdanları rahat değil, bundan rahatsız oluyorlar. Bu tabloyu bırakan insanların vicdanı rahat olur mu? Türkiye’deki siyasetin aynısı Trabzon’da var.
Onun siyah dediğine öbürü beyaz diyor. Herkes adam gibi ortaya çıkıp doğruları konuşursa Trabzonspor düzelir."