2004 yılından beri Ukrayna'nın teknik direktörlüğünü yapan Lucescu'nun 2015 yılına kadar sözleşmesi bulunuyor. Geçen günlerde İstanbul'a gelen deneyimli teknik direktör Galatasaray'la transfer görüşmesi yapmadığını söylemişti.
Lucescu'nun Türkiye kariyeri
2000 yılında Lucescu, Fatih Terim'in İtalya kariyerine başlaması nedeniyle önceki sezonun UEFA Kupası sahibi Galatasaray'a transfer olarak Türkiye'ye geldi. UEFA Süper Kupa finalinde İspanyol devi Real Madrid'le karşılaşan Galatasaray, uzatmalarda attığı golle maçı 2-1 kazandı. Galatasaray, tarihinde ilk kez Süper Kupa'yı kazanırken, Lucescu ise kariyerinin ilk Avrupa Kupası'nı kazanmış oldu. 2000-01 sezonunda 6. haftadan sonra ligde birincilik ve ikincilik arasında gidip geldi. 30. hafta Adanaspor'u 4-1 yenerken, rakibi Fenerbahçe, Trabzonspor'a 1-0 yenilince liderlik koltuğuna oturdu. Ancak 31. hafta oynanan Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe maçını Ali Güneş ve Yusuf Şimşek'in golleriyle rakip takım Fenerbahçe 2-1 kazanınca, Galatasaray ikinciliğe düştü ve son 3 haftada sıralama değişmedi. Lig şampiyonluğu son anda kaçmış olsa bile Lucescu, Galatasaray'ın UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki en başarılı performansını göstermesini şağladı ve çeyrek finale kadar çıkan Galatasaray, Real Madrid'î İstanbul'da 3-2 yenmesine karşın, İspanya'da 3-0 yenilip elendi. Türkiye Kupası'nda da yarı finale yükselen Galatasaray, nefes kesen bir maçta Fenerbahçe ile 4-4 berabere kalıp, penaltılarla elendi.
Sonraki sezonda ise Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'la çekişmiş. Son haftalarda Beşiktaş'ın geride kalması ile Galatasaray ve Fenerbahçe çekişmesi uzun süre devam etmişti. Galatasaray uzun süre lider götürdüğü ligi şampiyon olarak tamamladı. UEFA Şampiyonlar Ligi'nde de başarılı performans gösteren Galatasaray, ikinci tura yükselip, FC Barcelona, Liverpool ve Roma'lı grupta 5 beraberlik 1 mağlubiyet alıp, gruptan çıkma şansını son maçta kaçırmıştı.
Şampiyon olduğu sezondan sonra Galatasaray, eski teknik direktörü Fatih Terim'i tekrar göreve almak için Mircea Lucescu'nun görevine son verdi. Lucescu ise 100. yılını yaşayan Beşiktaş'a transfer oldu. 12. haftada liderliğe getirdiği Beşiktaş'ı sezon sonuna kadar öyle götürdü. Galatasaray ile yarışan Beşiktaş, rakiplerini Lucescu'nun Galatasaray'dan getirip, Beşiktaş taraftarıyla barıştırdığı Sergen Yalçın'ın golüyle yenerek şampiyonluğunu ilan etti. Beşiktaş, sadece bir maçta yenildi. Lucescu ayrıca Federico Giunti ve Antônio Carlos Zago gibi İtalyan Ligi kökenli futbolcuları takıma kazandırdı, Sergen, Pascal Nouma ve Serdar Topraktepe gibi eski Beşiktaşlı'ları tribünlerle sorun yaratmadan takıma kazandırdı. Ayrıca Romanya'da Rapid Bükreş'te futbolcusu olan Daniel Pancu'yu kadroya kattı. Lucescu'lu Beşiktaş, UEFA Kupası'nda çeyrek finale çıkarak, tarihlerinin en büyük başarısına imza attılar.
2003-04 sezonu da oldukça başarılı başlamıştı. İlk yarıyı 17 maçta 13 galibiyet 4 beraberlik ile bitiren Beşiktaş, en yakın rakibi Fenerbahçe'nin 8 puan önündeydi. Ayrıca UEFA Şampiyonlar Ligi'nde gruplarda başarılı bir performans gösteren Beşiktaş, Chelsea'yi İngiltere'de 2-0 yenme başarısını gösterdi. Son grup maçını İstanbul'da yaşanan terör saldırıları yüzünden Almanya'da oynayan Beşiktaş, Chelsea'ye yenildi. Beşiktaş buna rağmen gruptan ikinci olarak tarihinde ilk kez bir üst tura çıkacakken, Sparta Prag, Lazio'yu uzatmalarda attığı golle 1-0 yenince Beşiktaş grup üçüncüsü olarak UEFA Kupası'na kaldı.
Beşiktaş, ikinci yarıya kendi sahasında oynadığı Samsunspor maçıyla başladı. Cem Papila'nın yönettiği maçta rakip takım 1-0 öne geçmişken Pancu'nun golüyle Beşiktaş durumu 1-1 yaptı. Ancak ilk yarı sonunda üç Beşiktaşlı futbolcu (Zago, Ahmet Yıldırım ve İbrahim Üzülmez) kırmızı kartla oyun dışında kaldı. 8 kişi kalan Beşiktaş 4-1 geriye düştü. 4. golden sonra çıkan olaylarda Pancu da kırmızı kart gördü. 84. dakikada İlhan Mansız da kırmızı kart görünce maç hükmen 4-0 Samsunspor galibiyetiyle tescillendi. Maçtan sonra puan kayıpları yaşayan Beşiktaş, ligi üçüncü bitirip, Fenerbahçe'nin 14 puan gerisinde kaldı. UEFA Kupası'nda da Valencia'ya elendiler. Lucescu, bu dönemde hem Türkiye Futbol Federasyonu'yla hem de Türk futbol medyasıyla büyük sorunlar yaşadı ve sezon sonunda ülkeyi terketti.