Ve hakkında bütün bilinmeyenleri açık yüreklilikle anlattı...
Çarşamba günkü Arsenal-Galatasaray maçı öncesi sorularımızı samimiyetle yanıtlayan Mesut’un sözlerini büyük bir zevkle okuyacaksınız.
Arsenal-Galatasaray maçı hakkındaki düşüncelerin?
Öncelikle, Galatasaray Avrupa’nın en büyük takımlarından birisi. Dünyada Türkiye denince ilk akla Galatasaray geliyor. Bir de biliyor musunuz, Galatasaray Avrupa’da çok farklı oynuyor.
Her sene Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ediyor. Bazen o kadar iyi oynuyorlar ki, maçta ne olacağını kestiremiyorsunuz. Bunu İstanbul’daki Real Madrid maçında da yaşadık.
Ama unutmayalım ki, Arsenal olarak evimizde oynuyoruz. Sahaya 3 puan için çıkacağız ve bunun için savaşacağız.
Her sene Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ediyor. Bazen o kadar iyi oynuyorlar ki, maçta ne olacağını kestiremiyorsunuz. Bunu İstanbul’daki Real Madrid maçında da yaşadık.
Ama unutmayalım ki, Arsenal olarak evimizde oynuyoruz. Sahaya 3 puan için çıkacağız ve bunun için savaşacağız.
Arsenal kimlere dikkat edecek, kimlere dikkat etmeli?
Biz Galatasaray’ın çok tecrübeli bir takım olduğunu düşünüyoruz. Şampiyonlar Ligi deneyimi olan Sneijder, Burak, Selçuk, uluslararası deneyimi olan Muslera, Melo gibi isimler var. İyi futbolla 3 puanı kazanmak istiyoruz ama ne olursa olsun ben Türk takımına karşı oynarken çok mutlu oluyorum, çok duygulu anlar yaşıyorum. Tekrar İstanbul’a geleceğim için çok sevinçli oluyorum.
Gruptaki mücadeleyi nasıl görüyorsun?
İlk maçlarda da görüldü ki, bu grupta kimlerin ikinci tura çıkacağı, nasıl sonuçlar alacağı belli değil. Herkes gruptan çıkabilir. Biz grup birincisi olmak istiyoruz. Bunun için de çarşamba günü kazanacağımıza inanıyorum.
Tottenham-Beşiktaş maçı hakkında
neler söylemek istiyorsun? Çok heyecanlı bir maç olacağını düşünüyorum. Çünkü Beşiktaş Londra’da bize karşı da iyi bir futbol ortaya koydu. Tottenham da futbol oynamayı seven bir rakip. Bu maçtan çok mücadelenin olacağı bir 90 dakika bekliyorum.
Neden Arsenal’i tercih ettin?
Avrupa’nın en güçlü iki liginde zaten forma giymiştim. İspanya ve Almanya’da başarılı olduktan sonra bir tek hedefim vardı, o da İngiltere. Şu an o hedefime de ulaştım. Ama Arsenal’e gelmemin en büyük nedeni, teknik direktör Wenger’dir. Çünkü transfer döneminde benimle bire bir ilgilendi. Beni telefonla arayarak ikna etti. Ve bana güvendiğini dile getirdi.
Londra’da hayat nasıl gidiyor?
Londra büyük bir şehir. Birçok bilmediğim, görmediğim şeyler var. Genelde boş zamanlarımda bu şehrin bilinmeyenlerini öğreniyorum. Zaten zamanın çoğunda da ailem buraya geliyor. Onlarla beraber oluyorum. Ben fazla zaman bulduğumda ise Almanya’ya gidiyorum.
Hobilerin neler?
Sinemaya gitmeyi çok seviyorum. Aksiyon filmlerini izliyorum. Dizi izlemeyi de çok seviyorum. Alışveriş yapıyorum Londra’da. Ama biliyorsunuz ki bunlara fazla zaman kalmıyor, çünkü maçlarım nedeniyle çok seyahat ediyorum.
Hangi yemeklerden hoşlanıyorsun?
En çok annemin yaptığı yemeklerden hoşlanıyorum. Türk yemeklerinin her türlüsünü seviyorum. En çok da etli ve acılı şeyleri seviyorum. Zaman zaman balık da yiyoruz, Londra’daki Likya restoranında gerçekten damak zevkime uygun her şeyi bulabiliyorum.
Kendini ne kadar Alman ne kadar Türk hissediyorsun?
Bu konuda şunu söyleyebilirim ki, iki kültürü de içimde barındırdığım için, bu bana büyük bir avantaj sağlıyor. Böyle hayatı daha güzel yaşıyorum. İnsanları bu konuda sevindirebiliyorsam ne mutlu bana.
Neden aslan dövmesi yaptırdın?
Aslanı biraz kendime benzetiyorum. Ailesini sever korur. Adeta kral gibidir. Ne istediğini çok iyi bilir ve bu hedefe ulaşmak için hiç kimseden çekinmez. Başkalarının sözünü dinlemez, kendi yoluna gider. Bir şeyi isterse sormaz, yapar. Bu özellikleri taşıdığım için aslan dövmesi yaptırdım. Başka bir yerlere çekilmesini istemem.
‘Biz Brezilya’ya ne yaptık!’
Dünya Kupası’ndaki maçtan önce kazanacağımızı hissetmiştik ama soyunma odasına girdiğimizde herkes birbirine bakıyordu, çünkü durum 4-0’dı! Birbirimize, “Ya biz ne yaptık” diye soruyorduk!
Kazanılacak her şeyi kazandın. Bundan sonraki hedefin ne?
Evet, İspanya’da Almanya’da ve son olarak Dünya Şampiyonası’nda kupa kaldırdım. Ama benim felsefemde futbolcu başarıya doymamalı. Kendini hep ispatlaman lazım. Tabii ki Dünya Şampiyonluğu herkese nasip olmaz ama her futbolcu kendine yeni başarılar için hedefler belirlemeli ve bunu gerçekleştirmek için sonuna kadar mücadelesini ortaya koymalı.
Şu 7-1’lik Brezilya maçını bize anlatır mısın?
Açık konuşmam gerekirse maçtan önce kazanacağımızı hissetmiştik. Ama bu farklı skor asla aklımızın ucundan bile geçmedi. Devre arasında herkes birbirine bakıyordu. Çünkü durum 4-0’dı. Biz birbirimize, ‘Ya biz ne yaptık. Brezilya hem dünya devi hem de ev sahibi’ diyorduk. Yine de rakibi hafife almamalıydık. Çünkü biliyorsunuz biz daha önceki turnuvalarda hem yarı finallerde elenmiştik. O yüzden ikinci devreye aynı disiplinle çıktık ve golleri sıralamaya devam ettik. Bu skordan sonra tabii ki o maçı konuştu. Tarih yazmıştık.
Löw’le aranda çok iyi bir ilişki var. Neler söylemek istersin?
Bir teknik direktör size güveniyorsa, siz de ona güveniyorsanız, başarı hep geliyor. Takıma büyük faydam olacağını bildiği için beni sonuna kadar destekliyor. Ben de sahadaki mücadelemle o sevgiyi hak ettiğimi ispatlamak için mücadele ediyorum ve onu mahçup etmemek için sonuna kadar savaşıyorum.
Arda kendini çok geliştirdi
Arda’yı çok beğeniyorum, Avrupa’da kim olursa olsun bir Türk oyuncu başarılı olduğunda ben inanılmaz mutlu oluyorum. Arda Atletico Madrid’e gittiğinde takım bir çıkış yakalamıştı. İyi futbol oynuyordu. Oturmuş bir takımdı, iyi de bir hocaları vardı. Arda da bunu kullanarak Atletico Madrid’de kendini inanılmaz geliştirdi. Adım adım zirveye çıktı. Başarılarının devamını diliyorum.
Benim yerim 10 numaradır
Biliyorsunuz ben 10 numarayım. Yani playmaker gibi oynamak istiyorum. Şu anda da o mevkide oynuyorum. Kısacası en çok verimli olduğum yer forvet arkası. Bana göre o pozisyonda oynadığımda takıma da en çok katkıyı bu şekilde sağlıyorum. Arsenal formasıyla zaman zaman sağ ve sol kanatta görev yapıyorum ama bu fark etmiyor. Hocanın verdiği tüm görevleri yaparım. Yeter ki takım bundan fayda sağlasın.
Ligde en çok sarılan ikinci forma benim
Seyirciyle güzel bir ilişki kurdum, galiba benim oyun stilimi beğeniyorlar. Ama ben de onlara en iyi şekilde, samimi bir şekilde karşılık veriyorum. Bu karşılıklı sevgi olsa gerek. Real Madrid’de de farklı değildi. Ronaldo’dan sonra en çok taraftar bana ilgi gösterirdi. Unutmayalım ki, Ronaldo’dan sonra en çok benim formam satılırdı. Burada da geçtiğimiz sezon Premier Lig’de en çok satılan 5. forma benimdi.
Buradaki mücadeleyi seviyorum
Ben Arsenal’e gelirken 5 yıllık imza attım. 4 yıl daha var. Futbolda biliyorsunuz her şey mümkün ama ben kontratımı bitireceğimi düşünüyorum. İngiltere Ligi’ni seviyorum. En çok hoşuma giden burada skor ne olursa olsun, tüm futbolcuların 90 dakika mücadele etmeleri, pes etmemeleri.
Dipnot: Mesut Özil’in 26 milyon Facebook takipçisi, 8 milyon Twitter takipçisi, 2 milyon da İnstagram takipçisi var. Bu kadar takipçisinin olmasının sebebi, sık sık maçlardan önce ve sonra kendisi hakkında samimi bilgi alışverişinde bulunması, taraftarla ve sevenleriyle iç içe olması ve onlarla iyi ilişkisini devam ettirmek istemesi. Bu konuda en çok ilgi çekici olay ise takipçilerinin en büyük bölümünün Asya’dan olması.