Suratından tebessümünü eksik etmese de kendisini bir türlü anlamak istemeyen Divan Kurulu Üyeleri'nin eleştirilerinden belli ki rahatsız olmuştu.
Toplantı sonrasında dostlarıyla stattaki ofisine çıkan Aysal'ın ağzını bıçak açmıyordu. Ancak dost sohbeti ilerledikçe Galatasaray'ın bir numaralı ismi sıkıntılarını paylaşmaya başladı yaptığı titiz araştırmayla Ünal Aysal'ın yakın dostlarına anlattığı ve kendisini üzen detaylara ulaştı.
- 328 milyon dolar borcu sırtıma yükleyerek beni uçurumun dibine bıraktılar. O yükle dağın tepesine çıktım, yükümü de artırmadım. Beni devamlı eleştirenlerden bir teşekkür dahi duymadım. Bu kişilerin amacı üzüm yemek değil, bağcı kim olursa olsun dövmek.
- Yetkim vardı ve isteseydim Riva da dahil olmak üzere gayrimenkullerimizi satabilirdim. Ancak benim kitabımda bir şeyi satacaksam en değerli haliyle satmak yazar. 100 liralık bir araziyi değerlendirir, üzerine inşa projesi koyup 200 liraya satarsınız. 100 lirasıyla borçlarınızı öder, 100 lirasıyla da yeni arsa alır, yatırımınızı tazelersiniz.
- Kendi reklamımı yapmam için en ufak bir nedenim yok, Türkiye'de iş yapmıyorum, eş aramıyorum, başkanlıktan ayrıldıktan sonra belki de Türkiye'de yaşamayacağım. Neden reklamımı yapayım. Galatasaray'ın iyi bir pozisyona gelmesi için çalışmalarımız var ve bu çalışmaların başarılı olması bizden sonraki yönetimlerin de işini kolaylaştıracaktır.
- Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ve diğer işler için planladığım ve yetki isteyeceğim olağanüstü genel kurul yapmaktan vazgeçtim, bu durumda seçime gitmek artık kaçınılmaz oldu. Yani artık kesin bir şekilde olağanüstü seçimli genel kurul yolu gözüküyor. Sadece tarihini bilmiyorum, yönetim kurulunda arkadaşlarımla konuşup kısa sürede mi olacak yoksa sezon sonunda mı olacak onu kararlaştıracağız. Başkanlığa aday olup olmamayı da kendi durumum ve yönetim kurulunun yaklaşımını da. İnşallah çok iyi şekilde organize olduğunu izlediğim muhalefetteki arkadaşlarımın ciddi ve deneyimli alternatifleri hazırdır. Onlara da bu fırsatı tanımak gerekir.