Gençlik ve Spor Bakanlığı binasında gerçekleştirilen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Suat Kılıç, 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylık sürecinin geride kaldığını hatırlatırken, Türkiye'nin bir spor ülkesi olma yönündeki kararlılıklarının devam ettiğinin altını çizdi.
Yaşadıkları büyük heyecanı iki gün öncesi itibarıyla geride bıraktıklarını söyleyen Suat Kılıç, başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek olmak üzere, emeği geçen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ederken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'na adaylık dilekçesini verirken ifade ettiğimiz bir cümle vardı; 'Biz sadece olimpiyatın 5 halkasını Türkiye'ye getirmek için bu yola çıkmadık. 700'e yakın uluslararası spor organizasyonu gerçekleştirdik, sadece olimpiyatlar kaldı. Onu da gerçekleştirelim' gibi kısır bir hedefle çıkmadık bu yola. Biz olimpiyat adaylık yoluna çok geniş bir proje anlayışıyla çıktık. Olimpiyat hedefine, 2023 Türkiye'sinin, yani cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümününün büyük vizyon projelerinden biri nazarıyla çıktık. Cumhuriyetimizin 90. yılında bu heyecanı yaşarken, 100. yılında sportmen, sağlıklı, sporu hayatın öznesi haline getirmiş 10 milyonlarca gencin omzunda yükselecek yeni bir cumhuriyet hayaliyle yola çıktık. Olimpiyat adaylığı, olimpik harekete bakışımızın tek parametresi değildir. Olimpiyat adaylığımız dün itibarıyla geride kalmıştır ama Türkiye, olimpik harekete olan inancını bugünden itibaren de korumaya, geliştirmeye, güçlendirmeye devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, olimpiyata aday olurken, Türkiye'nin bir spor ülkesi olması yönünde kuvvetli bir vizyon ortaya koymuştur. Adaylığımz dün itibarıyla geride kalmıştır ama Türkiye'nin bir spor ülkesi olması vizyonundan hiçbir şey eksilmeyecek, bilakis bu vizyon güçlenerek yol almaya devam edecektir."
"Spor altyapısına yönelik hamlelerimiz devam edecek"
Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, yapımına devam edilen 776 büyük spor projesi bulunduğunu ve bunlara yenilerinin de ilave olacağını vurguladı.
Türkiye'de sporun altyapısının geliştirilmesine yönelik büyük hamlelere devam edeceklerini belirten Kılıç, şunları kaydetti:
"Türkiye'de lisanslı sporcu sayısı 200 binli rakamlardan, geçen ay itibarıyla 4 milyon 100 bin rakamına ulaşmıştır. AK Parti hükümetinin spora verdiği önem buradan anlaşılmaktadır. Toplam 268 bin olan lisanslı sorcu sayısı, 10 yılda 4 milyon 100 bin sayısına ulaşmıştır. Bunlar daha da artacak. Lisanlı sporcularımızın, faal sporcularımızın, önem verilen branşların, nitelikli özel tesislere kavuşturulan baranşların sayısı artacak. Amatör branşlara yönelik maddi destek ve malzeme desteği verilecek. Amatör branşlara yönelik spor tesisleşmesi konusunda destekler sağlanacak. Spor altyapısına, halen devam etmekte olduğumuz biçimde, Türkiye'nin 81 ilinde önemli katkılar olacak."
Altyapıyı, tesis ve insan kaynağı olarak iki ana başlıkta ele aldıklarını vurgulayan Suat Kılıç, şöyle konuştu:
"Sporcunun yetişmesi için tabii ki tesisler lazım. Tesislerden elit sporcuların yetişebilmesi için de iyi sporcu adaylarının bulunması ve tesislerle buluşturulması gerekli. Bunlardan biri olmadığı zaman, zaten diğeri anlamsız hale geliyor. İnsan olmadan tesisin anlamı yok, tesis olmadan insanı sporcu haline getirmenin, dünya çapında marka heline getirmenin imkanı yok. Dolayısıyla bu ikisini birbiriyle entegre biçimde, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki günlerimizde de korumaya ve sürdürmeye devam edeceğiz. Türkiye bir spor ülkesi olacak ve olma yolunda. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu ülkenin spor ülkesi olması yönünde Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte belirlemiş olduğumuz vizyonu adım adım gerçekleştireceğiz. Attığımız her adım, aldığımız her karar, harcadığmız her kuruş, bu ülkenin gençleri içindir. Bir kez daha sporcu bir başbakana sahip olmanın, olimpik harekete inanmış bir başbakanla çalışıyor olmanın ne kadar büyük bir avantaj olduğunu dünkü diyaloglarımızda görme imkanı yaşadım."
"Eğer İstanbul kazansaydı, tarihin en görkemli olimpiyat oyunları olacaktı"
Suat Kılıç, Türkiye'nin son 6 olimpiyat oyunlarının 5'ine aday olduğunu hatırlatırken, şu ifadeleri kullandı:
"Çok iyi bir hazırlık döneminden geçtik. Diğer aday kentlerin hiçbirinden eksik bir hazırlık sergilemedik. Hep 'daha fazla ne yapabiliriz' diye sorduk ve ne gerekiyorsa yaptık. Eksik varsa tamamladık. Kadromuza katmamız gereken biri varsa, hiç tereddüt etmedik hemen aramıza aldık. Seyahatleri, projeleri, kaynakları, tesisleri ulaşım planlarını ve olimpiyat köyünü buna göre planladık. Tüm hazırlıklarımızı, İstanbul'da mükemmel bir olimpiyat oyunları organizasyonu gerçekleştirmek üzerine inşa ettik. Eğer kazanan İstanbul olsaydı, emin olun tarihin en görkemli, en fantastik, en etkileyici olimpiyat oyunlarını icra etmiş olacaktık ama 2020'de kısmet değilmiş."
"Dopinge sıfır tolerans"
Gençlik ve Spor Bakanlığı binasında gerçekleştirilen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Suat Kılıç, önlerindeki dönemin Türk sporu açısından doping konusunda "sıfır tolerans" kararlılığını sürdürdükleri yıllar olacağını belirterek, "Buenos Aires'teki sunumda da ifade ettiğim üzere, yaklaşımımız 'temiz spor'dur. Türk sporunu yasaklı maddelerden temizleme konusundaki kararlılığımızdan asla geri durmayacağız. Hangi federasyon, hangi kulüp ve hangi teknik adam ilgisiz kalırsa, bedelini öder. Hangi sporcu bile bile lades derse, bedelini tereddütsüz biçimde öder" diye konuştu.
Kılıç'tan "tweet" açıklaması
Bakan Kılıç, Tokyo'nun 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'na ev sahipliği yapacağının açıklanması sonrasında sosyal medyada paylaştığı mesajlara ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:
"Bir ülkenin milli hedefleri olur. Hayata hangi pencereden bakarsanız bakın, oyunuzu hangi partiye atarsanız atın, bu ülkede yaşayan herkesin bir devleti, bir bayrağı var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve Türk bayrağını hayatının merkezine koyanların milli hedefler doğrultusunda hedeflenmesi lazım. Ortak hedeflere koşabilmesi lazım. Olimpiyat oylaması yapılıncaya kadar aleyhte yazılan ve çizilenleri, 'Türkiye Olimpiyatları almasın' diye birtakım proje ve fikirleri geliştirenleri, o güne kadar pek önemsemedik ama 'Olimpiyatı alamadığımız gün' diye sevinmelerini, İstanbul'un olimpiyat kenti olamamasından dolayı mutlu olmalarını göz ardı etmemiz, hazmetmemiz mümkün değil."
"Ortak hedefleri olmayan bir toplumun ortak bir gelecek inşa edebilmesi ne kadar mümkün olabilir?" diyen Suat Kılıç, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet ne kadar ortak değerimizse, bayrak, vatan, millet o kadar ortak değerimiz. Ortak değerimizin heyecanını yükselten birtakım etkinlikler vardır. Olimpiyat bunların başındadır. Altıncı kez aday oluyoruz. Neredeyse Türkiye'de her siyasal iktidarın, son 20-25 yıldaki her cumhurbaşkanının, her başbakanın bir olimpiyat adaylığı için adı, unvanı var. Demek ki olimpiyat oyunları Türkiye'nin partiler üstü bir hedefi. Ayrıca bu hareketi muhalefet liderlerinden bile güven mektubu alarak ve o mektupları IOC'ye sunarak devam ettirmiş olan biriyim. CHP Genel Başkanı'ndan, MHP Genel Başkanı'ndan da kurallarda yazılmadığı halde imzalı güven mektuplarını alarak, iktidarıyla, muhalefetiyle, toplumun tüm kesimleriyleolimpiyat sevdasına tutkuyla bağlandık. Dolayısıyla, alamadığımız takdirde de hüzne ortak olunmasını beklerdik. 'İyisiyle kötüsüyle bir olmak' diye bir deyim vardır. Millet, zaten kıvançta ve tasada birlik olanlara denir. Gitmeden önce kıvancımıza ortak olmayacağını ifade eden bazılarının, dönerken hüznümüzden sevinç duymalarına insanın duygularını tahrip ediyor, buna karşı herkesin tavır koyması lazım."
Kazanamamanın pek çok nedeni olduğunu ve herhangi bir nedenin en önemli etken olarak gösterilemeyeceğini kaydeden Kılıç, "Bu ülkenin kapasitesine inanmak için herkesin AK Partili olması şart değil. Herkesin bizi çok sevmesi de şart değil ama ortak hedefleri, ülkemizi çok sevdiğimiz için sahiplenmeliyiz. Bizi üzen de bunların olmaması" ifadelerini kullandı.