Hasan Çetinkaya'nın tercümanlığını yaptığı Portekizli yıldız, şöyle konuştu:
"Birincisi net bir şekilde söylüyorum ki, bu futbolla ilgili bir durum değil, kişiliğimle alakalı bir durum. Kimsenin yüzüne tükürmedim. Bunu asla kabul etmiyorum. Bunu kişilik haklarına suçlama olarak değerlendiriyorum. Hakem raporunda gay işareti yaptığımı iddia ediyor. Asla o anlama gelecek bir harekette bulunmadım.
Yobo ne dediğimi çok iyi biliyor
Görüntüleri benim izlememe gerek yok. Ne yaptığımı bilen birisiyim. Tükürmediğimi ve gay işareti yapmadığımı söyledim. Burada benim cezalandırmam isteniyorsa, yaptığım şeylerden dolayı cezalandırılabilirim. Yapmadığım şeylerden dolayı cezalandırılmamalıyım. Pozisyonu şöyle anlatayım. Kartın yüzde yüz haksız olduğunu düşünüyorum. Ama kartı göstermiş, saygı göstermem gerekir. Hakeme sert bir şekilde şunu söyledim: "Ben hayatımda ilk kez kırmızı kart görüyorum. Bu kırmızı kartı sen (you dediğini gösteriyor) veriyorsun". Yobo ve Musa Sow da var yanımda. Özellikle Yobo ne dediğimi çok iyi biliyor. Benim için gerçekten kabul edilebilir bir şey değil. Gerçekleşmeyen bir olay var. Tükürme eyleminin gerçekleşmediğini çok açık bir dille beyan ediyorum. Olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermenin anlamı yok.
Hepsini İngilizce söyledim
Öncelikle şunu belirtmeliyim. Hepsini İngilizce diliyle söyledim. O da bana İngilizce cevap verdi. Herkes bunu bilsin. İlk yaptığım faulde direkt sarı kart gösterdi. Gittim hakeme "Bu benim birinci faulüm nasıl sarı kart verirsin" dedim. Bana rakibe müdahale şeklinden dolayı olduğunu söyledi. Çünkü orada İngilizce konuşan bir hakemin, ikinci sarı kartttan sonra ana dilimle küfür ettiğimi iddia etmesi anlaşılır gibi değil. Sahada Portekizce konuştuğum tek kişi rakip takımdan Melo idi.
Tükürme olayı benim çok ağırıma gidiyor. Ben bir babayım, 8 yaşında bir kızım var. Çocuğum okuyor ve ben ona eğitim veriyorum. Kızıma okulda belki diyebilirler; "Senin baban hakeme tükürdü" diye. Eğitim veren bir insan olarak bu benim çok ağırıma gidiyor.
Bir sürü gay arkadaşım var
Benim bir sürü gay arkadaşım var. Hepsine saygı duyuyorum. Ben hakeme, atmosferden ürküp, korkarak karar verdiğini belirtmek için o hareketi yaptım. Ürkek olduğun düşündüğüm insana asla gay olduğunu iddia eden bir harekette bulunmam. Nedeni ben gay'lere saygı duyuyorum. Benim böyle bir şey yapmam da doğama aykırı. Her şeyden önce bana bakın. Ayrımcılığa karşıyım. Saç şeklim, dövmelerimden bunu herkes görebilir. Ben insanların cinsel tercihleriyle ilgili hakarette asla bulunmam. Hiç umrumda değil. Çokça gay arkadaşım var ve görüşüyoruz. Bu hareket asla ve asla gay'liği çağrıştıran bir hareket değil. Gay işaretinin ne olduğunu zaten bilmiyorum. Hakemin tarif edip benim yaptığım çok farklı şeyler. Akıl tutulması da var. Hakeme yaptığım hareketin anlamı tekrar söylüyorum; baskıdan, ortamdan, atmosferden etkilenip doğru kararlar vermediğine yönelik bir hareket yaptım. Türkiye'de de bu hareketin halk arasında kullanıldığını duydum. Bazı futbolcular kırmızı kart sonrası yanıma gelip "Üzülme, Türkiye'de hakemler yanlış kararlar verebiliyorlar" dediler.
Yasal yollara başvuracağım
Ne yapılması gerekiyorsa, yapacağım. Benim kabul etmediğim hakemin beyanları var. Bu beyanlar da kişilik haklarıma bir saldırı olarak duruyor. Öncelikle ben aklanmak istiyorum. Hakem hakkında yasal yollara başvuracağım. 29 yaşındayım ve ilk kez kırmızı kart görüyorum. Dolayısıyla bir tepki gösterdim. Belki tepkim serttir veya hafiftir. Kişiden kişiye değişir. Ancak o raporda belirtilen hiçbir ifade bana ait değil ve bunları kabul etmiyorum. Bunun kavgasını sonuna kadar vereceğim. Hakem direkt bana saldırıyor, bu suçlamaları ortaya atıyor. Ben kavgayı, savaşı sonuna kadar yapacağım. Rapor doğru olsaydı, kendimi savunmazdım. Olmayan, gerçekleşmeyen ve hayal ürünü suçlamalarla karşılaştım."
Milliyet Gazetesi
Milliyet Gazetesi