26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan'ın Bizans İmparatoru Romen Diyojen'i Malazgirt Meydan Muharebesi'nde bozguna uğratmasının ardından Anadolu kapılarının Türklere açıldığı tüm tarih kitaplarında yer alır ve öğretilir. Ancak Ankara'nın Güdül ilçesinde köylüler tarafından bulunan "kurgan" ve "yazıtlar" bilinen Türk tarihini adeta yeniden yazdıracak. Güdül ilçe merkezine yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta bulunan Salihler ve Adalıkuzu mahalleleri sınırları içinde yer alan arazide köylüler tarafından bulunan kurgan (mezar), figürler ve yazıtların Moğolistan'daki Orhun Yazıtları ile aynı harf karakterlerini barındırdığı belirlendi. Orhun Yazıtlarından da önce yazıldığı ifade edilen sembollerle ve mezarlarla ilgili çalışma başlatılması bekleniyor.
ÖNÇALIŞMA YAPILDI
Yazıtların köylüler tarafından bulunmasının ardından bölgede tarihçilerin bir ön inceleme yaptığını belirten AK Parti Güdül İlçe Başkanı ve Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Muzaffer Yalçın, "Buradaki Salihler ve Adalıkuzu mahalleleri içerisinde bulunan kaya yazıtları tesadüfen bölgede yaşayan vatandaşlar tarafından bulundu. Gazi Üniversitesi'nden Servet Somuncuoğlu başkanlığında bir çalışma yapıldı. Bu çalışmanın ardından buradaki olayın büyüklüğü ortaya çıktı. Türklerin Milattan Önceki yıllarda yaşadığının bulguları çıktı. Bunu da şuradan anlıyoruz; Göktürkler tarafından yazılan Orhun Kitabeleri'ndeki aynı yazı karakterleri ve aynı hayvan figürleri bulunuyor. Bu da M.Ö. burada bir Türk medeniyetinin yaşadığını gösteriyor. Bu da Türk tarihi açısından çok önemli. Bizim tarihi bilgilerimizde şuana kadar Türklerin Anadolu'ya 1071 yılında geldiği kabul edilir. Ama bunun tam tersine M.Ö.'de Türk kavimleri burada yaşamışlardır. Daha sonra Romalılar gelmiş. Burada Romalılara ait yerler de bulunuyor"dedi. Kazı çalışmalarının başlayabilmesi için ödenek beklediklerini belirten Yalçın, "Bununla ilgili Kültür Bakanlığı ve Anadolu Medeniyetler Müzesi ile birlikte bir proje hazırladık. Çalışmaların başlaması için ödenek çıkmasını bekliyoruz. Zaten ödenek çıktığı zaman ekibimiz hazır, çalışacak isimler belli. Bu projeyi hayata geçireceğiz. Ancak bir acı gerçek var. Buradaki yazıtların tescil edilmesi için Türkiye'deki Türkologların imzaları uluslararası arenada yetersiz kalıyor. Macaristan'da Türkologlar var… Bu konuda onların tescili önemliymiş. Kendileri ile görüştük ve tescil için Türkiye'de büyük bir sempozyum yapacağız. Bu tescil bizim için çok önemli" ifadelerini kullandı.
"BULGULAR KUVVETLİ"
Tarihin Güdül'de yeniden yazılacağını belirten Muzaffer Yalçın, "Burası Anadolu medeniyetlerinin beşiğidir. Güdül nüfus bakımından küçük kalmış bir yer ancak bakıldığında bütün medeniyetlerden izler bulunuyor. Buradaki bulgular hem Türk dünyası için hem de Güdül için önemli. İnşallah tarih Güdül'de yeniden yazılacak. Bunlar ihtimaller üzerine söylenen şeyler değil… Çok kuvvetli bulgular var" şeklinde konuştu. Bölgedeki bulguların insanlar tarafından tahrip edilmemesi gerektiğinin altını çizen Yalçın, "Burası 1. dereceden doğal SİT alanı oldu. Burada biran önce kazıların yapılması gerekiyor. Çünkü insanlarımız bilinçsiz. Gelip oraları tahrip ediyorlar. Bu cinayet işler gibi bir şey. Bunun önlenmesi için biz bütün altyapıyı hazırladık. Konuyu Başbakan Yardımcımız Sayın Tuğrul Türkeş'e de aktardık. Kendisi sağ olsun yakından ilgilendi. Umarız kazılar yakında başlar. Bu kazıların da yaklaşık 10 yıl süreceği söyleniyor. Bunun için de yaklaşık bir 10 milyon TL'lik bir bütçeye ihtiyaç duyuyoruz" dedi.
KURGAN NEDİR?
Tarihçiler tarafından Güdül'de bulunan kurgan mezar, bölgede Türk kavimlerinin yaşadığının en büyük belirtisi olarak gösteriliyor. Türk ve Altay kültüründe kutsal mezarlar olarak kabul edilen ve genellikle hükümdarların defnedildiği mezarlar yığma tepeler şeklinde yapılır.
Ödenek Sağlanırsa Tarih Yeniden Yazılacak
Ödenek Sağlanırsa Tarih Yeniden Yazılacak
Piramit Haber Piramit Haber
Tarih
Güdül’de keşfedilen ve milattan önceye tarihlenen yazıtlar için ödenek sağlanırsa dönemin tarihi yeniden yazılabilecek. Orhun Kitabeleri ile karşılaştırılan yazıtlar çözüldüğünde Türklerin Anadolu’ya giriş tarihi daha geriye gidebilir..
Paylaş: