"Kara Mayınlarını İzleme Örgütü 2013 Dünya ve Türkiye Raporu", Taksim Hill Otel'de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan Muteber Öğreten, halen gizli bir şekilde mayın pazarlaması ve transferinin yapıldığını belirterek, Suriye ve Yemen'de ortaya çıkan mayınların bunu gösterdiğini söyledi.
Öğreten, 21 Haziran 2011 itibarıyla Türkiye'de yaklaşık 3 milyon mayının imha edilerek stoklardakilerin temizlendiğini belirterek, Türkiye'de halen 15 binden fazla kara mayını olduğunu, bunların da eğitim amaçlı kullanıldığının söylendiğini kaydetti.
Ülkede 3 bin 520 mayınlı arazi olduğunu, mayından temizlenen arazilerin kullanıma açılması konusunda da bilgi paylaşımında bulunulmadığını ifade eden Öğreten, "Türkiye'de 2012'de 26 bini aşkın mayın temizlendi. Toprağa döşeli mayın sayısı 1 milyon. 1998'den bu yana toplam mayınların yüzde 1'i temizlendi. 2004'ten itibaren mayın temizliği için 55 milyon 791 bin lira harcandı. Tek bir mayının temizleme maliyeti ise 4 bin 678 lira. Kara mayınları nedeniyle, her üç günde bir kişi yaşamını yitirdi ya da yaralandı" dedi.
Türkiye'nin mayınları temizlemek için 8 yıllık ek süre istediğini, bu süre içinde temizlenmesinin de sadece bir tahmin olduğunu ifade eden Öğreten, "Çok kaygılıyız. Temizlenme süresi daha da fazla olabilir. Ne yazık ki 8 yıl ve sonrasındaki yıllarda da mayına kurban vermeye devam edeceğiz. Türkiye'nin imza attığı uluslararası sözleşmeye sahip çıkmasını ve taahhütlerini yerine getirmesini istiyoruz" diye konuştu.
- Sınırdaki her evde, mayına kurban
Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz da, kara mayınları nedeniyle ölen veya sakat kalan binlerce insan olduğunu belirterek, sakat kalan insanların, kaderleriyle baş başa bırakıldığını söyledi. Boyraz, devletlerin ölümleri ve sakatlanmaları durdurmasını istedi.
İnsanların sakat kalmaması ve ölmemesi için mücadele ettiklerini vurgulayan Boyraz, Hatay'dan Ardahan'a kadar, sınır bölgesinde yer alan köy ve şehirlerdeki neredeyse her evde mayından ölen ya da yaralananlar bulunduğunu dile getirdi.
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu da sınırların öldürücü bir silah olarak görülen mayınlarla savunulamayacağını belirterek, mayınlar nedeniyle sınır bölgelerindeki illerde psikolojik travmaların yaşandığını kaydetti.
MAZLUMDER İstanbul Şubesi Başkanı Cüneyt Sarıyaşar ise "Mayınlar halkın ulaşamayacağı mekanlarda değil, hayatımızın içinde. Mayınlar amcamıza, teyzemize, halamıza giderken önümüze çıkıyor. Hangi sınıra bakarsak bakalım, aynı sorun var" dedi.