Dolayısıyla yer kabuğunun sarsılması bu depremin uzak etkilerinin de olabileceğini gösterir. Eğer yer kabuğunun herhangi bir ülkesinden geçen boşalma düzeyine kadar gerilmiş bir yer varsa o bölgede gerginliğinde tam olarak boşalmasına neden olacaktır'' dedi.
ÖNÜMÜZDEKİ 10 GÜNE DİKKAT
Önümüzdeki 10 güne dikkat çeken Ercan, nedenini de şöyle anlattı:
''Bu salınımlar en az 10 gün devam edecektir azalarak. Ama şu gelen 3 gün ile bir hafta çok önemli. Bu sürede yaklaşık bu deprem odağına 200 km yakınlığında olan Pakistan, Afganistan ya da İran’da 6,5 hatta 7 ve 7,5’a varan artçı depremler olacaktır. Dolayısıyla bu depremlerin sürümlenmesi yaklaşık 1,5 yıl alacaktır.
1,5 yıl burada depremler sürecektir.''
Bu bölgede meydana gelen depremlerin en fazla 8,5 şiddetinde olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ercan, ama buna rağmen çok fazla ölüm ve yıkım olduğunu söyledi.
Ercan, ölümleri ve yıkımları depremin sığ olmasına bağladı ve şunları söyledi:
''Özellikle bizim Kuzey Anadolu kırığı Van ve Hakkari üzerinden İran’a girerek İran körfezinin kuzeyinden Haş’ın bulunduğu kesimden Pakistan’a girmekte ve oradan Himalayalar, Bangladeş ve Endonezya’ya uzanıyor. Buraya gelen güçlerden en önemlileri Kızıldeniz’in açılması sonucunda Arap kıtasının Türkiye’nin Güneydoğusundaki Doğu Torosları sıkıştırması ve İran’daki Zağros dağlarını sıkıştırıp itip altına girerek bu bölgeyi germesidir. Diğer etki ise Hindistan yarımadasının Himalayalara doğru yılda 3 ile 7 santimetre kuzeye doğru yürümesidir bu gerginliğin nedeni. Bu bölge 9 büyüklüğünde deprem üretmiyor. En fazla 8,5. Pasifik Okyanusu’nun doğusunda daha büyük depremler oluyor. İran, Pakistan, Afganistan ve Türkiye’deki depremler çok ölümcül oluyor. Bunun nedeni depremin sığ olması. Bu, yıkımları ve ölümleri arttırır. Türkiye’deki 7 km derinde olmuştu Gölcük’teki deprem. Gölcük depremi 132 atom bombası gücündeydi.
Aynı zamanda yapı niteliğinin düşük olması ölümleri arttırıyor.''
2013 DORUK NOKTASI OLACAK
2013 yılına dikkat çeken Ercan, ''2013 yılının doğal olayların doruk noktası olan yıl olduğunu 2000’den beri söylüyorum. Yerin çekirdeğindeki manyetik alanın ortayında sapmadır. Bu sapma süpürtü, deprem, yer kaymaları, hortum, çığ düşmeleri, kasırga, buzulların erimesi gibi doğal olayları getirecektir. Şu anda tam doruk noktası içindeyiz. 2013 yılı içinde bu tür olayları sıkça izleyeceğiz. Türkiye’de yapılacak iş başladı. Kentsel dönüşümü hızlandırmak. Tek çare de budur'' diye konuştu.
Milliyet Haber
Milliyet Haber