PROTESTOCUYA MÜDAHALE
Film gösteriminin ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez konuşma yapmak üzere sahneye çıkarken, Rize’de daha önce de çeşitli programlarda ezan saatlerinin yanlış okunduğu gerekçesiyle gösterdiği tepkilerle tanınan 96 yaşındaki Mustafa Cebir ayağa kalkıp, "Dinlemeyin bu gavuru" diye bağırdı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez ile görüşmek isteğini söyleyen Cebir, güvenlik görevlileri tarafından susturulmaya çalışıldı. İkna edilemeyen Mustafa Cebir, yaka paça salondan dışarı çıkarıldı. Fenalık geçiren Cebir daha sonra tedbir amaçlı olarak hastaneye götürüldü.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez ile görüşmek isteğini söyleyen Cebir, güvenlik görevlileri tarafından susturulmaya çalışıldı. İkna edilemeyen Mustafa Cebir, yaka paça salondan dışarı çıkarıldı. Fenalık geçiren Cebir daha sonra tedbir amaçlı olarak hastaneye götürüldü.
Yaşanan karmaşa sonrası konuşmasına başlayan Prof. Dr. Görmez, Hz. Muhammed’in hayatından kesitler anlattı, gençlere seslenerek, "Buradan çıkar çıkmaz her biriniz sevgili Peygamberimizin doğumundan ve vefatına kadar hayatını anlatan çok güzel bir kitabı elinize alın. Yoksa, Müftü Bey’in yakasına yapışın, hemen size temin etsin, hediye etsin. Para da almasın. Her biriniz bu hafta içerisinde adeta içinize çekercesine, yüreklerinize teneffüs edercesine Resulü Ekrem’in hayatını her satırı üzerine düşünerek lütfen okuyun" dedi.
’HAYATIMIZI YAPAYLIK KAPLADI, GÖTÜRDÜ’
Bu yılki Kutlu Doğum Haftası kutlamalarının ana temasının ’Samimiyet’ olduğunu ifade eden Prof. Dr. Görmez, konuşmasına şöyle devam etti:
"Allah’ın kitabına karşı samimiyet, Peygamberine karşı samimiyet ve bütün müminlere karşı samimiyet. Hatta bütün insanlara karşı samimiyet. Ama en önce insanın kendi kendisine karşı samimiyeti. Son aylarda, son yıllarda hem İslam dünyasında, hem ülkemizde büyük samimiyet kaybına uğradığımızı görüyoruz. Dindarlığımız içselliğini kaybediyor. Dünyamız yapaylaştı.
Dünyamızda her şey hakikatin önüne geçti, hakikati perdelemeye başladı. Sokaklarda gezerken bakın, öyle herkes Rizeliler gibi ağaçların, ormanların içerisinden yürümüyor. Reklam levhalarının, ışıklı panoların arasından geçiyoruz. Sağımıza solumuza baktığımızda sadece yapay, gösteriş ve gösterişçi, imaj ve reklamların arasından geçiyoruz. Onlar bizim hayatımıza sirayet etti. Hayatımızı yapaylık, imaj, gösteriş, reklam ve propaganda kapladı götürdü. Onun için samimiyet diyoruz."
Dünyamızda her şey hakikatin önüne geçti, hakikati perdelemeye başladı. Sokaklarda gezerken bakın, öyle herkes Rizeliler gibi ağaçların, ormanların içerisinden yürümüyor. Reklam levhalarının, ışıklı panoların arasından geçiyoruz. Sağımıza solumuza baktığımızda sadece yapay, gösteriş ve gösterişçi, imaj ve reklamların arasından geçiyoruz. Onlar bizim hayatımıza sirayet etti. Hayatımızı yapaylık, imaj, gösteriş, reklam ve propaganda kapladı götürdü. Onun için samimiyet diyoruz."
’HAYIRSEVER KAVRAMI YERİNE SPONSOR GELDİ’
Hayattaki yapaylığın ve sahteliğin dini hayata da aktarıldığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Görsünler, duysunlar diye yapmaya başladık. Amel etmeye başladık. Peygamberimizin ifadesi ile gecenin karanlığında karıncanın ayak sesinden daha gizli bir şirk. O zaman Resulü Ekrem bize bunu hatırlattı. Başkası görsün diye yaptığımız hayırlar. Bazı İslam dünyasından muhtelif yerlere, camilere halılar hediye ediliyor.
Secde ettiğimiz mekanın üzerinde kralın ismini görüyorsun. Her şeyde bir gösteriş. Oysa Resulü Ekrem, ’Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek’ buyurmuştu. Hayırsever kavramı gündemimizden çıktı. Yerine sponsor girdi. O sponsorluğu da reklama dönüştürdük.
Bizi üzecek binlerce örnek vermek mümkündür. Oysa bütün bunlar Allah’a karşı samimiyetimizin ölçüleri olan davranışlarımızdı. İbadetlerimiz, iyiliklerimiz, başkasına beğendirmek için yapıldığında bütün anlamlarını kaybeder, hatta zarara dönüşür. Sadece ve sadece için Allah rızası için. İşte onun için bu yıl samimiyete vurgu yapmak istedik. Din samimi olmaktır. Kime karşı? Ya Resulullah Allah’a karşı samimi olacaksınız. Allah’ın kitabına karşı, Peygamberine karşı ve bütün ehli imana karşı" diye konuştu.
Secde ettiğimiz mekanın üzerinde kralın ismini görüyorsun. Her şeyde bir gösteriş. Oysa Resulü Ekrem, ’Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek’ buyurmuştu. Hayırsever kavramı gündemimizden çıktı. Yerine sponsor girdi. O sponsorluğu da reklama dönüştürdük.
Bizi üzecek binlerce örnek vermek mümkündür. Oysa bütün bunlar Allah’a karşı samimiyetimizin ölçüleri olan davranışlarımızdı. İbadetlerimiz, iyiliklerimiz, başkasına beğendirmek için yapıldığında bütün anlamlarını kaybeder, hatta zarara dönüşür. Sadece ve sadece için Allah rızası için. İşte onun için bu yıl samimiyete vurgu yapmak istedik. Din samimi olmaktır. Kime karşı? Ya Resulullah Allah’a karşı samimi olacaksınız. Allah’ın kitabına karşı, Peygamberine karşı ve bütün ehli imana karşı" diye konuştu.