İçini İHA mikrofonuna döken Kaya, her şey den önce adaletin yerini bulmasını istediğini belirterek, “3 kişi niye bırakıldı? Bütün Türkiye’ye sesimi duyurmak istiyorum. Adalet yerini bulsun. Çünkü ben bütün bilgileri içeri verdim. Bu kız tehdit ediliyordu. Adalet yerini bulsun. O 3 kişinin yeniden yakalanmasını istiyorum. Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza sesleniyorum; adalet varsa yerini bulsun” dedi.
Yaşadıkları zorlukları anlatan ve 15 gündür hastane bahçesinde beklediklerine dikkat çeken Hanım Kaya, “Ben o programa çaresizlikten başvurdum. Maddi ve manevi çöktüm. Herkes nerede oturduğumu ne halde olduğumu biliyor. Ben o küçük yerde o kıza nasıl bakarım. Maddi ve manevi gücüm yok. Kızımı buradan fakülteye (Dicle Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi) bile götüremiyorum. 15 gündür herkes sizin gibi gelip çekiyor ve gidiyor. Başka bir şey yok. Ben herkese seslenmek istiyorum. Sesimi herkese duyurmak istiyorum. Cumhurbaşkanımızdan ve başbakanımızdan yardım istiyorum” diye konuştu.
“SU BİLE ALAMIYORUM”
İHA muhabirinin Mutlu Kaya’yı Sibel Can ve İzzet Yıldızhan gibi ünlü kişilerin de ziyaret ettiğini ancak yardımda bulunup, bulunmadıklarını da sorduğunu Hanım Kaya, şunları kaydetti:
“Onlara teşekkür ederim. Geçmiş olsun dileği ile geldiler. Başka bir şey yok. Ne onların ne de başkasının yardımı olmadı. Ben bir anneyim. Türkiye Mutlu’nun hikayesini duydu ve biz o hikaye üzerine televizyona gittik. Ama ben 15 gündür buradayım. Bu gece öyle soğuktu ki duramadım. Ciğerim yanıyor. Ciğerim içeride can çekiyor.
Ben sesimi duyurmak istiyorum. Herkese sesimi duyurmak istiyorum. Ben bir anneyim. Benim kızıma büyük bir masraf lazım. Uzun bir süreç var. Ergani gibi bir yerde oturuyorum. Hiçbir şeyim yok. Hikayem belli. 15 gündür burada oturuyorum. Ben değil Ankara’ya, fakülteye götüremiyorum. Dostlardan olmazsa su bile alamıyorum. Beni umutlandırmasaydılar. 15 gündür buradayım. Ben kızımı üniversiteden geri aldım. 40 gün üniversiteye gitti. Geri aldım. Çalışması için, kardeşini okutmak için. Günde 20 TL’ye kantinde çalışıyordu. Ben tüm yetkili kişilerden yardım istiyorum. Doktorla yeni konuştum uzun bir süreç var. Bir günlük bebek gibi. Ona bakacağım. Ancak durumum yok ki bakayım.
Ben sesimi duyurmak istiyorum. Herkese sesimi duyurmak istiyorum. Ben bir anneyim. Benim kızıma büyük bir masraf lazım. Uzun bir süreç var. Ergani gibi bir yerde oturuyorum. Hiçbir şeyim yok. Hikayem belli. 15 gündür burada oturuyorum. Ben değil Ankara’ya, fakülteye götüremiyorum. Dostlardan olmazsa su bile alamıyorum. Beni umutlandırmasaydılar. 15 gündür buradayım. Ben kızımı üniversiteden geri aldım. 40 gün üniversiteye gitti. Geri aldım. Çalışması için, kardeşini okutmak için. Günde 20 TL’ye kantinde çalışıyordu. Ben tüm yetkili kişilerden yardım istiyorum. Doktorla yeni konuştum uzun bir süreç var. Bir günlük bebek gibi. Ona bakacağım. Ancak durumum yok ki bakayım.
Her şey belli ortada, ben şehir içine 15 TL verip gidip gelemediğim için burada oturuyorum. Benim kızım da istemez miydi okula gitmeyi, üniversitede okumayı? Ama yapamadım benim kızım. Benim kızım fakirlikten yapamadı. Her şey maddiyattan başımıza geldi. Böyle bir adalet olur mu?”